Müzik Kutusu(B×B)

15

Oğuz

Rüzgar ilk maçtan galibiyetle indiğinde hepimiz çok sevindik, özellikle bizim grup daha önce hiç Rüzgar'ı ringde izlemediği için hepimiz ağzımız açık kalmıştık. Cidden, cidden çok güzel dövüşüyordu. Mete'nin bahsettiği o sanatsallığı Rüzgar'ın her hareketinde görmüştüm. Şimdi yanımdaki sandalyeye oturmuş gelen tebrikleri alıyordu, kibarca. Yorulduğu her halinden belli olsa da konuşmaya gelen herkesle ilgileniyordu işte. Selim abi insanları kibarca yanımızdan uzaklaştırıp konuştu.

"Yorulmuşsun Rüzgar benim ofisime gidip dinlen biraz."

Rüzgar kafasıyla onaylayıp sandalyeden kalktı ve bana döndü.

"Benimle gelir misin Oğuz?"

Masadaki herkes bizi izlerken ne diyeceğimi bilemeden kalmıştım, tam o anda Orhan abi omuzlarımı sıkarak konuştu.

"Rüzgar yalnız kalmayı sevmez kalk hadi Oğuz."

"İstemiyorsa gelmeyebilir abi bırak kendi karar versin, burada sıkılacak gibi görünüyorsun ama Oğuz."

"Geliyorum tabii ki."

Sandalyemden kalktığımda önümden yürümeye başladı. Bana bakmadan hızlıca ofise varıp kilitli kapıyı açtı ve içeri geçti. Arkasından içeri girip kendimi koltuğa attım. Gözlerimi kapatıp ringdeki halini övmek için konuşmaya başladım.

"Orada çok iyiydin. Mete sanatsal görüntüler ortaya çıkıyor derken çok haklıymış gözlerimi kırpmadan seni izledim."

Kucağıma oturan bedenle söyleyeceğim şeyleri unutup gözlerimi açtım.

"Yoruldum Oğuz, dinlenmek istiyorum."

"Kucağımda mı?"

Kafasını omzuma koyup dudaklarını boynuma bastırırken "hıhım" diye mırıldandı. Bir elimi saçlarına çıkartıp okşamaya başlarken diğer elimi de beline attım, koltukta kendimi yatar bir pozisyona getirdim, kucağımdaki miniğin üzerimde rahatça uyuyabilmesi için. Kollarını bana iyice sarıp kokumu içine çekti.

"Kokun çok güzel, hep bu parfümü sıkmanı istiyorum."

"Sıkarım minik. Şimdi biraz uyu hadi ben seni uyandırırım maç zamanın yaklaştığında."

"Uyumak istemiyorum sadece bu şekilde kalmak istiyorum. Fazla şımarıklık yapmıyorumdur umarım."

"Yapmıyorsun minik, istediğin zaman kucağımda böyle yatabilirsin sen."

"Sadece ben mi?"

"Evet sadece sen."

"Bir haftadır konuşamadığımız için özür dilerim. Önemli bir maç olmasa da abim ve Selim abi çok ciddi hazırlanmamı istiyorlar. Uluslararası maçlara çıkmak istediğim için her küçük müsabakada ciddi bir antrenman programı hazırlıyorlar beraber, şimdiden bu şekilde çalışırsam o zamanlar zorlanmayacağımı söylüyorlar. Son bir hafta da genelde her şeyden uzaklaştırıp kendimle ve antrenmanlarla meşgul olmamı sağlıyorlar. Aslında şikayetçi değilim hayalim için bu kadar fedakârlık yapabilmeliyim ama seninle bir şeyleri netleştirmek istiyorum Oğuz, bu yüzden bir hafta uzak durmak, hiçbir şekilde konuşamamak çok sinirimi bozdu."