Müzik Kutusu(B×B)

18

Rüzgar

Yüzümün her tarafına kondurulan öpücüklerle gözlerimi zorla açtım. Uykumun olmasının yanı sıra Oğuz'un beni öpmesi de gözlerimi kapalı tutmak istememe neden olurken ağırlığını üzerime vermeden beni öpebileceği her yerimden öpen sevgilime baktım. Yüzümde huzurlu bir gülümsemeyle onu izlerken aklıma dün yaşadıklarımız ve bana olan itirafı gelmişti. İkimiz de itiraf ettiğimize göre sevgili sayılırdık değil mi? Öpücükleri boynuma yöneldiğinde elimi saçlarına çıkartıp okşadım. Dudaklarını sertçe boynuma bastırıp kafasını omzuma bıraktı.

"Kokun nefes almam için gerekliymiş gibi hissediyorum."

Sözleriyle midem kasılırken yanaklarımın kızardığını hissettim. Ona söyleyebilecek süslü kelimelerim yoktu ki benim. Ona karşı hissettiklerimi sadece hareketlerimle gösterebilirdim ve tabii bundan sonra hep yanında olarak. 

"Oğuz sana olan hislerimi senin gibi rahatça kelimelere dökebileceğimi sanmıyorum muhtemelen hep utanacağım ve ne söyleyeceğimi bilemeyeceğim ama bundan sonra hep yanında olup, her gün sana sevgimi hissettirmeye çalışacağım."

Boynuma bir öpücük daha kondurup boğuk çıkan sesiyle konuştu.

"Kelimelere ihtiyacımız yok güzelim sadece bundan sonra benimle olmalısın."

"Sevgilin olarak mı?"

İçimden geçen seviştik ama sevgili miyiz sesini durdurabilmek için bu soruyu sormaya karar vermiştim. Cevabı aslında dışardan bakan biri için belki çok belliydi, hatta belki tanıştığımız andan beri bizim çift olduğumu düşünen gözler değmişti üzerimize ama benim bunu Oğuz'un dudaklarından duymaya ihtiyacım vardı. Onun bana sevgilim demesiyle rahatlayacak olan beynim eğer bu soruyu sormasaydım kendi kendine senaryolar kurmaya başlayacaktı. 

Oğuz kafasını kaldırıp yüzüme bakarken tek elini yanağıma koyup okşadı. Yüzündeki büyük gülümsemesi anında dudaklarıma sıçrarken gözlerimi usulca kapattım. İşte üzerimde böyle bir etkisi vardı. Dokunuşu, bakışları ve gülümsemesi dünyadaki en huzurlu insanmışım gibi hissettiriyordu bana. 

"Evet güzelim, sevgilim olarak."

Gözlerim hızla açıldığında yine yanaklarımın kızardığını fark ettim. İşte bundan bahsediyordum ona ne kadar arsızca davransam da iki kelimesiyle utanabilen bir yapım vardı. Oğuz'u üzerime çekip yüzümü boynuna gizlediğimde sevdiğim adamın kahkahaları doldu kulaklarıma.

"Rüzgar her halin çok tatlı delireceğim galiba."

"Oğuz sussana ya utanıyorum."

Sıcak nefesini kulaklarımda hissettiğimde tüm vücudum titredi. Derin bir nefes alıp söylediklerine odaklanmaya çalıştım.

"Dün gece denize girdiğimizde de evde de hiç utanmıyordun minik."

Kulağımın altına küçük bir öpücük bırakıp burnunu saçlarıma gömdüğünde rahatladım. 

"O anlar farklı seni çok fazla istiyordum beynim devre dışı kalmıştı resmen."

Kıkırtısını duyunca kolunu hafifçe çimdikledim.

"Gülmesene sen de gayet kendinde değildin dün."

Kafasını saçlarımdan kaldırıp tekrar yüzüme baktı. Parmakları dudaklarıma hafifçe dokunurken büyülenmiş gözlerle beni izlemesi içimi ısıttı.