Önceki bölümü atlamayın~~
_______________________________Mete
Başımdaki ağrıyla gözlerimi zorlukla araladım, galiba benim gibi alkol direnci çok düşük birinin bu kadar fazla içmemesi gerekirdi. Sahi yaşanılanları değiştirmeyeceğini bilmeme rağmen niye 3 gündür her gece kendimi içkiye veriyordum ki?
Kulağıma Rüzgar'ın karaciğerine yazık lan diye bağıran sesi geldiğinde güldüm. Onlardan uzaklaşmama rağmen hâlâ hepsinin sesi benimleydi. Kafamı iki yana sallayıp seslerden kurtulmaya çalıştım. Yataktan doğrulup duvardaki saate gözlerimi çevirdim, yine saat akşam 5 olmuştu. Zaten son 3 günüm sabaha kadar içip güneş doğduğunda sızmam ve akşam üzeri uyanıp deniz kenarına inmekle geçiyordu.
Babamın sahile yakın bir orman içerisinde olan bu evi ilk defa işime yaramıştı işte. Herkesten kaçmak istediğim an benim için mükemmel bir yerdi. Bizimkilere daha önce burdan hiç bahsetmediğim için de rahat bir şekilde kafamı dinleyebiliyordum. Ya da karaciğerime acı da çektiriyor olabilirim emin değilim. Yine de sonuçta psikolojimin düzelmesi için gerekli gördüğüm şeyleri yapıyordum işte. Doğru yollar olmasa bile.
Yatağımın yanındaki komidinde duran telefonum dikkatimi çektiğinde derin bir nefes alıp bizimkileri düşündüm. Muhtemelen şu an Rüzgar ve Ada çok endişelilerdir. Gerçi ne de olsa anneme neden gittiğimi söylemiştim belki ona sorduktan sonra biraz rahatlamışlardır. Yani en azından kafamı dinlemek için gidiyorum dediğim için kötü bir şey düşünmezler diye düşünüyorum.
Poyraz nasıldır acaba sorusu beynimde belirdiğinde gözlerimi sımsıkı kapatıp başımı ellerimin arasına aldım. Onu düşünmeyi kendime yasaklamıştım halbuki. Niye beynim sürekli onun ismini zikrediyor? Ona aşık olsam da bazı şeyleri kabullenmeli ve atlatmaya çalışmalıyım sonuçta o bana karşı benim ona beslediğim duyguları beslemiyor ve beni o şekilde sevebileceğine inancı da yok.
İnancı olsa her şey daha kolay olurdu diyen beynimi yerinden sökmek istedim o an. Buraya kendi kendime umutlanmak için gelmemiştim sonuçta, ondan vazgeçmek için geldiğim yerde sürekli onu düşünmek sadece bana daha fazla zarar verirdi bundan emindim.
Sonunda yataktan kalkarak banyoya gittim. Suyu açıp ısınmasını beklerken üzerimdeki kıyafetleri çıkartıp aynaya baktım. Karşımda gördüğüm görüntü içimi acıtırken gözlerim istemsiz dolmaya başlamıştı. O anlara tekrar dönüyor gibi hissetmek tüm vücudumu titretirken kendimi hızla sıcak suyun altına attım.
Düşünmemelisin Mete. O zamanlar geride kaldı düşünmemelisin. Aldığın tedaviler işe yarıyor biliyorsun. Eskisinden iyi durumdasın. Sadece biraz nefes almak istediğin için kaçtın. Yalnız kalıp düşüncelerini ve hislerini toparlamak için.
Evet iyiydim en azından kendime zarar verdiğim dönemlerdeki kadar kötü olmadığıma emindim. Fiziksel olarak dağılmış görüntüm ise tamamen aşk acısı çektiğim içindi. Başka hiçbir sebebi yoktu bu görüntünün.
Suyun içerisinde yeterince kaldığımı düşündüğümde kapatıp duşa kabinden çıktım. Havlumu belime sarıp odama geçtiğim gibi kendimi tekrar yatağa attım. Bir süre yatakta öylece yattığımda bu sefer kulaklarıma Poyraz'ın sesi doldu.
"Mete kalk üstünü giyin, hasta olacaksın."
"Hasta olsam bakmaz mısın bana?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Kutusu(B×B)
Teen FictionNe yani! Hep mi uzaktan seveceğim seni.. Hiç mi beraber uyanamayacağız? 03.06.20