YEJISU BÖLÜMÜ
Yeji'den
Kantinde tek başıma oturuyordum. Bu gün kimse yanıma gelmemişti fakat mutluydum. Yalnızlık beni mutlu ediyordu. Sonrasında lia'nın beni araması ile hemen telefonu açmıştım.
"ne oldu sevgilim?"
"yeji okulun oradaki parkta bekliyorum çabuk gel" diyerek yüzüme kapatmıştı. Ne oluyordu? Lia asla küçük şeylere sinirlenmezdi. Eğer sinirlendiyse büyük bir olay var demekti. Acele bir şekilde kantinden çıkıp hep kaçmak için kullandığım okulun arkasındaki tellere tırmanmıştım. Formanın üst tarafı tele takılıp yırtılmıştı ama kimin umrundaydı ki?
Parka ulaştığımda Lia cidden sinirli duruyordu. Bu görünüşü beni korkutsa da yapabilecek hiç bir şeyim yoktu?
"ne oldu sevgilim neden çağırdın? Senin için telden kaçarken formam yırtıldı"
"sen ne kadar pislik biriymişsin ya"
"ne?"
"yalancı bir pisliğin tekisin"
"Lia neyden bahsediyorsun anlamıyorum"
"birinin ölümüne sebep olmuşsun sen hem de öğrendiğinde hiçbir şey yapmamışsın" dediğinde dona kalmıştım. Nereden öğrenmişti bunu.
"Lia bak ben-"
"sen ne yeji ha sen ne? Biri senin yüzünden ölmüş yeji"
"Lia bak isteyerek olmadı. Ailesine zaten yardımda bulundum ve bir daha hiç öyle bir şey yapmadım"
"yardımda bulunmuş muş. Amk salağı yardım etsen ne yazar kızlarını öldürmüşsün"
"Lia cidden isteyerek yapmadım. O kız bana takıntılıydı benim ne suçum olabilir ki?"
"kes yeji ayrılıyoruz bir daha yüzünü görmek istemiyorum senin gibi bir pislikle olamam" dediğinde gitmek için hamle yapmıştı fakat kolundan tutup kendime doğru çekip sarılmıştım. O bana sarılmamıştı. Daha 1 saat öncesine kadar sevgili olduğum kişi benden sarılmayacak kadar iğreniyordu.
"Gitme lia lütfen. Yapma bunu bana. Yeterince acı çektim bir de senin gidişini kaldıramam. O kızın öldüğünü çok sonradan öğrendim nereden bilebilirdim ki benim için intihar edeceğini. Lütfen bırakma beni geçmiş geçmişte kaldı"
"geçmiş geçmişte kaldı evet ama o aile hala kızlarının acısı geçmiş gibi yaşamıyor" demiş ve beni ittirip hızlıca gitmişti. Arkasından bakabilmiştim sadece. Gittiğinde ise yere yığılmıştım. Onsuz olamazdım ben
_
Yine nereye gittiğimi fark etmeden lia'nın evine gelmiştim. Annemin zoruyla okul diyerek evden çıkmış fakat lia'nın evine gelmiştim. Ayaklarım en çok alıştığı yere yani lia'nın evine getirmişti beni. Karina okulda olduğu için sıkıntı etmeden direk kapıyı çalmıştım. Doğru düzgün konuşup karar vermeliydi. Sinirli lia aslında lia değildi. Lia sinirliyken doğru düşünemez aklına gelen her şeyi söylerdi. Yani umarım şu an da doğru düşünüyordur.
Beni karina sanıp kapıyı açtığında beni görmesi ile tekrar kapatmıştı.
"lia lütfen aç şu kapıyı doğru düzgün konuşalım lütfen"
Ses gelmemişti. Kapının arkasındaydı biliyordum ama benimle konuşmuyordu. Kendimi tutamadığım için gözyaşlarım bir anda gözlerimden firar etmeye başlamıştı.
"lia yalvarırım aç. Sensiz yapamıyorum. Sadece 1 gün geçmesine rağmen çok boşlukta hissediyorum. Yemek bile yiyemedim. Lütfen lia beni bırakma. Konuşup karar verelim"
Sesim titriyordu. Durdurabilsem durdururdum ama elimde değildi aşırı şiddeti ağlıyordum.
"git yeji lütfen git. İkimize de bunu yapma"
"en azından konuşalım. Lütfen. Birbirimizi seviyorken en azından beraber doğru kararı verelim"
Bir anda kapıyı açmıştı. Gözleri doluydu.
"birbirimizi seviyorken mi?" gülmüştü.
"benim seni sevdiğimi kim söyledi? Ayrılmak için bir bahane arıyordum ve bahanemi buldum. Kim çok sevdiği birinden saniyede vazgeçer öyle değil mi?"
"yalan söylüyorsun. Benim lia'm beni asla bırakmaz benden asla vazgeçmez."
Tükenmiş bir şekilde tekrar konuşmuştum.
"yalan söylüyorsun dimi sevgilim?"
"off sıkıldım artık senden. Sevgilim de sevgilim ne kadar yılışık bir şeysin ya sal kızım beni istemiyorum işte. Doğru düşünmesi gereken sensin. Son yaptıklarım sence de soğukça değil miydi?"
Değildi. Her mesajlaşmamızda bana beni sevdiğini söyleyen lia asla soğuk değildi.
" ama gözlerin dolu? "
Yarabandı sarılı elini göstermişti.
" senin gibi bir ucube için ağlayacağımı düşünmüyorsun herhalde"
Düşünmüştüm. Beni sevdiği için, bana ağlıyor sanmıştım. Yalan mıydı yani?
"düşünmüş" diyerek kahkaha atmıştı.
Bu lia değildi. Bu benim sevdiğim lia değildi. Ne olmuştu ona?"tekrar söylüyorum. Senin gibi birini artık görmek istemiyorum. Birbirimizi hiç görmemiş hiç tanışmamış gibi davranalım olur mu? Artık yabancıyız"
Dedikten sonra kapıyı yüzüme kapatmıştı. Donuk bir şekilde kapıya bakıyordum. Yabancı mı? Birbirini hiç tanımayan insanlar gibi mi? O kadar yaşanmışlık varken nasıl hiçbirşey olmamış gibi davranabilirdim ki?daha düne kadar bana beni sevdiğini söyleyen birini nasıl tanımıyor gibi davranabilirdim?
_
Hala ağlıyordum. 5 gün önce yüzüme kapanan kapıdan sonra asla odamdan çıkmıyordum. Çok acıkmadıkça yemek yemiyor. Kimse ile konuşmak istemiyordum. Telefonumda bilmem kaç bin mesaj vardı fakat hiç birine bakmıyor sadece bir kişiden mesaj bekliyordum fakat o yabancı asla mesaj atmıyor bir kere bile aramıyordu. 5 gündür günlük rutin haline getirdiğim ağlamayı yaparken annem içeri girmişti.
"kızım bak kim geldi"
_
ABİ FİCİ BEN YAZIYORUM AYNI ZAMANDA BEN ÜZÜLÜYORUM BU NASIL BİR ŞEY VZŞDBXŞNX
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAYAMAZSIN / ningrina /yejisu/2shin (ryuna) /winselle
Random"Aşka inanmayıp birisini sevemezsin" (ningrina) "Gerçekler karşısında onu hala sevebilecek misin?"(yejisu) "onun gibi bir pisliğe aşık olamazsın" (2shin) "arkadaşlıktan ilerisine gidemeyeceğinin farkına var" (winselle) Angst *ilk fic'im umarım se...