22. Bölüm

47 8 1
                                    

2SHİN VE YEJİSU BÖLÜMÜ

YUNA'DAN

Donmuş bir şekilde yere bakıyordum. Tam o sırada yiren dürtmüştü.

Kafamı kaldırıp yiren'e baktığımda endişeli bir şekilde daha çok yüzüme yaklaşmıştı.

"ne oldu sana. Bu halin ne. Gözlerin..."

Demiş ve devam edememişti. Gözlerim şişik ve ayrıca göz altlarım vardı. Bitik bir durumdayım.

"ne oldu çabuk anlat"

Demiş ve bir banka oturmamı sağlamıştı.

Donuk ifadem hiç değişmemiş ve ayrıca bir şey de söylememiştim.

"anlatsana kızım. Ne oldu?"

Dediğinde gözümden bir yaş akmıştı. Daha çok endişelenmişti ve yüzümü avuçlarının içine almıştı.

"ama ağlama ya. Beni de ağlatacaksın şimdi"

Dediğinde gözlerimden ne kadar yaşlar aksa da yüzümdeki donuk ifade asla gitmiyordu.

"bir şey söyle yuna. Anlat ki rahatlayasın"

Dediğinde bu sefer konuşmuştum.

"beklemediğim birinden beklemediğim bir şey gördüm yiren. Bana zarar vermeyeceğini söyledi fakat diğer insanlara zarar verdi. Üstelik ben ona tek bir şans vermiştim"

Sözümü bitirdiğimde beni hızlıca kendine çekmiş ve sarılmıştı. Ben ise kollarımı ona bile saramamıştım. Güçsüzdüm işte. Kollarımı kaldıramayacak kadar yorgundum.

"onun adına özür dilerim yuna. Ryujin adına özür dilerim"

Anlamıştı ryujin olduğunu. Çünkü ryujin ile küçüklükten beri arkadaştı. Anlaması çok normaldi.

"ama o sana zarar veremez yuna. O senin için o işi bile bırakabilir. O seni seviyor yuna. O kötü biri değil. Onu dinlemelisin"

Demiş ve tepkime bakmak için benden ayrılmıştı. Fakat hiçbir tepki vermemiştim. Onaylamamış veya Reddetmemiştim.

"onu dinleyecek misin?"

Dediğinde gözlerimi yiren'den çekip yere sabitleyip konuşmuştum.

"bilmiyorum. O tehlikeli. O bir katil."

Demiştim. Ve gözlerimi yiren'e çıkardığımda arkasındaki ryujin'i görmüştüm.

Tam kalkmak için yeltenirken hızlıca yanıma gelmiş ve beni kendine çekil sarılmıştı.

"lütfen gitme. Yalvarırım dinle. Seni de kaybedemem. Olmaz"

diyip burnunu çektiğinde ağladığını fark etmiştim. Yüzünü omzum ile boynumdaki girintiye sokmuş ve gözyaşlarına izin vermişti.

Sevdiğim kadın kollarımda ağlıyordu ve benim içimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu. Yani geliyordu da mesela benimde ona sarılma isteğim ama beynim bunu bastırıyordu.

Dayanamayıp ben de yavaşça kollarımı ona sarmıştım. Benim de sarılmam ile daha da sıkı sarılmıştı o an. Gitmemi istemezce sarılmıştı. Onu bırakacağım korkusu ile sarılmıştı bana.

"ağlama."

Demiştim yine dayanamayarak. O ağladıkça ben de kötü hissediyordum. O hıçkırdıkça sanki benim içimde bir şeyler parçalanıyor gibi hissediyordum.

Kafasını boynumdan kaldırmış ve şaşkınca bana bakmıştı.

"konuşalım"

Demiştim son bir şans vererek. Boncuk gözleriyle bakmıştı bana. o masum bakışları beni o kadar etkiliyordu ki. Bakışların sevgilim... Beni benden alıyorlar.

"konuşalım"

Demişti o da benim gibi. Daha sonra beni kolumdan tutmuş ve yalnız konuşabileceğimizi bir yere götürmüştü.

._.

YEJİ'DEN

Kafeteryada lia' yı bekliyordum. Onun yalanını bir süre daha bilmiyormuş gibi yapacaktım.

Donuk bakışlarım masada takılı kalırken birinin masaya oturmasıyla bakışlarımı oturan kişiye çıkarmış ve bu kişinin lia olduğunu görmüştüm. Oldukça mutluydu ve 32 diş gülüyordu.

Ve evet. Ben sevgilimin başkasına aşık olduğunu öğrenmiş ve bir malzeme olarak kullanılmış bir kişiydim.

"sonunda gelebildim."

Demişti gülüşü arasında. Ben de belli etmemek adına kendimi zorlayarak sahte bir gülümseme sunmuştum ona.

"uyandı sanırım"

Demiştim beynimde dönen kullanılma düşüncesi ile.

"evet! Sonunda uyandı! Ve uyandığında bana baktı ve güldüüüüüü! Düşüne biliyor musun sonunda kavuşaca-"

Kavuşacağız diyecekken ağzından kaçan cümle ile kendini durdurmuştu. Sonuçta burada malzeme olarak kullandığı 2. Kişi olan sahte sevgilisi vardı.

"sonunda arkadaşıma kavuşacağım"

Demişti kendini toparlayarak. Kendimi tutamayarak gözümden bir damla aktığında hızlıca elimin tersi ile gözyaşımı silmiştim. Bir anda bütün cesaretim gelmişti ve şu an konuşmam gerektiğini düşünmüştüm.

"sana güveniyordum lia. Seni ailem olarak görmüştüm. Senin için herşeyi yaptım. Sana canımı bile verebilirdim. Ama senin beni kullanmana izin vermezdim lia. Bu kadar ileri gitmemeliydin."

Dediğimde gözlerini kırpıştırmış ve şaşkınca konuşmuştu.

"se-sen nerden-"

"belli oluyor lia. Belli oluyor. O kızın bana benzemesi. O kız konusunda hassas olman. Ve bakışların.... Bana bir kez öyle bakmadın lia. Bana öyle bak diye herşeyi yaptım. Ama bakmadın. Ben bütün bunları beni kullan diye yapmadım."

Dediğimde bu sefer onun gözünden bir damla yaş akmıştı.

Panik atağımın başladığını fark ettiğimde derin bir şekilde nefesler almaya başlamıştım. Sanki boğuluyor gibiydim.

Nefes alamadığım için elimi boğazıma götürmüş ve bir kaç defa gögüs hizamın biraz üstüne yani soluk boruma vurmaya başlamıştım.

"yeji. Yeji! Yeji iyi misin ne oluyor!?"

Diyerek panikle ayağa kalkıp yanıma gelmişti lia. Daha da derin nefesler almaya başlamıştım. Göz kapaklarım artık dayanamıyor ve kapanmaya başlıyordu.

Göz kapaklarımı tutmaya çalışsam da ağırlaşmış ve kapanmıştı. En son hatırladığım şey ise benim hala elim ile soluk boruma vurmam ve lia'nın yardım çığlıklarıydı.

._.

YAZAMIYORUMMMMMM

ANLAYAMAZSIN / ningrina /yejisu/2shin (ryuna) /winselle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin