NİNGRİNA BÖLÜMÜ
KARİNA'DAN
yine o ağacın arkasına geçmiş ve kurduğum planın olup olmayacağına bakmaya bakmıştım. Ningning yine her zamanki gibi aynı saatte gelmiş ve yine ağlıyordu. Her ağladığında benim o gün dediklerimi reddediyordu.
"hayır ben zavallı değilim"
"hayır benim annemin suçu yok"
"hayır ben zorbama aşık olarak mallık yapamdım. Sadece masumca sevdim"
Çıplak ayağı ile toprağa ayağını sürterek yürüyor ve her göz yaşı aktığında elinin tersi ile siliyordu.
Yürürken Koyduğum mektubu geçince hızlıca bir küfür savurmuştum.
"sikeyim kör müsün aq"
Dediğimde söylediğim şeyin farkına sonradan fark etmiştim. Gözleri benim yüzünden doluydu. Yani bulanık görüyordu. Yani görmemesi de benim suçumdu. O duymasa bile tekrardan özür dilemiştim.
"özür dilerim sevgilim. Seni hala parçaladığım için özür dilerim"
Dediğimde olduğum ağaca doğru bakmıştı. Beni görmemesi için hızlıca kafamı geri çekmiş ve ağacın arkasına saklamıştım. 1-2 dakika öyle durmuş ve sonrasında tekrar kafamı çıkarmıştım.
Beni görmüş mü diye bakarken mektubu fark edip açarken görmüştüm onu. O an o kadar mutlu olmuştum ki. Daha sonra mektubu oturup okumaya başlamıştı. Ben de yüzünü görebildiğim için tepkisini görebileceğim için mutlu olmuştum.
"selam yabancı. Sana bir yabancı olarak sesleniyorum. Eğer ki tutunacak bir dalın kalmadıysa. Eğer ki kimsen yoksa. Eğer ki en güvendiğin seni kırdıysa dayan. Her şey hallolur. Her şey yoluna girer. Belki de o kişi şu an pişmandır. Belki de senin için bekliyordur. Ona bir şans ver yabancı. Gururunu bir kere daha kenara bırakman gerekecek fakat buna değecek yabancı. Sizin onu unutmaya çalıştınız gibi o sizi hatırlamak için çabalayacak. Üzülme yabancı. Bir gün sana ait olan herşey seni bulacak"
Okuduktan sonra yüzüne gelen gülümseme ile ben de 32 diş gülmüştüm. Uzun zaman sonra onu gülerken görmek cehennemden cennette geçiş yapmak gibi bir şeydi. O benim için bir nimetti.
Mektubu okuduktan 1-2 dakika sonra da o mektuba bir şeyler yazmıştı. Belki yazar diye koyduğum kalemi kullanmıştı. Daha sonra mektubu bulduğu yere geri koymuş ve gitmişti.
Gittiğinden emin olduğumda hızlıca gidip mektubu almış ve okumaya başlamıştım.
"selam asıl yabancı. Ben insanlara 2. Şansı vermeyi uzun zaman önce bırakmıştım. Taki biri gelip bütün düzenimi alt üst edene kadar. Benim herşeyim değiştirmişti o yabancı. Fakat aslında o değişimler bana iyi gelmişti. Yani ben öyle sanmıştım. O yabancı beni parçaladı. Sadece çıkar için yanımda olduğunu söyledi. O yabancı ümit verip girmişti. Doğru değil. Ümit verip gitmek doğru değil. Ama o gelse kabul etmeyi denerim. Dünyanın en kötüsü olsa bile omzuma yaslanmasına izin verebilirim"
Dediğinde bu sefer cidden aşık olan taraf ben olmuştum. Kör kütük hemde. Her şeyi içine atıp başkaları için aşkını toprağa gömerek kaybetmiştim ben. İşte insanları mutlu etmeye çalışıp kendini mahvedince de intihar etmiş sayılırmış. Şimdi anladım bunu da.
._.
ÖPÜŞÜN GEÇER AŞKOLAR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAYAMAZSIN / ningrina /yejisu/2shin (ryuna) /winselle
Losowe"Aşka inanmayıp birisini sevemezsin" (ningrina) "Gerçekler karşısında onu hala sevebilecek misin?"(yejisu) "onun gibi bir pisliğe aşık olamazsın" (2shin) "arkadaşlıktan ilerisine gidemeyeceğinin farkına var" (winselle) Angst *ilk fic'im umarım se...