"Aşka inanmayıp birisini sevemezsin" (ningrina)
"Gerçekler karşısında onu hala sevebilecek misin?"(yejisu)
"onun gibi bir pisliğe aşık olamazsın" (2shin)
"arkadaşlıktan ilerisine gidemeyeceğinin farkına var" (winselle)
Angst
*ilk fic'im umarım se...
Beni bir banka oturtmuştu. Karina özür dilemekten nefret eder, özür nedir bilmezdi. Şimdi ne oldu da özür dilemeye çalışıyordu?
"lütfen sözümü kesmeden beni dinle"
Kafamı sallamıştım.
"biliyorum eskiden sana çok kötü davrandım. Bunların afedilmeyecek şeyler olduğunu da biliyorum ama lütfen beni affet. Eskiden ne kadar mal olduğumu şimdi anladım. Lütfen beni affet ve arkadaş kalalım"
______________________________________
Karina'dan
"şaka yapıyorsun değil mi?"
"ne şakası? "
"karina sen özür dilemek nedir bilmezsin. Birde üstüne yalvararak özür diledim diyorsun"
"yeji bazen beyninin olup olmadığı hakkında şüphe duyuyorum"
"ne?"
"bunların hepsi oyun yeji. İlk önce ona kendimi affettireceğim sonra da en yakın arkadaşını kendime aşık edeceğim ve en yakın arkadaşına onun hakkında yalanlar uyduracağım. Ve sırayla bütün sevdiklerinin ondan nefret etmesini sağlayacağım" dedikten sonra sinsice gülüp bacak bacak üstüne atmıştım. Tek amacım ningning'i üzmekti. Sebebi yoktu. Onu üzmeyi seviyordum
"demek bunlar bir oyun"
"evet"
"ama giselle ve winter'ın sana aşık olacağını sanmıyorum"
"giselle ve winter'dan bahsettiğimi kim söyledi?"
"ningning'in başka yakın arkadaşı yok"
"hayır var"
"peki ya sana aşık olmazsa?"
Sabahtan beri ağzını açmayan yuna konuşmuştu. Yanımda gezdirdiğim ve aklından şüphe duymadığım nadir kişilerdendi.
"orası kolay. Kız sevgi görmemiş ailesi falan terketmiş. Tek arkadaşı ningning. Azıcık sevgi gösteririm ve oyuncağımı elime almış olurum"
Sonrasında kafamı kantinin kapısına çevirmiştim. Şanslıydım çünkü ningning kantine geliyordu. Hemen kalkıp yanına gittim.
"eee düşündün mü ning?"
Ben özür diledikten sonra düşüneceğini söylemişti.
"daha 3 ders geçti Rina"
"ama ya. Herneyse sana kendimi affettireceğim. Okul çıkışı boş musun? Kendimi affettirmek istiyorum"
"Rina zaten özür diledin ekstra birşeye gerek yok"
"lütfen ning. Kırma beni sadece takılacağız"
"peki"
"harika okul çıkışında beni bekle"
"tamam"
Demiş ve gitmişti. Yavaş yavaş avcumun içine geliyordu işte. (farkına varmadan sende ona gidiyorsun rina :))
______________________________________
"ah, sonunda buldum seni"
"bulmak zor olmamalıydı"
"benim için zordu. Unuttun mu? Bana okulu gezdirmedin"
Söylediğimi duymamazlıktan gelmişti.
"yalnız mı olacağız?"
"evet, senin için sorun olur mu?"
"yok sorun olmaz sadece yeji'leri falan çağırırsın sanmıştım"
Koluna gitmiştim ve onu çıkışa doğru götürmüştüm. Bu yaptığım onu ilk başta şaşırsa da birşey dememişti.
"eee nereye gidiyoruz?"
"ilk önce bir kafeye gideriz ve yemek yeriz, sonra lunaparka gideriz"
"olur. Bende zaten sen istersin diye lunaparkı seçmiştim. Yoksa lunapark benlik değil"
Bu dediğime hafifçe gülmüştü. Şimdi farketmiştim. Ningning'in gülüşü fazla güzeldi. Kendime hakim olamadan onu izlemeye başladığımda anlamış olacak ki bana doğru dönmüştü.
"bir sorun mu var?"
"ha, ne?"
"yüzüme bakıp duruyorsun da"
Kafamı hafifçe sallamıştım. Neydi şimdi bu? Niye ningning'i izlemek istemiştim.
"ha, birşey yok şuradaki kafeye gidelim mi?"
"olur"
______________________________________ Rina'ya yavaştan birşeyler oluyor ama ne?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
