Leyal'den
Karşımda tüm kayıtsızlığıyla oturan adama bir kez daha nefretle baktım. İşte yıllar sonra karşımdaydı ve beni tanımamıştı bile. Masanın altındaki elimi öfkeyle sıktım. Doğal davranmaya çalışıyordum ama gerginliğim barizdi. Okyanus kenarındaki bir restoranttaydık ve buranın terasıda vardı. Biraz hava alma bahanesiyle masadan ayrıldım. Zaten koyu bir sohbette oldukları için çoğu bunun farkına varmadı bile. Sadece Aylin iyi olup olmadığı mı sormuştu. Onu yatıştırmak için ufakça gülümseyip bir sorun olmadığını söyledim.
Teras esintiden dolayı serindi ama umursamadım. Ciğerlerime dolan havayla rahatlamaya çalıştım. Aylin haricinde kimse evli olduğumu bilmiyordu. Aylin'in ise kocam hakkında bildiği tek şey sallantı da bir ilişkimiz olduğu bazı sebeplerden boşanmadığımızdı. Bağımsız hayatlar yaşadığımızı düşünüyordu. Kocamın Karan Turanoğlu gibi bir milyoner olacağını aklının ucundan bile geçirmezdi. O yüzden rahat olmalıydım ama lanet olsun ki olamıyordum.
Kimsenin bu lanet herif tarafından terk edildiğim gerçeğini öğrenmemeliydi. Burada kendime sıfırdan bir hayat kurmuştum ama şimdi her şey bu kadar yolundayken öylece gelip her şeyi mahvedemezdi.
Zihnimdeki düşüncelerle boğuşurken omuzlarına bırakılan ceketle irkildim. Aniden arkamı dönmemle geniş bir gövdeye çarptım. Bakışlarım yukarı tırmandığında gece karası gözlerle karşılaştım. Kaşlarım derince çatıldı ve omuzlarıma bırakılmış cekete uzandım.
" Titriyordun" dedi.
Aldırmadan omuzlarımdaki ceketi bir çırpıda çıkarıp ona geri verdim.
" Sizden yardım istediğimi hatırlamıyorum. O yüzden lütfen bir daha sizi ilgilendirmeyen konulara karışmayın."
Onun da kaşları çatılmıştı. Elimdeki ceketi inatla almıyordu. Bana bir adım daha yaklaşıp bakışlarını gözlerime kitledi.
" Herkese karşımı bu kadar kabasınız yoksa bu tavrınız bana mı özel?"
Duruşu dikleştirip burnumu havaya diktim.
" Bilmem daha önce bana arkadan sinsice yanaşma cesaretini gösteren bir yabancı haricinde bu soruyu hiç duymadım."
Yüzünde eğlenen bir ifade belirdi. " Demek sadece bir yabancıdan duydunuz bu soruyu o halde hayatınızdaki diğer insanlar size karşı hiç dürüst davranmamış."
" Ya da sizin aksinize kimse haddini aşmaya kalkmadığı için onları sert bir dille uyarmak zorunda kalmamışımdır."
Elimde ki ceketi aldı ve o da benim gibi tırabzanlara yaslandı.
" Pekala, ben özür dilerim o zaman. "
Yüzünde yarım bir sırıtma vardı. Ah o yakışıklı suratını dağıtmak istiyordum. Adi herif resmen benimle flört etmeye çalışıyordu. Halbuki yıllar önce yüzüme bile bakmaya değer görmemişti beni. Dişlerimi istemsizce sıktım. Kendime hakim olmalıydım.
" Neden bu kadar sinirlisiniz bu gün?" Kayıtsızca sormuştu. Sesi çok sakin ve buyurgandı. Önce cevap vermemeyi düşündüm ama sonra onu şüphelendirmemenin en mantıklısı olduğuna karar verdim. Bu günden sonra mahkeme gününe kadar lanet suratını bir daha görmek istemiyordum zira.
" İçeride dediğim gibi hiç hazzetmediğim biriyle karşılaştım bu gün. "
Kaşları merakla çatıldı. Bu ilgisini çekmiş olmalıydı.
" Sizi bu kadar kızdıracak ne yaptı merak ettim doğrusu? Onun yerinde olsam kendim için korkardım."
Ona alayla baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leyal -Unutulan Eş-
Novela Juvenil-Gözlerime baktı ve beni tanımadı.- Yıllar sonra kendi karısıyla, bambaşka bir ülkede yeniden tanışan bir adam. Nikahtan sonra bir daha görmediği kocasını karşısında gören bir kadın. Karşısındaki gözlerin büyüsüne daha ilk andan kapılan bir adam. Ad...
