Yoongi, smokinini giymişti, aynada ki görüntüsünden memnun kalmıştı ama acaba meleği de onu beğenecek miydi? Hem, o nasıl olmuştu acaba? "Tabii ki çok yakışıklı olmuştur" diye düşündü. Saate baktı, geç kalmıştı. Telefonuna baktı hemen, Jimin'in defalarca aradığını görünce, hemen arabasının anahtarını ve cüzdanını alıp, acele ile evden çıktı. Arabasına binecek iken kendisini odasının penceresinden izleyen kardeşi ile göz göze geldi. Jeonkook, hyungunun bakışını gördüğünde perdesini kapattı.
Bu durum,Yoongi'nin canının sıkılmasına neden olsa da, Jimin'i daha fazla bekletmemek için arabasına hızlıca binip, yola çıktı. 15 dakikalık bir araba yolculuğundan sonra, Jimin'in evine ulaştı. Heyecanla arabayı park edip, evin kapısına ulaştı ve zile bastı. Birkaç defa zile bastıktan sonra, kapı açıldı ama kapıyı açan Jimin değil annesi idi. "Bayan Park, Jimin, hazır mı acaba?" "Ne için hazırlanacaktı tatlım?" "Benimle mezuniyet balosuna gelecekti efendim." "Bana bir şey söylemedi, odasındadır, istersen sen bir bak." "Peki bayan Park teşekkür ederim."Yoongi, Bayan Park'ın izni ile Jimin'in odasına gitti ve kapısını bir kaç defa tıklattı. "Jiminie, müsait misin, gelebilir miyim?" Jimin, duyduğu ses ile göz yaslari ile ıslattığı yastığından kafasını kaldırdı ve kapıya doğru "gelebilirsin hyung" diye seslendi. Yoongi, odaya girdiğinde Jimin'in hazır olmadığını görünce kaşlarını çatarak konuşmaya başladı. "Jiminie, beni defalarca aramissin, duşta olduğum için aramalarına dönemedim ama sen de hala hazır değilsin, zaten geç kaldık. Smokininin nerede hadi hemen seni hazırlayalım." "Hazırlanmadim çünkü seninle baloya gelmeyeceğim." "Ne demek gelmeyeceğim? Ben, sana baloya benimle gelmen için teklifte bulundum sende kabul ettin. Şimdi gelmiyorum da ne?" "Başım çok ağrıyor, ben gelemem, sen git hyung. Hem benim ne işim var ki! Benim mezun olmama daha iki yıl var ne işim var benim baloda falan" "Bana eşlik etmek için gelecektin Jimin, bana söz verdin. Daha birkaç saat önce konuştuğumuzda çok heyecanlıydın. Ben balo vs. tarz şeyleri önemsemediğimi söylediğimde, bu yüzden gitmek istemiyorum dediğimde bana bir sürü nutuk çektin, baloya gitmem için sen beni ikna ettin. Şimdi ne bu tavırlar, bilmeden birşey mi yaptım kalbini mi kırdım. Yoksa geç kaldığım için mi kızgın..." "Alakası yok hyung, sadece gitmek istemiyorum. Hem her yere birlikte gideceğiz herşeyi birlikte yapacağız diye birşey mi var. Bu senin gecen git ve keyfine bak. Her şeyi beraber yapmaktan her yere birlikte gitmekten sıkıldım artık anlıyor musun? Senden başka arkadaşlarımda var ama ben tüm zamanımı seninle geçiriyorum." Jimin'in bu sözleri üzerine dolu gözlerle Jimin'e son kez baktıktan sonra sessizce oradan ayrıldı Yoongi. Jimin ise dolu gözleri ile hiçbir şey söylemeden giden hyungunun arkasından hıçkırarak ağlamaya başladı.
Yoongi, baloya gitmek istemese de arkadaşlarına söz verdiği için katılmaya karar verdi. Aklı hala sarı meleğindeydi. Birden bire neden böyle davrandığına anlam veremiyordu ama canı çok sıkkındı. Bir iki saat durur dönerim diye düşündü. Balo salonuna giriş yaptığında önce sınıf arkadaşları ile selamlaştı. Daha sonra Jin ve arkadaşlarının yanına gitti. Jin, Yoongi'nin yalnız geldiğini görünce şaşkınlıkla ona baktı. Çünkü kardeşinin de baloya geleceğinden haberdardı. "Yoongi, Jimin nerede seninle gelecek diye biliyordum." "Gelmek istemedi Jin. Sonuçta kardeşin benim için birşey yapmak zorunda değil." "Siz tartıştınız mı?" "Tabi ki tartışmadik ama Jimin lafını söyledi bende ağzımın payını alıp buraya geldim." "Ama dünden beri hatta balo konusunu öğrendiğinden beri çok heyecanlıydı. Hatta yeni bir smokin takım bile aldı." "Bilmiyorum Jin, neden gelmek istemediğini kendisine sorarsın. Müsaadenle bir iki saat takılıp defolup gideceğim. Hem belki yakında bu ülkedende defolurum, kardeşinde her anını benimle geçirmekten kurtulur." Jin, ağzı bir karış açık Yoongi'nin gidişini izledi. Ne olduğunu anlamıyordu. Kardeşinin Yoongi ile vakit geçirebilmek için deli olduğunu biliyordu. Hem ülkeden gitmek de ne demek oluyordu. Onun da keyfi kaçmıştı. Bir iki saat durup eve gidecek ve Jimin ile ciddi bir konuşma yapacaktı
![](https://img.wattpad.com/cover/285684315-288-k50198.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Letters that cannot be sent/Yoonmin
Lãng mạnJimin, Busanlıydı ve ailesi ile birlikte Busan'da yaşıyordu. Jimin'in sınıf öğretmeni, sosyal medyanın ilişkileri yozlaştırdığından şikayetçiydi. Bir gün öğrencilerine, kendisinin küçükken bir mektup arkadaşı olduğundan ve kendisiyle hala görüştüğün...