Letters that cannot be sent/Yoonmin

I will wait for you

Günler günleri kovalamış birbirlerine yeni kavuşan bu güzel çiftin ayrılık vakti gelmişti. "Havaalanına gelmek istemediğine emin misin Jiminie?" "Evet, Hyung gelirsem, gidişine dayanamam. Burdan sen ailenin evine gitmişsinde sanki yarın tekrar buraya gelecekmişsin gibi uğurlamak istiyorum." "Jimin, konuştuklarımızı unutmayacaksın dimi, kendini bırakmak yok; yemeklerini aksatmayacaksın, güzelce uyuyup, derslerini ihmal etmeyeceksin, üzüntüden hastalanıp aileni üzmeyeceksin. Üzüldüğün zamanlarda beni düşün. Bende burada seninle yeni tanıştığım arkadaşlarımla bir düzen oturtmuştum. Şimdi herşeye yeniden başlamak zorundayım hemde senin yokluğuna alışmak zorundayım." "Yokluğuma alışmak mı? Sen, sen, 'nereye gidersem gideyim seni de kalbimde götüreceğim demedin mi?" "Öyle tabi bir tanem ama elimi uzattığımda dokunamayacağım, sarılamayacağım" "Bu özleme nasıl katlanılır Hyung, ben yolunu bilmiyorum. Sen olmayınca hiçbir şeyin anlamı kalmıyor:ne yediğim yemek, ne uyduğum uyku, ne derslerim, ne arkadaşlarım, sen yokken herşey bomboş benim için." "Söz verdin bana Jimin, gittiğimde senin için endişelenmeyeceğim, sağlığına dikkat edeceksin. Yemeklerini aksatmayacak, uyku düzenini bozmayacak, derslerine önem verip, aileni de üzmeyeceksin." "Söz hyung, uslu bir civciv olacağım."
"Anlaştık o zaman meleğim. Benim artık gitmem gerekiyor Jimin, 2 saat içerisinde havalaninda olmalıyız. Uçak, saat 17.00'de ve şu anda saat 14.20" "O güzel gözlerini doldurma hemen sana havaalanına gel diyorum, gelmek istemiyorsun, bu yüzden bende seni zorlamak istemiyorum." "Biraz daha kalsan burda olmaz mı?" "Olmaz güzelim gec kalırım." Odadan beraber çıkmışlar Yoongi, Jimin'in ailesiylede vedalaşıp Jimin'e de son kez sarıldıktan sonra  kapıdan çıktı. Bir süre ilerledikten sonra tam kendi evlerinin sokağına dönecekti ki, belinde minik bir el hissetti. Jimin, dayanamayıp peşinden gelmişti. "Güzelim, seninle vedalaşmıştık." "Biliyorum ama şimdiden seni özledim Hyung, yokluğuna nasıl dayanacağım" diye hıçkırarak ağlayan Jimin'i kendine çekip sarılarak sessiz gözyaşları içinde teselli etmeye çalıştı Yoongi. "Herşey iyi olacak sevgilim, zaman hızlıca geçecek ve ben sana döneceğim. Döndüğümdede sen kovmadıkça senden ayrılmayacağım"  "Hyung, böyle şeyler söyleme. Kovmak, ne demek, tüm ruhumla ve kalbimle seni severken nasıl kovabilirim. Döndüğünde benden bir saniye bile uzaklaşmana izin vermeyeceğim."

"Off Jimin, yeter ama ya. Rahat bırak artık hyungumu. Ne güzel buralardan gidip senden kurtulacağız diye sevinirken hyungumun peşini bırakmıyorsun bir türlü." "Jungkook, düzgün konuş Jiminle ve hemen sözlerin için özür dile." "Eğer hemen defolup gidecekse dilerim." "Jungkook, sabrım taşıyor" "yıllardır ona gösterdiğin ilginin onda birini bana göstermedin, ağzından çıkan iki kelimeden bisiri Jimin. Yurtdışına gidiyoruz herşey farklı olacak diye düşünürken hiçbir şeyin değişmeyeceğini şimdi anlıyorum. Sen yine onunla ilgileneceksin. Arada mesafelerde olsa senin için en değerli yine o olacak. Jungkook zaten kimki senin için, başbelası küçük kardeş." "Özür dilerim Jungkook. Hyungun ile arana girmek gibi bir niyetim yoktu. Ben sadece onu çok seviyorum herşeyden herkesten çok. Bu yüzden ona seni incitecek kadar yakın olmuş olabilirim. Amerika'ya gittiğinizde istediğin gibi olacak merak etme" "Jimin?" "Lütfen Hyung, size iyi yolculuklar" dedikten sonra koşarak uzaklaştı Jimin. Yoongi, onun peşinden koşacağı sırada, Jungkook, buna izin vermedi. "Hyung, geç kalacağız" "Bırak beni" "Yoongi, Jungkook hadi ama geç kalacağız" "Geliyoruz anneciğim, hadi Hyung" Yoongi, uçağa yetişebilmek için onları dinlemek zorunda kalmıştı, kalbinde büyük bir acıyla Jimin'nini, biricik aşkını, meleğini geride bırakıp ailesiyle birlikte yola çıktı. Yol boyunca gözyaşı döktü Yoongi. "Anneciğim, neyin var meleğim, neden ağlıyorsun. Biliyorsun, kardeşinin ve senin güzel bir eğitim almanız için gidiyoruz biliyorsun. Hem orada geleceğiniz için size daha rahat bir hayat sağlayabilmek için büyük imkanlara sahip olacağız." Bunların hiçbirinin önemi yoktu Yoongi için, o, meleğini istiyordu.