12. Bölüm

21 8 2
                                    

Eve gittim, bugün her zamankinden yorucu geçmişti. hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak bir yandan her zamankinden kirli olan yerleri silmiş bir yandan da başına bela alıp almadığını düşünmüştüm. 

Net bir sonuca varamamıştım, ya başıma belayı almıştım ya da yeni arkadaşımın espri anlayışı berbattı. 

Ben bunları düşünürken ve temizlik yaparken zamanı adeta durmuştu. Belki erken gelmiştir diye Elina’ya bakmaya gittim. Daha gelmemiş. Onunla konuşmak istiyordum, çünkü dışarıdan bir göz olanları daha iyi görebilirdi. 

Zamanın geçmesini bekledikçe daha da yavaşlıyordu. Ama eninde sonunda geçti. Elina gelmişti. Yanına gittiğinde babası onu yalancı olmakla suçluyordu. Geçen günkü fikrinde ısrar edip kızı olmadığını söylüyordu. 

Elina’nın yanına gittim ve olanları anlattım. Dinlerken en ufak bir tepki vermedi.

  "Peki ne yapacaksın?"

  "Bilmiyorum sence güvenebilir miyim?" 

  "Ama sen kararını çoktan var vermiş gibisin, kabul etmiş gibi görünüyorsun. 

  "Hayır bir şeye karar vermedim." 

  "Kızım sen salak mısın? Madem kabul etmedin numaranı niye veriyorsun? Bana neden soruyorsun söyleyim mi? Ona güvenmek istiyorsun ama ne kadar doğru olduğundan emin değilsin. Benden de onay bekliyorsun ama kararını çoktan vermişsin. Şimdi sana ona asla güvenme, engelle bir daha da konuşma dersem dinleyecek misin?"

  "Galiba, hayır."

  "Eee o zaman benden ne bekliyorsun?" Haklıydı ben ondan sadece onay bekliyordum ve istediğim şeyi söylemediği sürece ne düşündüğünün benim için bir önemi yoktu. Sözüne devam etti.

  "Tamam o zaman. Zaten çocuk demiş ya neden güvenmeyesin diye. Bence iyi biri, güvenebilirsin." evet ondan sadece onay bekliyordum. Yalandan da olsa ondan istediğim şeyleri duymak iyi hissettirmişti. 

O da güldü bir süre sohbet ettik. Sonra temizliğe geri döndüm. 

Yemek için mola verdim. Yine onun gelmesini bekliyordum, olabildiğince yavaş yedim. Ama Lucas gelmedi.

                                               ***

Uzun bir günün ardından yine akşam olmuştu. evime gitmiştim. Resim çizmeye başladım. Bu beni hep rahatlatmıştı. Bu hayattan ve kendime biçtiğim rolden birazda olsa uzaklaştırıyor ve bambaşka bir evrene götürüyordu. 

Telefon çaldı, arayan Lucas’dı. İsmi  okuyunca aramasını beklediğimi fark ettim. Telefonu açtım.

  "Selam canım ben amcanım. ‘galiba sadece kötü bir espri anlayışı vardı’ Ben sen karar verince çok geç olur diye düşündüm. O yüzden Şimdi bulmaya karar verdim birkaç soru sormak istiyorum. 

  "Sormasan daha iyi olur çünkü ben istemiyorum." 

  "Neden?" 

  "Emin değildim. Ama her ne kadar sevmesem de iyi bir işim var, sevmeye çalışabilirim." 

  "Bundan katil olduğuma karar verdiğini mi anlamalıyım?" Sesi birden ciddileşmişti.

  "Hayır, sadece yardım istemediğimi anlamalısın."

  "Peki telefonu kapatınca beni engelleyecek misin?"

  "Engellemem için bir neden var mı?"

  "Bildiğim kadarıyla yok."

  "Tamam o zaman. sonra görüşürüz."

  "Görüşürüz. Telefonu kapattıktan sonra yine resim çizmeye çalıştım ve uyudum.

Çoban YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin