21. Bölüm

12 7 1
                                    

Koşuyordum, tüm gücümle koşabildiğim kadar hızlı koşuyordum. Neden konuştuğumu, nereye gittiğimi bilmiyordum. Sadece koşuyordum. 

Sanki her yol doğru gibiydi ve tek yapmam gereken şey daha hızlı koşmaktı. Bir şey vardı, ne olduğunu bilmediğim bir şey. Beni kendine çekiyordu. Nerede olduğumu bilmiyordum bir önemi de yoktu. Sadece daha hızlı olmam gerekiyordu.  

Koştum, koştum ve düştüm, büyük bir çukurun içine düştüm. Sanki düştüğüm çukurda başka bir dünya vardı. Birisi " beni takip et" dedi. Ben de  sorgulamadan takip ettim. 

Artık koşmuyordum. Bir süre sonra yerin altına inen bir merdivenden, inmeye başladık. Sonra birden durdu ve "Ölülerden korkar mısın?" dedi. Ama bu bir soru değildi, cevap gerektirmiyordu. Ben de bir şey demedim. 

Sonra başka biri geldi, insan olduğundan emin değildim. Çok garip görünüyordu. Bembeyaz gözlerinden, siyah bir sıvı durmaksızın akıyor ve yanaklarında iki siyah çizgi oluşturuyordu. 

Uzaklaşmaya çalıştığım şey buydu. Beni kendine çeken ve daha hızlı koşma neden olan şey, buydu. İyi ama neden? 

Ağzını açtı ve "Zaten hepimiz yaşayan ölüler değil miyiz?" dedi. Garip bir şekilde şu ana kadar hiç korkmamıştım. 

Ama o konuşunca etrafta bir sürü garip şeyler belirdi. Daha önce gördüğüm ama ne olduğu hakkında en ufak bir fikrimin olmadığı bir sürü şey. İşte şimdi korkmuştum. Hem de çok korkmuştum. 

Kulaklarımdan girdiği anda sığır olduğumu düşündüğüm ve beynimi parçalayan bir sesle uyandım.

                                                    ***

Bu berbat sesle uyandığım 3. rüyaydı. O anda anlayamamıştım ama şimdi çok iyi anlıyordum. O gördüğüm şeyleri daha önce de rüyamda görmüştüm. Hani otobüsteyken gördüğüm rüyada. 

Peki "Hepimiz yaşayan ölüler değil miyiz?"de ne demekti? Bir an için bilinçaltımda ne yattığını sorguladım. 

Sonra saate baktığım gibi ayağa kalktım, geç kalmıştım. 

Çoban YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin