Silgi 🙋

Silgi / Lisa

Elsa yol boyunca klan üyelerine dağıtılacak pandemi kurallarını anlatan kitapçıklar hakkında konuştu. Sürünün girişinde beta kurtlar ateşimi ölçtü. Kampüse gidip geldiğim için karantina koşulları gereğince kimse ile temas etmeden revire gidecektim. Bugüne kadar virüs bizim melez sürü ile tanışmaya pek istekli değildi.
Saf kan kurtların olduğu büyük sürüler salgına yakalanıyor ve yoğun bakım ünitesine ihtiyaçları olduğunu söyleniyordu. Klan üyelerinin hepsi maske takıp çilek bahçesine gidiyordu.

Revir, büyük iki ana solundan oluşuyordu. Benim dışımda mal alıp götüren iki şoför vardı. Kan vermişti ikisi. Sıra bana gelmişti. Test sonucunu iki saat sonra alacaktım. Hemşire bilgilendirmeyi yaptı. Mide bulantısı, öksürük, ateş veya döküntü için sorular sordu. Salondaki şoförler sorulara verdiğim cevapları pür dikkat dinledi.
Hemşire bana kalacak olduğum odayı gösterdiğinde birden Alex Telles ortaya çıktı ve bana kivi uzattı.
- Meyve tüketmeyi ihmal edemezsin Silgi.
Gülümseyip uzattığı kiviyi aldım. Hemşire şaşırdı ama vampiri kovma şansı yoktu.
- Bayan Silgi dinlenme odasına gidecek efendim.
- Biliyorum. Ona eşlik edeceğim. Sizin gelmemize gerek yok.

İki şoför ayağa kalktı ve vampir Alex Telles onlara oturmaları söyledi. Hakimiyetini sadece alfa üstünde kurmamış olduğunu anladım. Herkes ondan çekiniyor veya saygıda hürmet etmek için yarışmak istiyordu. Hemşire arkamızdan bağırdı.
- Unuttum bayan Silgi. Refakatçi kabul edemeyiz.
- Ben onun arkadaşı oluyorum. Refakatçi kalabilirim. Çünkü; virüs vampirler için etkisiz. Melez ırk için ise yüzde elli etkili. Kısacası ölüm riskiniz çok az.
Hemşireye dönüp baktığımda o çoktan uzaklaşıp iki şoförün yanına yürüyordu.

Alex Telles bakışlarımı takip ediyordu. Göz göze gelince onun fiziksel olarak etkisinde kalmamak için yapılması gereken üç maddeyi aradım.
- Bence aşk kusur kondurmak için arayışa çıkan derviş değildir. Derviş aşkı ararken kusuru önce kendisinde arar.
- İyi. Öyleyse ben kusurlu bir melez kızım. Peşimde aşkı arama.
- Refakatçi olmadan hayatını burada devam ettirmek ister misin ?
- Kivi verdin bana. Soyup kividen meyve tabağı yaparım.
Evet dedi ve kalacak olduğum odayı gösterdi.
- Sadece bir yatak var. Bıçak yok.

Alex Telles pencereyi önden gidip açtı. Hiç böyle hasta odası görmedim. Kaçmak istiyordu ayaklarım.
- Temiz hava önemli. Ama bir arkadaş daha iyi olurdu. İster isen Elsa yanına gelebilir.
- İstemiyorum kimseyi.
Fazla bağırdım. Telles ellerini saçlarının arasına geçirdi.
- Böyle olacağını biliyordum Silgi. Kadınlar dar alanda kalmaya katlanamaz.
- Televizyon köşede yok. Yatak dışında koltuk bulunmuyor odada. Hepsini geçtim. Su bardağı yok. Su şişesi mevcut değil.
- Kantini kullanabilirsin.
- Kantine gidemem. Karantina kuralları içindeyim unuttun mu Kalem ?

Kalem dediğim saniye sanki Alex Telles en yakın arkadaşını görmüştü gözlerimde. Ellerine cebine götürdü. Gururla göğsünü şişirip şiir söyledi bana.
- Vakit geçmiyor sensiz burada. Ben kalırım her saniye yanında. Üzülme asla karantina koşullarına. Vampir aşı yapar gerekir ise sana. Silgi söyledi aşkla adımı Kalem diye. Ben aşkı yazdım bu şiirde ona. Şimdi feda ederim bir kivi sana.
İnanılmaz hızlı geldi ve elimden kiviyi aldı. Yok olmuştu.
Yatağa uzandım. Yüze kadar saydım. Alex Telles gelmedi. Sonra uyuyup kaldım.

Burnuma nefis bir koku geldiğinde waffle makinesi duruyordu yatağın yanında. Alex Telles waffle yapıyordu. Giydiği siyah önlük ile şef edası ile beni selamladı. Tabağı uzattı ve tadına bakmamı söyledi. Waffle harika olmuştu.
- Alfa ile konuştum. Seninle karantina koşullarında yaşayacağım. Sana şef olacağım Silgi. İstediğin ne varsa yapacağım. Kiviyi görünce waffle geçti aklından.
- Doğum günün ne zaman Kalem ?

Cevap vereceği sırada hemşire odadan içeriye girip test negatif çıktı ve Elsa'nın bana bıraktığı notu uzatıp gitti.
- Eşyalarını evine bıraktım Silgi. Testin negatif ve seni uykucu. Alex Telles senin için alfadan özel izin aldı. Adam sana tapıyor tatlım. Kıskandım.
Alex Telles notu okuyan dudaklarımı izlemekle yetindi önce.
- Bugün kampüste farklı bir olay yaşandı mı ?
- Hayır. Sadece sakallı bir vampir gördüm. Bana N kapısını sordu.

Alex Telles kocaman gözleriyle bana bakıp ardından küfür etti.
- Bir vampir sana yol sormaz. Biz istediğimiz yerde oluruz. O nereye gitti ?
- Kayboldu. Gitmeden dişlerini gördüm. Hem ben kendimi korumak için eğitilmiş biriyim. Sen tüm bunları nereden biliyorsun ?
- Uyurken zihnine göz atmış olabilirim Silgi.
- Kalem değilsin artık kalbimde. Sadece Alex olacaksın. Kırıyoruz aramızdaki tuhaf ilişkiyi.
- Senin iyiliğini düşünüyorum Silgi.
- Uyurken aklıma girdin. İzinsiz kimsenin bahçesinden erik alınmaz.

Waffle tabağını kalkıp ben uyurken getirdiği düzeneğin metal kısmına bıraktım.
- Seyyar mutfağını alıp odamı terk ediyorsun vampir Alex. 
- Gitmiyorum.
Biz tartışırken sürünün alarm sesini duyduk. Yataktan fırlayıp revir binasının önüne geldim. Beta Elsa'ya ait kulübenin önünde kalabalık vardı.
- Ben gidip neler olduğuna bakacağım.
Alex Telles kayboldu ve hemşire bana baktı.
- Üçümüz dışında kimse kalmadı burada. Vampir bizi koruyordu. Onun gitmesine niçin izin verdin ?
- Gelir birazdan. Odamda olacağım.

Odama giderken kapının önüne niçin iki tır şoförünün gelmediğini mevzusuna fazla takıldım. Alarm uyuyan her kurdu uyandıracak kadar yüksek sesle verilirdi. Sola dönüp hasta odalarının kapısını açmaya başladım. Odalarda kimse yoktu. Ayağıma kadar gelen sıvıya baktım. Depo yazan odadan kan geliyordu. Kapıyı açınca iki adamı gördüm ve onlardan birisi çoktan ölmüştü. Diğeri ise koltukta donmuş gözlerle bileğinden beslenen vampire son kez bakıyordu.
- Ne yaptığını sanıyorsun ?
Vampir, tır şoförünün bileğini bırakıp bana baktığında sakalından damlayan kanı gördüm. Tır şoförü için artık çok geçti.
- Seni öldüreceğim.
Vampir dişlerini çıkarttı bana. Sakalından damlayan kanını parmaklarına sürdü.
- İster misin ?
Buzdolabına girmiş kadar vücudum kanını çekti.
- İğrenç herif.
- Hadi ama bu sadece kan.

Bana geldiğinde arkamdaki sesin sahibini tanıdım hemen.
- Ona bulaşmak için bana gelmelisin.
Sakallı vampir kayboldu. Ben ise dizlerimin üstüne düştüm. Az önce bir vampir benimle kanı paylaşmak istemişti.
- İyi misin Silgi ? Merak etme onu bulacağım.
Tutup beni kaldırdı. Vücudum titriyordu ve Alex Telles bana sarıldı.
- Seni kampüsten beri takip ediyordu. Kokusu Elsa'nın arabasında yoktu. Revire gelmeyecek diye düşündüm. Seni bırakıp gidince saniyelik boşluktan yararlanıp beslenmiş. Çok üzgünüm Silgi.
- Başka kimseye zarar verdi mi ?
- Hayır. Dikkat dağıtmak için Elsa'nın evini ateşe vermiş sadece.
- Elsa iyi mi ?
- Evet.
Ağzından çıkan onay sözcüğü ikna edici gelmedi bana.
Kollarından çıktım. Tekrar sordum.
- Elsa iyi mi ?
- Elsa'dan beslenmiş biraz. Sanırım gittiğimde onun için yapılacak iki şey vardı. Biri ölmesine izin vermek. Diğeri ise dönüştürmek. Klan üyeleri ölümüne oy verdi.
- Bize neden saldırdı ? Kimseye zararımız yok.
- Vampirler aç kalıyor. Av aramaya çıkıyor. İnsan veya değil. Kan onları çağırdı. Kurallara uymadığı için onu bulacağım.
- Elsa öldükten sonra intikam mı alıyorsun ?

Alex Telles'in geceye öfkesi yoktu. Hoşuna giden melez dişinin sevdiği arkadaşını öldüren sakallı vampirin peşinden gitmişti. İntikam için sürüye vampir ile döndü. Güneş doğduğunda sakallı vampirin teni yanmaya başlamıştı.
- Affet beni. Ben sadece aç olmuştum.
- Açlık mı ? Bir gecede üç can aldın.
Sakallı vampirden geriye hiçbir şey kalmamıştı. Alex Telles'in yaptığını karantina altındaki Silgi'nin görmemesi büyük kayıp olmuştu.
Alex Telles sahile gitti. Jacob Forex yazdı. Sakallı vampirin adını sadece o biliyordu. Dalga kuma yazılan adı tıpkı güneş gibi alıp götürdü.