Silgi / Lisa

25 22 0
                                    

Asistan aslında pembe karton bekliyordu.
- Kadınların renginin pembe olduğuna inanılır. Eleni ile maviyi seçtik. Çünkü; kadınlar gökyüzü kadar mavidir. Bizim hayallerimiz bir pamuk şekeri kadar pembeli oluyor ama günün sonunda hazin bir öyküde bitiyor nefesimiz. Biz sevilmeye aşık gideceğiz maviye. O yüzden renklerin cinsiyeti ayırt etmesi bize göre ayrımcılık. Dilediği rengi insan alışveriş yaparken almalıdır.
Asistan vurguyu sevmişti. Pembe giyinen adama gülümseyip gösteren kişilerin fotoğraflarını koymuştum sunuma.
- Toprak, kahverengi. Ağaçlar yeşil. Mavi bir okyanus. Sapsarı parlayan güneş. Hasta olunca kıpkırmızı olur kulaklar. Renkler iki tane olsa bence sıkılır ve bunalıp yenisini oluşturmak isterdik.
Eleni tuttuğu kartona yazdığı cümleyi okudu.
- Tüm renklerin asi olanı siyah ilan edildi. Bordo ile kombin oluşturmak için açıldı krem rengi dolabın kapakları. Oysa bizler aç karnına ve çıplak ayakla yere basan çocukların giysileri var mı diye konuşmadık hiç ? Onların yaşadığı coğrafyada buzdolabı beyaz. Elektrik yok. Beyaz, masumiyeti nasıl temsil edecekti ?

Gabriel Strabon sanki bize hayran hayran bakıyordu. Asistan bize doksan verir ise soru sorup sorun çıkaracak diye bekledim.
Eleni onun gözüne baktı ve çarpıcı olan sunumun finalini yaptı.
- Yıllarca aşkın kırmızı olduğuna inandık. Bir beyaz gömleğe kırmızı boya dökülür ise uzaktan bakan kan olduğunu düşünüp korkar. Sevgili ise kırmızı gülün dikeni değil ona verilmesini sever. Oysa dalında o yeşil gülü kıyıp getirmeyen sevgilerin rengi var mıdır ? Bizce var. O renk saydamlık. Gerçek seveni özetler. Biz insanlar seviyoruz diye renklere anlam yükleyip abartıp evimize enerji kattığını söylüyoruz. Bembeyaz sayfalara yazar tarihin en kanlı savaşını yazıyor. Kitabın rengi değişti mi ? Hayır. Savaş ise bir milletin kaderini değiştirir.

Asistan alkışladı ve bizi tebrik etti.
- Araştırıp kendi fikirlerinizi özgürce sunmuş olduğumuz görüyorum.Eleni ve Silgi 80 puan getirdi size sunum. Gerçek adını bize Silgi kayıt yaptırırken söylemek istemedin. Sunumun eksik tarafını ben söylemek istiyorum. Erkeklere dair parçalar çok eksik. Sen sadece lakap ile var olma peşindesin. Sana bizler karışmak istemedik. Erkeklerin gözünden renkleri duymak daha çok isterdim.
- Kimliğim kayıtlı. Sarı dosyada mevcut. Erkeklere gelince biz kendimizin kimliğinden yola çıkmadık. Görseller sunum sırasında paylaştık. Çoğu erkeklere ait kareler.

Asistan daima adımı öğrenme adına açık uçlu cümleler kuruyordu. Ben ise  günden güne değer üstüne koyan gayrimenkul değildim. Lisa olan adımı kimlik kartında kullanmadım. Üniversite bitince sosyal medyada adımı bulup ekleyen arkadaş istemiyordum. Lisa olan ismim ise telaffuz fazla edilmedi. Güz dönemi başında asistan ayrılıp nişanlısı ile Paris'e yerleşecek. Hala adımı merak etmesi bence mantıksız. Ayları sayılı burada.
- Bizimle adını paylaşmak neden zordu ?
- Kayıt defterlerine Silgi yazmıyorum. Kütüphaneden adımı herkes dikkatli inceler ise bulup öğrenir.
- Neyse sıradaki grubu dinlemek istiyorum Eleni ve Silgi.

Gruplar sunumu bitirince asistan en düşük alan Gabriel'in sunumuna takılıp kalmıştı. Eleni ve benim onunla kalmamı istedi. Diğerlerinin gitmesine ise izin vermişti.
- Gabriel tek hazırlandı sunuma. O yüzden arkadaşınıza iyi birer kaynak sunacak olduğunuza inanıyorum. Balonların neden sevildiğini anlatmaya çalıştı bize. Ama vasatın altında kaldı.
Asistan saatine baktı.
- Arkadaşlar, benim nişanlım geldi. Gabriel ders saatinde sunumu bekliyorum.
Asistan gidince Eleni kahkaha attı.
- Bize kaldın Gabriel.
Gabriel ise giydiği gömleğinin düğmesini açtı.
- Eleni. Senin için zor bir sahne olacak.
Gömleğini çıkartıp atacağı sırada asistan tiz çığlığı ile sınıfı aydınlattı.
- Gabriel Strabon sen ne yaptığını sanıyorsun ? Aklın başında mı ? Telefonu unuttum. İnanmıyorum. Üniversite öğrencisine böyle davranmak yakışır mı ?

Eleni ile ayağa kalkıp eşyalarımızı topladık. Eleni keyifle konuştu.
- Ona ders anlatamam. Ailem zaten beni çağırdı. Bataryası telefonumun çok az. Görüşürüz.
Kendi kazdığı kuyuda Gabriel kalıyordu. Bizi dinlemesi sadece kurduğu oyunun parçasıydı.
- Siktir git. Benim milyonlarca param var. Hepiniz benim kölem olacaksınız.
Asistan Eva Angelina masada unuttuğu telefonu eline aldı.
- Polisi arıyorum. Öğretim üyesine hakaret etmek suçtur. Sen ise küfür ettin.
- Şahit var mı ? Eleni gitti. Silgi bana karşı tanıklık mı edeceksin ?
Cevap veremeden güneş gözlüğünü ayağının altında kırdı.
- Bana kimse düşük veremez. Güneş gözlüğü sizin giymiş olduğunuz elbisenin en az sekiz katı. Bu kızı babam ister ise saniyesinde atar üniversiteden.
- Disiplin suçu olarak başlayan eylemin gittikçe cezayı katlamak adına yangını büyüttü Gabriel. Seninle ayrı konuşacağım. Silgi gidebilirsin.

Gabriel Strabon arkamdan bağırıyordu.
- Salak, gerizekalı, aptal Silgi. O puanı ben alacaktım. Ayakkabısına geçen baktım. Çarşıdan alınmış. Eleni ve ikisi beni geçemez.
Gabriel Strabon sorunu uzatıldı mı ? Hayır.
Disiplin cezasını bir çek çözmüştür. O gün yaşayan şeyler benim için unutuldu. Sunum yaptığım arkadaşım Eleni ailesi ile taşınma kararı almıştı.
Akşam yemeğine gittim. Ailesine ve ona veda ettim.
Klanın çilek bahçesinde olması gereken kazma ve kürekler çalınmıştı.
Vardiya sırasında olduğu için alfa evlerin aranmasını istemişti. Evimizin yakınından kan kokusu alıyordum. Beta Karen'in hırıltı seslerini duyunca ormana doğru yürüdüm. Pençe izlerini gördüm. Toprak tazeydi. Koşmaya başladım. Karen bize daima yardımcı olurdu.
Beta Karen'in yanına gitmeden önce üst rütbeli gama bağırıyordu yanındaki klanın yaşlı üyelerine.
- Vampir saldırısını nasıl anlamazsınız ? Kürek ve kazma çalıp sizi o vampir birbirinize düşürüp beta kurtların dağılmasını sağladı.
Klanın yaşlı üyesi Jennifer Lawrence şifalı otu getirdi.
- Kanamayı durdurmak için gama bu ot etkilidir.

Gama otu almadı. Klana sırt çevirmişti. Bizim klanı vampirden korumak bizzat alfaya yakışırdı. Kalabalığın yanına yaklaştım. Gama beni hissetti. Dönüp bakmadı. Jennifer Lawrence ise otu sakladı.
- Sen kampüste değil miydin Silgi ?
- Beta Karen ölecek mi ?
Gama eğilip elindeki feneri onun yüzüne tuttu. Boynunda vampire ait diş ısırığı yoktu. Sadece göğsünde kocaman yara kanıyordu. Vampir mi yapmıştı ? Veya kavga sırasında mı olmuştu ? Cevabını kimse bilmiyordu.
- Gama. O canlı. Nefes alıyor. Onu hastaneye götürün.

Mucizeler filmlerde olurdu. Ağır yaralı kişi için sürüde kimse hiçbir şey yapmazdı. Neden mi ? Vampir korkusu sağlığın önüne geçerdi.
- Hepimizi öldürsün mü istiyorsun?
- Öylece bırakıp ölmesine izin mi vereceğiz ?
Jennifer Lopez, gama kurdu kenara çekiştirip otu yarasına bastırdı.
Ot sanki işe yaramıştı. Beta Karen gözlerini açtığında sevinçle eğildim. Gözümden akan yaşları sildim.
- Bizi bırakıp gideceğini düşünmüyorsun değil mi ?
- Ben sadece vampir kovalamak istemiştim.
Gama sabırsızlıkla sordu ona.
- Isırdı mı seni ?
- Hayır.

Beta Karen hastaneye götürüldü. Jennifer Lawrence bu saldırının son günlerde arttığı söylüyordu yaşlılara.
- Beta kurtlar gece devriyesi atıyor. Ama sadece alfa için. Klan ve aileleri düşünen olmuyor. Herhangi bir vampirin bizi ziyaret ettiğine bir kez şahit olmuştum. Beta Karen vampir ile savaşmış mıydı ? Karen'in enerji içeceklerine düşkünlüğü vardı. Kurdu klan üyesine saldırmış ise biri onu feci benzetmiş ve bırakmıştı. Vampirlerin tarihini okurken klan üyeleri zillere bastı. Beta Karen ölmüştü. Defin için kimse gitmedi. Alfa emri vermişti. Deneyimsiz olduğu için seçilen özel beta kurtlara hedef olmuştu. Kimse inanmadı. Saf kan kurtlar bizi ziyarete gelmişti. Melez beta Karen saldırıdan sağ kurtulamadı.

Maalesef, ben sabah konuşan iki beta kurdu istemeden dinledim.
- Kan stoklarını çalan Alex Telles yapmıştır. Saf kan kurt olduğuna inanmıyorum.
- Gama duyar. Alfa bizi zindana atar.
Yasak kütüphaneye girer isek Alex Telles hakkında bilgi edinmiş olurduk. Tek sıkıntı kütüphane tarihi kalıntıların altındaki mağarada. Ve bu sadece bir söylenti.

Silgi 🙋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin