Alex ( Kalem )

13 5 44
                                    

Gözlerimi aralamak istemiyordum. Televizyondan bip bip geliyordu. Televizyonu susturmak için salona gittim uykulu gözlerle. Ekranda dönüp duran yazıyı gördüm.
- Dream Bar.
Dream Bar vampirlerin gece insan avına çıktığı mekanlardan biridir. Buzdolabını açıp kan serumu çıkarttım.
- Lisa.
Banyoda olmayan eşim bara gitmişti. Televizyonun ekranına bana gideceği adresi bırakmıştı.
Otoparkta arabamın yanına geldim. Dikiz aynasında kendime baktım. İç çamaşırı ile arabaya bindim. Yolda sorunu çözmeye karar verdim.

Eşimin vampirlerin takıldığı bara neden gittiğini bilmiyordum. Benden izin almayı hiç düşünmeden tehlikeye balıklama atıyordu Lisa. Bu davranışı beni cidden çileden çıkardı. Mağazadan alıp giydiğim pantolonun etiketini barın önünde kopardım ancak. Nasıl böyle dikkatsiz olurdu ?
Dream Bar müzikleri ile insanları yorup ardından ışık gösterisi ile şov yapan mekanlardan biri. Buraya gelen insanları vampirler dans pistinde seçer. Ardından loca odalarında beslenip barı terk eder hepsi.

Barın önünde çoğunluğu insanların oluşturduğu kalabalık sırayla içeriye alınmayı bekliyordu. Kilitli kapıları tutan vampirler biletleri kabul etmiyordu.
- Üniversiteli grup kiraladı diyorum.
Uzun saçlı vampirin siması bana yabancı değil.
Yalı Çocukları adlı bu grup zengin kan stoğu ile tanınır.
Ön kapıdan girer isem dikkatlerini çekerdim. Barda kaç vampir olduğunu bilmediğim için çatıdan bakmak için barın arkasına gittim. İskele ile tırmandım. Çatının terasında vampirler parti hakkında konuşuyordu.
- Bırakın eğlensin hepsi.
- Son danslarını ediyor çoğu.

Lisa'ya ulaşmak için içeriye girmekten başka yol yoktu. İskeleden indim ve duvardan geçtim. Mutfakta bulunan garson bana baktı.
- Sen İlkay olmalısın. Önlük sağında duruyor. Meze tabaklarını getireceksin.
Garsonun söylediği yaptım. Lisa eğlenen grupta yoktu. Diğerleri gayet dans ediyordu. Eşimi arayacağım sırada garson kolumu tuttu.
- Dikilip ne bakıyorsun İlkay ? Şampanya istedi beşinci loca.
Mutfağa dönünce garsona vurdum. Bayılan adamı taşıdım çöplerin olduğu dış kapıya. Önlüğü parçalayıp ağzını ve ellerini bağladım. Şampanya götürdüm. İki adamın konuşmasını duydum.
- Fazıl kızlar nerede ?
- Can onlar tuvalette olmalı.
Şampanya patlatan Fazıl ile Can çoktan piste dönmüştü. Tuvalete giderken vampirin birini gördüm. Bir kızın koluna girmişti ve onu götürüyordu.
Tuvalete baktım ama eşimi göremedim. Mavi boyalı saçları olan bir vampir bana sigara uzattı.
- Kızlar bizim.
- Sevgilimi arıyorum sadece.
- Tuvaletten çıkan kızlar sağda veya solda mı ?

Kafası bir hayli güzel olan vampiri bıraktım. Gitmeden bana bağırdı.
- Onunla ben ilgileniyor olabilirdim. Kanını paylaş benimle olmaz mı ?
Benim insan olduğumu düşünmüştü muhakkak.
Lisa ile muhabbet eden erkek vampiri gördüm. Adamın elinde bira vardı. Eşim sakince dinliyordu.
- Parti hoşuna gitti mi aşkım ?
- Alex.
Lisa bana koştu ve gülümsedi.
- Geldiğine çok sevindim. Fazıl ve Can bizi bara getirdi ama onlar erkek erkeğe takılıyor.
- Eve gidiyoruz aşkım.
- Hemen mi ?

Yalı Çocukları gurubunun lideri olduğunu düşündüğüm vampir bana bira bardağını gösterdi.
- Lisa adına size bir bardak bira ikram etmek isterim.
- Teşekkür ederim. İçmiş kadar oldum. Fakat alkollüyken araba kullanmayı sevmem.
- Karen ben.
Bana uzattığı elini tutup sıkmak yerine eşime gülümsedim.
- Karen ile olan anını aşkım evde dinlerim. Oldukça kızgınım.

Bardan el ele eşimle çıktım. Arabayı park ettiğim barın önünde başka vampirleri gördüm.
- Atla Lisa.
- Alex. Niçin gözlerinde siyahlar oluştu ?
- Dream Bar vampirlerin beslenmek için kurban aradığı eğlence merkezi.
- Arkadaşlarım ne olacak ?
- Seni güvene alıp ardından bara geleceğim.
Ama gidemedik. Karen arabanın önünde arkadaşlarıyla belirdiği saniye burnum çamura batmış kadar oldu.
- Lisa seninle gelmiyor.
- Eşim o benim. İşaretli bir vampir.
Karen bana burnunu gösterdi.
- Melez bir kurt kokusunu tanıyorum Alex Telles.
- Adımı bildiğine göre eşime dokunan kişilere neler olacağını düşündün ?
- Sayıca fazla olduğumuzu unuttun.

Karen doğrudan Lisa'nın üstüne atladı. Onun çabucak boynunu kırdım. Diğerleri korkar gider diye düşündüm ama öyle olmadı. Vampirler dişlerini çıkartıp eşime ulaşmaya çalışıyordu. Bardan çıkıp eşime doğru koşan vampirleri gördüm. Kurdu dönüşmek istiyordu ama Lisa'ya izin vermedim.
- Onlar benim avım.
Kan giymiş olduğum gömleği sırılsıklam yapmıştı. Bardan gelecek vampirleri düşününce sürücü koltuğuna geçtim ve teras katının önüne geldik. Kan kokusu fazlaydı. Apartmanda oturan vampirler dişlerini çıkartıp sokağa çıkmıştı.
- Arkamdan gelenler sizin hakkınız.
Arabadan kanlı gömleğini çıkartıp attığım dakika vampirlerin kırmızı gözlerini gördüm. Gömlek için kavga çıkmıştı.
Arabanın kapağını kırıp aşağıya indim. 
- Sayıları fazla. Onlar kalabalık geliyor.

Teras katından aşağıya bakınca vampirleri gördüm. Nil'in biri boynunu tutup kırdı. Berk öfkeli dişleriyle adamı öldürdü. Apartmandan çıkan vampirlerin bazıları kan emmeye fazla dalmıştı. Diğerlerini görünce geriye çekilen üç vampir otoparka koştu. Böylece evimize gelen yolu apartmanda yaşayan vampirler açmıştı.
- Ben gideceğim Lisa. Sen ne olursa olsun odadan çıkmayı düşünme. Kurt formuna geçme. Sadece bekle istiyorum aşkım.

Otoparktan dışarıya üç vampir çıkmıştı. Birinin başını tutuyordum. 
- Karen öldü. Hepinizi öldürmek istemiyorum. Gitmez iseniz başınız elimde kalacak.
Vampirler birbirine bakıp dişlerini gösterdi. Sanki biri terasta eşimin olduğunu görüyordu.
- Seninki benim olacak Alex Telles.
Kahkaha atıp parmağı ile eşimi gösterdi.
- O dişi benim gecemi süsler ancak Alex.
- Kanını bizzat içeceğim.
Sürat konusunda vampirleri bilirsiniz. Ben beşe kadar çoğalıp  bölünme gösterisi yapıyordum. Vampirlerin on tanesini birden öldürüp bırakıyordum. Apartmanda yaşayanlar ise organlarını çıkarıp dişlerine götürdüğünde gülümsedim. Ziyafet sınır tanımıyordu bu noktada.
Bir daha bakan olmadı pencereye.  Lisa banyoda duruyordu.
- Lisa aşkım. İyi misin ?

Kanlı yüzümü ve ifademi görünce kustu. Gözlerinin kararmış olduğunu söyledi bana. Bayılan eşimi acile götürmek için çabucak duş aldım.
- Bayan Lisa.
Hastane odasında duruyordum. Kıvırcık saçlı, mavi gözlü bir kadın doktor eşime bakıyordu.
- Tansiyonunuz normale döndü. Buraya baygın geldiniz. Ağrı kesici bir serum taktım.
- Alex iyi mi ?
- Sizi buraya getiren beyefendi oldukça telaşlı konuştu. Sanırım soğuk baklava yediğiniz için gıda zehirlenmesi yaşadığınızı düşünmüş.
- Doğru. Yemiştim.

Doktor gittiğinde odadan içeriye girdim. Bir saattir sadece elimi tutuyordu Silgi.
- Alex. Cevap vermez isen bana midem kötü olur.
- Dream Bar veya herhangi bir adrese bensiz gitmeni istemiyorum artık. Hasta oldun.
- Evimize gideceğiz birazdan.
- Teras katı güvenli sığınak değil. Yalı Çocukları gelebilir.
Arabaya eşimi bindirip ve insanların yaşadığı günlük evlerden birinde geceyi geçirecek olduğumuzu söyledim. 
- Uyu Lisa.
- Sensiz mi ?

Odanın kapısının kapattım ve salonda bulunan televizyonu açtı. Haberleri dinlemeye başladım. Eşim on dakika geçmeden uyumuştu. Televizyonu kapattım. Yanına uzanıp midesine elimi götürdüm.
- Silgi. Hamilelik testi istemedim. Acilde iken öleceksin diye aklıma regl gelmedi. Biliyor musun ? Dondum. Hemşire beş kez bana seslenmiş. Seni seviyorum melez.
Lisa gözlerini açtı ve gülümsedi.
- Kocam. Üzgünüm. Hamilelik testi eczaneden alırız. Şimdi sadece öpücükle tedavi olmak hoşuma gider.
Onu öpmek istedim ama esneyen ağzı ile kısık gözleri bana uykulu olduğunu söylüyordu.

Rüyamda Karen eşimi bulup götürmeye çalışıyordu. Telaşla uyandım saat bir buçuk olmuştu. Lisa yakamı tutan elleriyle uyumaya devam ediyordu. Onu uyandırmadan yataktan kalktım. Kimse yoktu sokakta. Gidebilecek olduğumuz kampüse yakın evimi düşündüm. Oradaki Işıl bana aşıktı. Ama Lisa için mecburen güvenli evde olmamız gerekiyordu. Işıl'a rağmen gidecektim.

Silgi 🙋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin