《²》

1.6K 155 89
                                    

Başımı kaldırıp direkt ona bakarken o da bana bakıyordu. Muhtemelen eş olduğumuzu anlamıştı. Utangaç bir şekilde önüme geri dönerken nefesimi verdim. Mükemmeldi cidden. Zaten bendeki bu şansla birlikte aslında şaşırmamam gerekirdi buna.

"Hay yapacağınız işin." Sunghoon hyung sinirle kağıdı masaya çarptı. Merakla dönüp ona baktığımda Niki de burnundan soludu.

"Bu ne amına koyayım ya kabul etmem ben." İkisinin de kağıdını alıp kendime çevirdiğimde şok geçirdim. Niki Sunoo ile, Sunghoon da Jake ile eşleşmişti. Gözlerim büyüdü.

"Oha anasını. Ben de Jay ile eşleştim."

"YA YUH!" Niki inanamaz şekilde ikimize de bakarken biraz fazla bağırmasıyla ona sessiz olmasını işaret ettim. Cam kenarındaki üçlü bize merakla bakıyordu. Niki sövmeye devam ediyordu.

"Of ya yapmazsak da kalırız şimdi dersten. Napsak?" dedim dudaklarımı büzerek. Sunghoon agresif bir şekilde kollarını birbirine bağlamış ayağını ritmik bir şekilde yere vuruyordu.

"Ben onunla ödev falan yapmam. Hocaya diyelim değiştirsin. Kriz geçiririm abi çocuk yürüyen ego." Niki Sunghoon'un baktığı üçlüye bakarak onayladı.

"Al benden de o kadar. Sürekli tatlı olmaya çalışan bi aptalla ödev yapacağıma kalırım dersten." Gözlerimi büyütüp ona baktım. "Yani tamam kalmam da. Banane ya yapmayacağım işte!" Tekrar bağırdığında koluna vurdum.

"Salak mısın çocuk bağırıp durma. Herkes bize bakıyor." Gözlerimi tekrar o üçlüye çevirdiğimde Sunoo'nun Niki gibi tepki verdiğini gördüm. Sanırım onlar da memnun değillerdi. E tabii, ders öncesi hepimiz kavga etmemek için kendimizi zor tutmuştuk. Jay arkadaşlarına gözlerini devirip bir anda buraya döndüğünde telaşlanmıştım. Elimi saçlarımın içinden geçirirken gözlerimi hemen kaçırdım. Bu da neydi? Her seferinde niye göz göze geliyorduk ki biz? Göz ucuyla baktığımda tepkime gülümsediğini görmüştüm. Farkında olmadan gözlerim büyüdü.

"Ne yapıyorsun Jungwon? Hocanın yanına gidelim diyoruz alo." Niki elini gözlerimin önünde salladığında ona baktım.

"Aslında çok da büyütülecek bir şey yok bence-" daha cümlemi bitiremeden karşılaştığım sinirli bakışlarla yavaşça sustum. "Tamam be, gidelim." diye mırıldandım sadece. Takmışlardı bir kere ama hoca da değiştirmeyeceğim demişti bir kere. Sonuçta bir ödevdi sadece değil mi? Bu kadar tepkiye gerek yoktu.

"Hadi." Niki ayaklandığında Sunghoon hyungla birlikte peşinden gittik. Hoca önündeki defteri imzalıyordu. Bizi fark edince ellerini birleştirip çenesinin altına yerleştirdi.

"Ne oldu çocuklar?" Sanırım anlamıştı. Niki direkt konuya daldı.

"Hocam biz eşlerimizi değiştirmek istiyoruz." Hoca derin bir nefes aldı.

"Eş değişimi olmayacağını söylemiştim." Sunghoon hyung dayanamadı.

"Hocam biz o çocuklarla anlaşamıyoruz kavga edeceğiz yoksa değiştirir misiniz lütfen?" Hoca ikna olacak gibi durmuyordu, Niki ve Sunghoon hyung ise çok sinirlilerdi.

"Çocuklar geçen dönem de istediniz üçünüz yaptınız ama hepiniz düşük aldınız. Başka birileriyle yapmanız daha verimli olur. Daha ilk günleri anlaşmazlığınızı çözersiniz konuştukça. Hadi oturun derse başlayacağım." Niki ofladı. Bense dudağımı ısırarak bu diyalogu dinliyordum. Gözlerim bir anlığına arkaya kaydığında üçünün de dikkatle bizi izliyor olduklarını gördüm.

"Tamam boşverin." diyerek onları çekiştirmeye başladım. Ters ters baksalar da oturmuşlardı yerlerine.

"Niye bir şey demiyorsun Jungwon sende?" Niki hocaya sövmekle meşgulken Sunghoon hyungun sesiyle onlara döndüm.

ɪ ᴡɪsʜ ʏᴏᴜ ʟᴏᴠᴇ | ᴊᴀʏᴡᴏɴ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin