《¹⁷》

1K 111 106
                                    

Niki'nin tüm okulca olay olan kavgasının üstünden yaklaşık iki gün geçmişti. Okuldaki herkes çoktan unutmuş olsa da bizim için işler karışıktı. Niki o olaydan sonra artık daha az konuşuyordu ve her zaman depresif bir moddaydı. Sunoo, o ve adının Taehyun olduğunu öğrendiğim o çocuk arasında neler yaşandığını asla anlatmıyordu. Sunoo'nun adı bile geçtiğinde kalkıp gidiyordu. Bu konuyu açmamamızı da sert bir şekilde söylemişti. Onu neşelendirmek ve eski haline döndürmek için çok uğraşsak da olay her neyse büyük bir sorun gibi duruyordu. Sunoo da zaten iki gündür okula gelmiyordu.

Bu süre boyunca Jay ile konuşmaya devam etmiştik ancak ondan ilişkimizi şimdilik kimseye söylemememizi istemiştim. Şu anda iki tarafta da işler karışmıştı ve sırası değildi. Ve bu tarz durumlarda ne yapacağımı bilemiyordum. Elim kolum bağlıydı sanki. Arkadaşımın üzülmesini istemiyordum. Ancak ne Sunoo ne de Niki bu konu hakkında konuşmuyorlardı.

Derin bir nefes alıp kitaptaki soruyu bir kez daha okudum. Kaçıncı kez okuyordum bilmiyordum ama hiçbir şey anlamıyordum. Kafam çok doluydu. Nefes vererek ofladım ve arkama yaslandım. Gözlerim bomboş sınıfta gezindi. Bilerek erken gelmiştim okula. Evde bir saniye bile geçirmek istemiyordum. Okul son zamanlarda benim için çok çekici bir yerdi. Her gün Jay'i görebiliyordum sonuçta. Onu düşünürken yüzümde engelleyemediğim bir tebessüm oluştu. Onu gerçekten çok seviyordum. Telefonuma gelen mesaj sesiyle uzanıp masadan aldım.

Jay<3
güzelim
okulda mısın

Jungwon
evett
ders çalışmaya çalışıyorum😪

Jay<3
boşver şimdi dersi
okuldayım geliyorum yanına

Aptal bir sırıtışla telefonumu kapattım ve masaya koydum. Dersin başlamasına daha kırk dakika kadar vardı. Masamdaki kitaplarımı topladım ve çantama koymaya başladım. Bu sırada Jay'in geldiğini gördüğümde heyecanla gülümsedim. Bana o mükemmel gülümsemesiyle karşılık verirken çantasını sırasına resmen fırlatarak yanıma geldi. Bu hareketine gülmeden edememiştim.

"Çantanın suçu neydi?" Gülerek sıramdan kalktım ve kollarımı onun boynuna sardım. Başını hemen boynuma gömmüştü. Parmaklarım yumuşak siyah saçlarının arasına daldı.

"Mm, çok özledim seni." Boğuk bir sesle söyledikleri kalbimin binlerce kat hızlanmasına sebep olmuştu. Bir utanç dalgası beni sararken gözlerimi kapattım ve güldüm. "Bende seni çok özledim." Belimi saran elleri sıkılaştı.

"Böyle olmuyor ama. Gün geçtikçe daha çok bağlanıyorum sana ama doğru düzgün görüşemiyoruz." Sesi çok erkeksi ve seksiydi. Bedenime ettiği etki çok fazlaydı. Titriyordum.

"Biliyorum Jay ama şuan arkadaşlarımıza destek olmalıyız. Zor bir dönemden geçiyorlar." Duraksayıp geri çekildim ve elini tuttum. Ciddi bir yüz ifadesiyle beni dinliyordu. "Böyle bir zamanda bunu açıklamak doğru olmaz bence." Jay dudaklarını hafifçe büzdüğünde dudaklarımı dişledim. Çok seksi ve aynı zamanda nasıl tatlı olabiliyordu? Kendime engel olamayıp ona uzandım ve dudaklarına bir öpücük kondurdum. Küçük bir çocuk gibi sızlanmıştı.

"Bu kadar kısa mı?" Sızlanmasına güldüm ve yumruğumu göğsüne geçirdim. Anında elini oraya koyup acımış gibi tavırlara girmişti. Gözlerimi devirdim. "Ben konuşurken dikkatimi dağıttığın için bunu hakettin." Bir anda bana doğru adım attı ve aramızdaki az olan boşluk tam anlamıyla sıfıra indi. Sertçe yutkunup gözlerimi kırpıştırdım.

ɪ ᴡɪsʜ ʏᴏᴜ ʟᴏᴠᴇ | ᴊᴀʏᴡᴏɴ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin