35. Bölüm 🖤

29.6K 1.7K 504
                                    

35. Bölüm:

🖤

Uyanmamın üzerinden 1 hafta geçmişti bile. Hastaneye gitmiştim ve tüm yapılan tetkiklere göre fazlasıyla sağlıklı olduğum ortaya çıkmıştı. Sadece 3 aylık uyuma sürecimde biraz kaslarım tembelleştiği için yürümekte zorlanıyordum ama onun içinde her sabah saat 9'da eve fizik tedavi uzmanı gelip bana belli hareketleri yaptırıyordu. İlk önce eve genç bir çocuk gelmişti ama Dante daha tedaviye bile başlayamadan onu göndermişti ve ertesi gün orta yaşlı, çok tatlı bir bayanla tedaviye başlamıştık. İlahi bir güçle İngilizce bildiğimi fark edip onunla o şekilde iletişim kurmuştum.

Zaten onunla yaptığımız mini sohbetler esnasında şu an da Arnavutluk'ta olduğumuzu öğrenmiştim. Ama ne zaman ve ne için geldiğimiz hakkında bir fikrim yoktu. Belki de geçirdiğim kazadan sonraki tedavim için gelmiştik. Kim bilir? Dante bilir.

Şimdi elimdeki bastonla çok rahat bir şekilde evin içerisinde gezebiliyorum.

Bu arada 1 hafta içerisinde Dante ile pek bir araya gelememiştik. Akşam yemeklerini odamda yer, çoğu vaktimi de odamda geçiririm. Bir kaç kez ufak konuşmalarımız arasında biraz Dante ve Gizem'i, kendimi tanımaya çalıştım. Dante İtalyan olduğunu ve Türkiye'ye bir iş gezisine geldiğinde tanıştığımızı anlattı. Ben o zamanlar bir şirkette muhasebeci olarak çalışıyormuşum. Ama nedense hiç bana göre bir meslek gibi gelmedi. Saatlerce masa başında oturmak ve hesap yapmak aşırı sıkıcı görünüyor. Sonrasında arkadaşlarımla gittiğim bir barda karşılaşmışız ve samimiyetimiz bu şekilde ilerleyerek sonucunda evlenmişiz ve kızımız Gizem doğmuş.

Tabi bu arada Dante'de, ben Türkiye'den ayrılmak istemediğim için şirketinin bir şubesini orada açmış. Oldukça fedakar ve iyi niyetli bir insan gibi görünse de hala kendimi onun eşi gibi hissedemiyorum. Şimdiye kadar beraber uyumamız için bir baskısı veya bana yaklaşmak gibi bir hareketi olmasa da ister istemez kendimi diken üzerinde hissediyorum.

Bir süredir içerisinde yaşadığım odadan sonunda çıkmaya karar verdiğimde elimden geldiğince hızlı hareket ettim ki son anda vazgeçmeyeyim. Hala daha yaşadığım şeyleri kabullenebilmiş değilim. Bana sarayı anımsatan bu evde odamın bulunduğu koridorun sonuna doğru bacaklarım müsaade ettiğince ilerledim. Bir iki  kez kendimi ve psikolojimi zorlayarak bahçeye çıkma fırsatı bulmuştum ve gerçekten de ev bir peri masalından fırlamış gibi görünüyordu. Kocamam taş duvarları, büyük pencereleri ve yemyeşil büyük bir bahçesi vardı. Evin iç kısmı da çok farklı değildi gerçi. Pek gezecek durumda olmasam da 4 katlı olduğunu ve her katında da en az 4-5 oda olduğunu fark etmiştim.

Sanırım benim kocam aşırı zengin.

Sonunda hedeflediğim odaya geldiğimde derin bir soluğu bana cesaret vermesi için ciğerlerime kadar çekip geri bıraktım.

İşte başlıyoruz...

İçeri girdiğimde fazlasıyla bir yetişkine aitmiş gibi gözüken bir oda karşıladı beni. Hiç 4 yaşında bir çocuğun odası gibi değildi. Odadaki tüm eşyalar beyaz ve gri tonlarındaydı ve aşırı derecede boğucu gözüküyordu. Neden böyle? Odanın ortasına doğru bir kaç adım attığımda çift kişilik yatağın yan tarafından bir tıkırtı gelince bakışlarımı oraya çevirdim. Yatağın yanında, yere çömelmiş ve saklanan kızı gördüğümde yüzüme bir tebessüm yerleşti. Ne olursa olsun onun tüm bu olanlarda hiç bir suçu yoktu. Evet Dante'den mümkün olduğunca kaçıyordum ama ondan kaçamazdım. Hatırlamasam bile ona bu travmayı yaşatmaya hakkım yoktu.

"Merhaba." diye seslendikten sonra garip bir şekilde elimi kaldırıp selam verdim.

Hala bana ürkek bakışlarla bakarken o da "merhaba." dedi. Yanına gidip yatağın üzerine oturduğumda kollarını dizlerine sarıp karnına çekti. "İyileştin mi?"

RUH YANMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin