49. Bölüm ❤️ FİNAL

22.9K 1.2K 293
                                    

49. Bölüm:
"I𝘯𝘴𝘢𝘯 𝘢𝘪𝘵 𝘰𝘭𝘥𝘶ğ𝘶 𝘺𝘦𝘳𝘪 𝘣𝘶𝘭𝘶𝘯𝘤𝘢 𝘧ı𝘳𝘵ı𝘯𝘢 𝘥𝘪𝘯𝘪𝘺𝘰𝘳, 𝘴𝘢𝘷𝘢ş 𝘣𝘪𝘵𝘪𝘺𝘰𝘳. 𝘉𝘪𝘳 𝘣𝘢𝘩𝘢𝘳 𝘣𝘢ş𝘭ı𝘺𝘰𝘳 𝘴𝘰𝘯𝘳𝘢..."

♥️

Mert'in büyük eliyle beni sardığını hissedince sırtımı ve kalçamı ona daha çok bastırdım. Eli yavaş yavaş çıplak karnıma inerken hafif bir ürpertiyle aynı anda hissettiğim şeyle ona "Hissettin mi?" diye heyecanlı, kısık sesimle sordum.

Hafifçe kıkırdadığını titreşen vücuduyla hissederken onaylayan bir mırıltı çıkarttı. Ardından sırtıma ve boynuma bıraktığı küçük öpücüklerle tüm tüylerimin keyifle diken diken olduğunu hissettim. Eli karnımda beni iyice sarıp sarmalarken gözlerimi kapatıp huzuru yaşadım.

Çok kısa bir süre sonra Mert'in yatakta hareketlendiğini fark ettiğimde ne zaman tekrardan uykuya daldığıma şaşırdım. Örtünün içine girip beni sırt üstü çevirdiğinde tenimdeki hisle sesli bir kahkaha attım. Bacaklarımın arasına geçtikten sonra göğüslerimin altından başlayıp göbek deliğime kadar küçük küçük öpücükler bırakırken bende kahkahalarımı tutamadım.

Alt karın bölgeme defalarca bıraktığı öpücükten sonra "Günaydın ufaklık." diye mırıldandı. Tenimdeki nefesi tekrar tüm tüylerimi diken diken etmişti.

Bebeğimiz adına ben cevap verdim. "Günaydın babası."

Hızla örtüyü açıp sahte bir kızgınlıkla aşağıdan bana baktı. "Lütfen kızımla arama girmeyin sevgili karıcığım."

"Kızım mı?" Keskin bir nefes alırken şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Bebeğimiz tam 9 ay boyunca cinsiyetini bizden gizlediği için hala kızımız mı, oğlumuz mu olacağını bilmiyorduk. Şimdilerde bir moda varmış. Bebeğin cinsiyetini öğrenmeyip anne ve babalar cinsiyet partisi yapıyormuş. Keşke bizimde öğrenme şansımız elimizde olsaydı. 9 ay boyunca kız mı? erkek mi? diye alışveriş yaparken kafayı yedim. Ama görünen o ki, minik meleğimiz bir süre sarı, beyaz ve krem renkleriyle idare edecek.  Mert, ilk defa kızım demişti. Normalde ikimizde hep bebeğim ya da meleğim diye severdik onu.

Yüzünde yamuk bir gülümseme varken omuz silkti. "Sadece bir his." Küçük kelebekler karnımda uçuşurken başını sağ omzuna eğerek bana tatlı tatlı bakmaya başladı. Sadece o bakışıyla bile ağlayabilirdim. Çünkü bu anın hayalini çok uzun zamandan beri kuruyorum.

Hatırlayanlar vardır. Az mı ekmek alıp evimize gelsin diye dualar ettim.

O orada bebeğimizle sohbet ederken bende parmaklarımla kadife hissi veren saçlarını okşadım. İstemeyerekte olsa komidinin üzerindeki telefonuma uzanıp iç çekerek saate baktım.

"Sanırım artık kalkmamız gerekiyor."

"Sadece biraz daha." diye boğuk sesiyle mırıldandığında gülerek gözlerimi devirdim. Şaşırdım mı? Hayır. Yaklaşık 9 aydır her sabah aynı senaryoyu yaşıyoruz. Her sabah Mert'in karnımdaki elinin hissiyle uyanır, ardından ben ve bebeğimiz öpücüklere boğuluruz. En son da babası ve bebeğimiz bolca çarşafın içinden sohbet ederler. Hayır yani fısır fısır ne konuşuyorlar bu kadar anlamıyorum. Gerçi Mert konuşuyor içerideki minik mahkum ise bolca tekmeliyor.

Küçük adım seslerini kapının açılma sesi takip ederken Mert'te duyup kendini yatakta düzeltmişti.

Basıldık komşular!

RUH YANMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin