2

6.3K 272 132
                                    

SELAAM!

Kitaplarımı yazmamda bana yardımcı olan ve beni her zaman destekleyenlere teşekkür ederim.

Bölümü acele ile atıyorum hata varsa kusura bakmayın

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen

"Laçin, koltuk minderlerin altını da süpür."

"Anne ya! Orayı kimse görmüyor ki ama ne gerek va-" Sözlerimi kafama uçan terlik yüzünden yarıda kesmek zorunda kalmıştım.

İki saattir abim ve ben annemin temizlik damarına tutulmuş, evi temizlemeye çalışıyorduk.

Kafama uçan terlik ile hızla başımı eğdim. Lakin terlik beni es geçip arkada kitaplığın tozunu alan abimin kafasına denk gelmişti.

Ne olduğunu anlamaya çalışan abim önce inlemiş sonra da salak gibi etrafa bakmıştı. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken annem hiç umursamamış "Sus kız. Anneye bağırılmaz." demişti.

"Anne." diye seslendi abim. Sesi yalvarır gibi çıkmıştı. "Benim ne suçum vardı ya. Tüm gün konuşup, cırlayan Laçin ama dayak yiyen benim."

"Kurunun yanında yaş da yanarmış abi" göz kırpmadan önce konuştum.

Tam ağzını açıp bir şey diyecekken içeri babam girdi. Hoay maşallah! Bu ne asalet yiğidim.

Abimle göz göze geldik. Şerefsiz bir sırıtma sunup hemen babamın yanına koştum. O ise beni durdurmak için elini uzatmıştı lakin yetişemedi.

"Baba." dedim sondaki harfleri uzatarak.

Tek kaşını kaldırdı. "Efendim?"

"Arkadaşlarıma gidebilir miyim?"

Babam tam ağzını açmış beni reddedeceği sırada abim araya girdi. "Baba, kızın Merve'ye gidiyor." sırıtmadan önce konuşmuştu. Ama unuttuğu bir şey vardı. Babamın sosyal medya ile hiç arası olmadığı için bu Merve olayı anlamayacaktı.

Tekrardan sırıttım. Babam ise "Niye başından demiyorsun kızım? Tabii, gidebilirsin." dedi.

Abim ağzını bir karış açmış nasıl yani dercesine bakıyordu. Ona dil çıkardım.

"Teşekkür ederim babam."Yanağından öpüp üst kattaki odama çıkmaya başladım.

Ailemin kızı olmadığını öğreneli 1 hafta olmuştu. O günden beri diğerlerini hiç görmemiştim. Şimdi ise hepimiz hiçbir şey olmamış gibi davranıyorduk. Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi. Ama biliyordum, elbet bir şey olacaktı.

Üst kata çıktığımda altıma gri bir eşofman ve aynı şekilde üstüme de gri bir sweetshirt geçirdim. Odada fazla oyalanmadan telefonumu da alıp çıktım.

Merdivenlerden ineceğim zaman ayağıma takılan tüy yumağıyla gözlerim oraya kaydı. Gedi!

Evet, bir kedim vardı. Aslında bir değil iki kedim vardı.

Ben küçükken babam sokakta yaralı bir kedi görmüş ve onu eve getirmişti. Babam veterinerdi. O yüzden hayvanlar ile arası iyiyken annem tam tersiydi. Babam eve kedi getirince annem ilk başta korkmuş ve onu istememiş. Fakat ilerleyen zamanlarda annem de kediye alışmıştı. Hatta şimdi hepimizden çok annem seviyordu onu.

İlkokula başladığım dönem kedinin evde yalnız kalacağını düşünmüş ve ona bir arkadaş sahiplenmiştik. Kedilerimin adı Gedi ve Kedi.

Çocukken annem bana ismi ne olsun diye sormuş ben ise kedi diye bağırmışım. Kedi mi yoksa gedi mi dediğimi anlayamayan annem ve babam iki kedinin ismini de böyle koymuşlar.

Bir de Simba vardı. Eve iki yıl önce getirdiğim sevgili köpeğim. Aslında ilk başlarda kedilerimle ne kadar sorun yaşamış olmasına rağmen sonradan alışmıştı.

Merdivenlerden aşağı inerken gözüm abime takıldı. "Ya anne ya! Belim bıkınım koptu, yeter artık." diye mızmızlansa da annemin elinde ki terliği görünce korkup geri kaçmıştı.

İki adım daha attığımda beni gördü. Ona dil çıkarıp hemen evden kaçtım.

Arkadaşlarıma gittiğim yoktu. Aslında pek arkadaş çevrem de yoktu. Dans stüdyosuna gidiyorum. 7 yaşından beri dans ediyordum. Ve herkesten uzaklaşmak istediğimde genelde stüdyoya giderdim.

Yarım saat boyunca öylece yürürken sonunda gelmiştim.

Hemen içeride üstümü değiştirip diğerlerine katılmaya başladım. Bugün partnerim gelmeyecekti. O yüzden en iyi olacak şekilde grup halindeki danslara katıldım ve bedenimi özgür bıraktım.

.....

Eve gelmeme son bir 5 dakika vardı ama ben neredeyse altıma işeyecektim!

Bacaklarımı birbirine bastırıp koşmaya başladım.

Anam geliyor!

Ben koşmaya başladığımda arkamda yatan köpek de bir anda ayaklanıp peşimden koşmaya başlamıştı.

Aha Cafer...

"Sıçtım. Sıçtım. Sıçtım amk." Adımlarımı daha da hızlandırdım ancak bu hareketimle köpek de hızlandı.

Ondan kaçmak adına yanımda ki bakkala soktum bedenimi. İçeriye adımımı attığımda birine çarptım. Koca cüsseli adamdan birazcık uzaklaşıp "Özür dilerim." diye fısıldadım.

"Sorun yok." Yanımdan geçip gitti.

İçerideki amcayla göz göze gelince masumca sırıttım.

Bir şey yokmuş gibi yayıla yayıla yürürken amca "Ne istersin kızım?" diye sordu.

Kasaya ilerledim. "Bir tane Winner Slims alabilir miyim?"

O sigarayı uzatırken kapıya baktım. Köpek gözükmüyordu.

"Teşekkür ederim." Parayı uzatıp çıktım. Köpeği yine göremeyince eve doğru yürüdüm ama bu sefer yavaş bir şekilde.

Evet, doğru. Sigara içiyordum. 16 yaşında arkadaş ortamı yüzünden başlamıştım şu lanete. Bağımlısı olmayayım diye ayda bir -canım sıkılınca- falan içiyordum.

Apartmanın önüne geldiğimde zile bastım. Kapı hemen açıldı. 1. katta yaşıyorduk. Yavaş yavaş botlarımın fermuarını açarken zıplaya zıplaya yürüyordum.

Kapı açılırken "Anne n'oldu biliyon? Köpek kovaladı beni. Az daha sıçıyordum ucuz atlattım valla." dedim.

Kafamı yukarı kaldırmamış botlarımı çözerken annemden ses gelmedi. Kaşlarımı çatıp yukarı baktım.

Karşımda annem değil tanımadığım bir adam duruyordu.

Tamam bitti

Şey kusura bakmayın bölümü atmayı unutmuşum :/

Şimdi asıl kurgu daha yeni başlıyor ve artık kalemimde kurguya yavaş yavaş alıştığı için diğer bölümden sonra daha iyi olacağını düşünüyorum

Söyleyecek pek bir şeyim yok iyi gecelerrr

Dikkat edin kendinize 

LAÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin