16

818 52 3
                                    

Selamlarrr

Gecen hafta wattpade sövüyordum simdi de instagramı kapattılar💆‍♀️

Bu konu hakkında çok konuşmayacağım. Geç gelen bir bolüm icin keyifli okumalarrr

"Anne!"

"Noluyor?"

"Oğlum iyi misin?"

"Abi?"

"Anne!"

Kulağıma dolan bağırış sesleriyle kaşlarımı çattığımı hissettim. Gözlerimi açıp uykudan uyandığımda etrafın karanlık olması yüzünden tekrardan kapattım. 2 veya 3 kez gözlerimi açıp kapattığımda karanlığa yavaş yavaş alışmaya başlıyordum. Lakin sesler hâlâ kulaklarımdaydı.

Gecenin bir yarısı bu kargaşa ne?

Koltukta uyuyan Arden'de tıpkı benim gibi uyandığında olaylara şaşırmıştı. Ikimizde kaşlarımızı çatmış birbirimize bakarken Araf'ın acı dolu çığlıklarını duyabiliyordum.

"Neler oluyor?" Yattığım yerden doğrulduğumda Adin bilmiyorum dermiş gibi kafasını salladı.

Bir anda sessizlik çöktü. Sesler kesildiğinde evin içinde çıt bile gelmiyordu. Bir süre öylece kaldığımızda yeniden bir haykırış kopması ile odadan çıkıverdik.

"Noluyor lan?"

"Yardım edin!"

"Araf?"

"Anne!"

Araf'ın sesinin geldiği yöne doğru gittiğimizde gördüğüm manzara ile kahkaha attım.

"Altıma işeyeceğim." Batu yere çökmüş işkence görüyormuşcasına güluyordu.

Araf kapının tepesine tırmanmış ve aşağıda uyurgezer, elinde silahla dolaşan babaannemden kaçıyordu.

Güneş hanım halama yardım etmesini söylerken halam gülmekten başka bir şey yapamıyordu.

Babaannemin bir şey yapmayacağını biliyorduk o yüzden bu kadar rahattık.

Halam ve Batu ile görüntü yüzünden kahkaha atarken babaannem bir anda bizd dönüp silahı bana doğrulttuğunda anında gülüşümü durdurdum.

Belki de bu kadar rahat olmamalıydık.

"Eyvahlar olsun." Halamın endişeli çıkan sesiyle onu rahatlatmak için konuşmaya çalıştım.

"Tamam sorun yok kimseye bir şey olmayaca-" Sözlerim büyük bir gürültü ile yarım kaldı.

Önce yüksek ses odanın içinde yankılandı ardından çığlıklar.

Kesinlikle büyük konuşmamalıydım.

Babaannemin sıktığı tüfek ile mermi beni es geçip arkamdaki duvara çarpmıştı. O anın şoku ile öylece kalırken korkanın sadece ben olmadığımı hissedebiliyordum.

"Laçin!"

Güneş Hanım'ın sesi kulaklarımda yankılanırken ona iyi olduğumu söylemek için ağzımı açamadım.

Merminin sesi kulaklarımı çınlatırken şok yüzünden gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım.

Birinin ellerimi tuttuğunu hissettiğimde sola döndüm ve Aksel'in koyu kahverengi gözleriyle karşılaştım.

Endişe ve şefkat. Harelerine bakıldığında ne kadar çok korktuğu anlaşılıyordu. Bu lavuk bile bu kadar korktuysa diğerlerini düşünemiyordum.

LAÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin