K'17

70 4 1
                                    

Dikkat aşırı küfür ve cinsellik içerir.

"Şimdi, Aras Bey'in tahtına oturarak annenle savaşacaksın, öyle mi?" Aras'ın koltuğunda, Aras'ın adamlarıyla toplantıdaydım.

Uzun süren sessizliğim onları şaşırtmıştı biliyordum. Bakışlarındaki güvensizlik içimi parçalarken haklı olduklarını da biliyordum. Evet her siki biliyorum, öyle bakmanıza gerek yok, patronunuzun intikamını alacağım.

"Evet, tam olarak bunu yapacağım Yunus." dedim ve sigaramı masadaki küllüğe koyup ellerimin parmaklarını birbirine geçirip masaya yasladım. "Bir itirazı, önerisi veya çişini yapmak için izin almak isteyen varsa dinliyorum."

Şaşkın suratlarından başka bir şey çıkmayacağını anladığımda tek elimi alnıma yasladım ve derin bir nefes çektim içime. Artık eski gücüm yoktu, farkındaydım. Delirmenin eşiğinden sürekli dönüyordum ama dönemeyeceğim zaman yakındı, hissedebiliyordum.

"Emrinizdeyiz, efendim." Hepsi teker teker kalkıp sadaketlerini gösterirken yüzümde buruk bir gülümseme oluştu.

Burada olmasa bile yine beni o duvarın altında tutmuştu.

"Yarın akşam saat sekizde annem özel bir yemek düzenleyecek. Yanında sadece kendi işini gördüğü adamları, oğlu, özel koruması ve ben olacağım. Fakat..." Bitmek üzere olan sigaramı parmaklarımın arasına alıp derin bir nefes çektim. "Dışarıda bir ordusu olacak. Siz onlarla ilgilenirken ben masadaki herkesin içkisine uyuşturucu bir ilaç katarak uyumalarını bekleyeceğim ve hepsini öldüreceğim. Sizin ve patronunuzun intikamını hepsini öldürerek alacağım. Detayları yine konuşacağız."

"Hem uyuşturucu ticareti yapan ve şirketlerinin arkasına sığınan o iş adamları ölecek, hemde anneniz." Yunus konuştuğunda kafamı sallayarak küllüğe bastırdığım sigarayı izlemeye koyuldum. "Böylece Aras Bey'in yarım kalan işi de yoluna koyulacak."

"Evet mirasını devam ettirmesi için eğitilen öğrencilerinden en iyisini bulduk. Yerine o geçecek." dedim ayağa kalkmadan önce.

"Peki siz, Duru Hanım?"

Ellerim masanın üstünde, ayakta dururken beklemediğim soruyla yerime mıhlandım. Ne yapacaktım? Ellerimde bu kadar masum kanı varken ne yapabilirdim? İntikamlarını alacaktım ama yetecek miydi?

Bana hiçbir zaman hiçbir şey yetmezdi.

"Bende hak ettiğim yere gireceğim." dedim ve bir şey demelerine izin vermeden odadan dışarı çıktım.

Kafamdaki sesler artıyor, buraya gelemeden önceki rüyam aklımı bulandırıyordu. Derin nefesler alarak, ellerimi açıp kapayarak kendimi düzeltmeye çalıştım.

Annemin ortaya çıkışından önce, Manolya'nın ölümünden sonra Çağatay'la olan son oyunumuzu rüyamda görmüş ve tekrar yaşamış gibi hissetmiştim.

Beni kırık bir fanusun içine koyup, havuza attığı için sinirlenmiş, onu karanlık bir depoya koymuştum. Krize girdiği için öpmüş sonrasında neredeyse bana tecavüz etmesini sağlamıştım.

Burada ki anahtar kelime neredeyse idi.

Savaşımız ve yaşanınların ardından bana ilk defa sevdiğini söylemişti ama anlık şokumdan faydalanarak dalga geçmiş, onun beni nasıl sevebileceğini göstermek istercesine sırıtarak üzerimden kalkmıştı.

Ve beni sik gibi orada bırakıp gitmişti.

Sevdiği kadınla sevişmek istiyormuş.

Orospu çocuğu.

Okuldan mezun olana kadar planımı esnetmiş ve kendime gelmeye çalışmıştım. Bu süreçte Çağatay elinden gelen her şeyi yapmıştı ve yanımda olmuştu, üstelik ne kadar istemediğimi göstermeye çalışsam da.

KIRMIZI' +16|Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin