KIRMIZI' +16|Tamamlandı.

K'9

Multimedia; Aras BULUT.

Ve bu aralar deli gibi dinlediğim bir kadın sanatçı, dinlemenizi tavsiye ederim.

Bu bölüm beni hem çok üzen, hem de çok seven kişiye ithafen yazılmıştır.

İyi okumalar.

Duru kendinde misin?

Kendimde miyim?

Barda çalan şarkı kulaklarımda yankılanırken etrafı inceliyordum.

Öyle bir gece yaşanmış olsaydı kesinlikle unutmazdım.

Sikeyim, iyice delirmiştim. Olmayan şeyleri oluyormuş gibi görüyordum. Çağatay o akşam yanımda değilmiş, tek başıma kurup oynamışım ve bunu en kötü şekilde öğrendim.

Tekrardan.

Sikeyim.

Votka dolu bardağı dudaklarıma götürüp fondipledim. Yakıcı his artık boğazımı uyuşturmuştu. İlerde ki bir grup genç dikkatimi çekerken ne kadar mutlu olduklarını gördüm.

Böyle olabilir miydim? Hayatın gerçeklerini görmeseydim böyle olabilir miydim?

Barın kendine özel alanları vardı. Premium, Gold, Silver, Bronz ve ortak alan olarak ayrılmışlardı. Benim yerim her zaman belli Premium masaydı. Koltuklarıya beraber görüntüyü en aza indiren bu Premium masaların girişlerinde iki koruma olurdu, benim korumalarım ise çevreyi izlemekten daha çok yanımda oturur benimle içki içerlerdi.

Elimdeki gümüş çakıyı masaya koyup dirseklerimi masaya koydum. Ellerimle alnımı ovuştururken, önüme bir içki daha kondu.

Anlamıyordum.

Düşüncelerimi oturtamıyordum.

"Aras Bey, içki ister misiniz?" 

"Sek viski, buz olmasın." Yanımda bağırarak konuşması ellerimin arasında ki kafamın ona dönmesini sağlamıştı.

Bacaklarını iki yana ayırarak oturuşu, kolunun birinin benim yaslanma yerimde oluşu, etrafa attığı sert bakışlarla, burası benim mekanım diye bağırıyordu.

Bir hafta önce yaşadığımız küçük bir olay gözümün önüne gelirken gülümsemeden edemedim. Bana bir şey oldu korkusuyla çaresizce bağırışını ve koridorda ki titrek nefeslerini unutamıyordum.

Genel ev baskını yapmıştık. Sahibi olan piç ayda bir kez oraya uğrayıp, satın aldığı kadın ve kız çocuklarını bırakıp, geri işine döndüğü için kısıtlı bir zamanımız vardı. Gece birde olan baskınımız, ikimizinde üzerinin kanın en koyu halini almasını sağlamıştı. Çevresinde ki on sekiz korumayı iki kişi sadece bıçak ve silahlarla öldürmeye çalışmak, Çağatay'ı bir nebze de olsun unutmamı sağlamıştı.

Sıra mekanın sahibi piçe geldiğinde, sol tarafımda derin bir yaea ve sekiz dikişe sebep olmuştu. Ama onda bıraktığım -daha doğrusu bırakmadığım- izler, toprağa karışsa bile, toprağın iğreneceği türdendi.

Penisini kesmiştim. Bağırışlarını, acıyan kesiğimi umursamadan penisini kesmiştim. Fışkıran kanlar, gözlerime ağzıma, vücudumun çeşitli yerlerine yayılsa bile umursamadan boğazını da kesip, kestiğim parçayı da ağzına sokmuştum.

Aras'ın beni yarı baygın kahkahalar içinde bulması ve kucağında taşıyarak arabaya götürmesini hayal meyal hatırlıyordum. Evine götürmüştü, doktor çağırıp kesiği diktirmiş ve bana bebekler gibi bakmıştı.