Multimedia: Baran Yüksel.
"Anne?"
Annem kollarını açarak bana sıkıca sarıldı. Şaşkınlıkla ona bakarken arkasında ki babam da Baran'a sarılıyordu. Şaşkınlıkla saçlarımı okşayan kadına sarıldım. Beynim durmuşken neler olduğunu anlamam daha da zorlaşıyordu. Barda yaşadıklarım yetmemiş gibi bir de burada olanlar bütün bedenimi şoka uğratıyordu.
Annem dolu gözleriyle geri çekildi ve suratımı incelemeye koyuldu. İki eli yanaklarımda bana bakarken az önce ki sarılması yetmemiş gibi tekrardan sarılmıştı. Şaşkınlıkla bizi izleyen babama ve kardeşime baktım. Bütün bedenim işlemsel fonksiyonlarını yitirmiş gibi tepki bile vermiyordu.
"Hadi içeri geçip konuşalım. Birilerinin bizi görmesini istemeyiz değil mi?"
Babam annemin kollarından tutarak içeri çekti. Baran kıkırdayarak beni belimden içeri ittirirken bütün beynimin alt üst oluşundan temasına tepki bile veremiyordum. Arkamızdan kapı kapandı ve yanımızdan geçen Soner kaşlarımın çatılmasına sebep oldu. Bizden önce hızlı adımlarla yemek odasına girerken peşinden biz de girmiştik.
"Teşekkürler, Soner." dedi annem uzattığı elini öpen Soner'e.
Yüzümde ki ifadesizlik beni o kadar çok korkutuyordu ki nasıl hareket edeceğimi, yüzümde ki mimikleri nasıl kontrol edeceğimi unutmuş gibiydim. Bütün vücudum Baran'ın beni yönlendirmesiyle hareket ediyordu. Babamın gözlerinde ki aşka bakarken bir kere daha afalladım.
Kendine gel, Duru Yüksel.
Çoktan masamızda ki yerlerimizi alırken kafamda ki seslerin beni kendime getirmesiyle titredim. Babamın sağ köşesinde ki annem, sol köşesinde ki Baran beni izlerlerken, masanın en ucunda ki sandalyeye oturmuştum.
"Öncelikle..." diye başladı babam ve kadehini kaldırdı. "Biricik karımın ve canım oğlumun onca sene sonra hızlı bir şekilde burada oturmasını sağlayan, hayatımın anlamı kızıma kadeh kaldırmak istiyorum."
Gözlerim benden izinsiz büyürken yıllardır görmediğim annemi inceledim. Sarı röfleli saçlarının arasında ki beyaz tutamlar yılların acısını yüzüme vuruyordu. Mavi gözlerinin kenarlarında ki kırışıklar gülümserken o kadar güzel gözüküyordu ki, onu en son gördüğümden bu yana ne kadar güzelleşmiş olduğunu fark ettim.
"Güzel genç kızım, yıllardır babasından beklediğimiz şeyi sadece bir yıl içerisinde o kadar hızlı başardı ki, yerime geçeceğinden en ufak şüphem yok." Annem kadehi dudaklarına koymadan önce bana gururla baktı.
"Biri bana burada ne olduğunu açıklayabilir mi?" dedim sonunda sesimi bulduğumda.
Annem naif sesiyle bir kahkaha atarken, babam gülümseyerek ona bakıyordu. "Yıllardır içimde ki acıyla sizin yanınızda olmayı iple çekiyordum, Duru." dedi ve babamın elinin üzerine koydu elini. "Planlarını o kadar hızlı bir şekilde işleme geçirip, o insanları öldürmen ilk başta bizi çok korkuttu."
Haberi olması mimiklerimi hareket dahi ettirmezken nedenini düşünüyordum. Bana neden böyle bir acı yaşatmış, yıllarca kendi öz babamdan nefret etmemi sağlamışlardı? Saklandığını Baran'ın bana söylediği şeylerden az çok anlıyordum ama neden? Bunca yıldır onun için ağlamıştım.
"Sonradan hiç umursamadan o kadar hiddetle ilerledin ki, işte dedim benim kızım dedim." Ayağa kalkarak bana doğru adımladı. "İntikamımızı harika bir şekilde aldın, Duru."
Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken annem kollarını omuzlarımdan boynuma sarmış, saçlarımı kokluyordu. Bu hissiyat. Yıllardır bu hissiyatı istediğim için babamı öldürme amacıyla onca insanın canına kıymamış mıydım? Onca insanın ölü bedenlerine bakarak babamı öldürmeye ne kadar yaklaştığımı düşünmüyor muydum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI' +16|Tamamlandı.
Teen Fiction'DİKKAT KÜFÜR, ARGO VE CİNSELLİK VARDIR' Aras'ın yıllarca gördüğü o iğrenç insanların hepsi kötüydü, cehennemin en dibinde yanacaklarına yemin edebilirdi, gözlerinde ki o karanlık o kadar fazlaydı ki insanı ürkütürdü. Uzun bir süre içersinde o kara...