Varoluştan beri olan ama hep bastırılan bir dürtüdür yoldan çıkma dürtüsü. Aden'den sonra tamamen bu dürtümle hareket etmeye başlamıştım.
Üstümdeki kıyafet. Yüzümdeki makyaj. Dudaklarımdaki gülüş... Hepsi doğuştan gelen bir yoldan çıkma dürtüsünün ilk adımlarıydı. Ve şu an aynı dürtüyle sağ ayağım deli gibi gaz pedalına basmak için yanıp tutuşuyordu.
Sakin olan yolda giderken bu dürtümü bastırmak zordu ama henüz erkendi. Hem Jimin her hareketimi dikkatlice izlerken hız sınırını zorlamaktan öteye gidemezdim.
Huzursuz yüzüne bakıp gülümsedim.
"Eee, ikna oldunuz mu öğretmenim? Araba sürmeyi gerçekten biliyormuşum öyle değil mi?"
Bakışları yumuşadı. Keyifsizce başıyla kabul etti.
Gülüşüm genişledi.
“Öyleyse beni seyretmek yerine, dışarıdaki daha ilgi çekici şeylere bakmaya ne dersiniz?"
Başını diğer tarafa çevirdi, cama yansıyan gülüşünü yakaladım. Ama kısa süre sonra tekrar bana dönüp gözlerime baktı.
"Emin ol, şu gezegende bu geceki halin kadar ilgi çekici başka bir şey bulamam."
Gülümsedim. Omuzlarımı dikleştirip önüme döndüm. Direksiyonu saran parmaklarım artık daha rahattı. Gözlerindeki şüphenin geçmediğinin farkındaydım ama bu gece elimden geldiği kadar bu bakışları yok saymaya kararlıydım.
Hızımı ara ara arttırsam da, güvenli sayılabilecek bir yolculuk yapıyorduk. Kırmızı ışıklardaki her kalkışta yanımdaki arabayla yarışma isteğini bastırmak kolay olmamıştı.
Son kırmızı ışığımda gözlerim sağımdaki araca kaydı. Siyah araba camının arkasındaki iki genç surat beni ve arabamı iştahla süzmeye başladığında dürtüme kısa bir an için boyun eğmemin çok da kötü olmayacağına karar verdim. Sarı ışığa geçmeden önce yanımdaki arabaya meydan okudum. İki taraf da sabırsızca motorlarından ses çıkarıyordu.
"Düşündüğüm şeyi yapayım deme!"
Jimin'in yüzüne baktım. Bana bakmıyordu. Dudak büktüm.
"Hadi ama, bunu da yapamayacaksam araba kullanmamın ne anlamı var ki?"
Cevap vermedi ama küçük bir tebessümle başını dert yanarmış gibi iki yana salladı.
Aldığım izinle sırıtarak yerimde kıpırdandım. Başımı ışığa çevirdim. Sarı renge dikkat kesildim Yeşil ışıkla neredeyse aynı anda gaza bastım.
Mükemmel bi kalkıştı!
Siyah araba saniyeler içinde metrelerce uzağımda kaldığında, bu hız o kadar hoşuma gitmişti ki, ayağımı gazdan çekmeden şehir sınırına kadar gidebilirdim.
"Sakin ol kovboy!"
Jimin'in parmakları direksiyona dokunup azami hız sınırına düşmeme sebep oldu. Ama yine de az önce zaferimden dolayı mutluydum.
Yanaklarımı acıtacak kadar sırıtırken, ukala öğretmenim pek de etkilenmemişti. Ama istediğim yere gelip yanaşmaya başladığım an ukala bakışları silindi. Yerinden doğrulup kaşlarını çattı.
"Ne işimiz var burada?"
Sesinde artık sadece merak değil, bilinmeyenin verdiği huysuzluk da vardı. Arabayı bana gösterilen yere çektiğimde frene basıp huysuz bakışlarına döndüm. Sorusunu tekrarladı.
"Burada ne işimiz var ve neden böyle tuhaf davranıyorsun Roseanne?"
"Artık sıkıcı biri olmamaya karar verdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romeo | JiRosé
Fanfic"Görünmez olduğunu biliyor muydun Juliet?" *Zeynep Sahra'nın "ayçöreği" serisinden uyarlamadır* 201220-230423