Ertesi sabah erken sayılabilecek bir saatte telefonuma gelen bildirim sesi ile kalktım. Tahmin ettiğim gibi, mesaj Lisa'dan gelmişti.
lili'm
Dün seni üzecek ne yapmış olabilirim diye çok düşündüm, bir şey bulamadım. Ama sonra 'Chae bana kızmışsa mutlaka bir sebebi vardır' dedim ve kendime ceza verdim. Gece gece senin bana verip 'mutlaka okumalısın' dediğin kitabı okudum. Tamam, kabul ediyorum ki bitiremedim. Fakat 12. Mıntıkanın cesur kızı Katniss'in oyunlarda hemen ölmeyecek kadar hırslı olduğunu tahmin edebiliyorum. Aynı bana benziyor değil mi... Her neyse. Birazdan beni arayıp kahvaltıya çağıracağın için, bu ceza benim için ödüle dönüştü :)
İstemsizce gülümsedim ve cevap yazdım.
rosie
Gel başımın belası gel
Dakikalar sonra annemin de yardımıyla bahçede mükemmel bir kahvaltı sofrası hazırladım. Lisa gene her zaman ki enerjisiyle sofradaki yerini alınca keyifle kahvaltıya başladık. Annem kendi yemeğini bitirip eline birkaç tabak alarak eve girerken Lisa ve ben sofra keyfi yapıyorduk.
"Çay içmemene hala anlam veremiyorum. Nasıl sevmiyorsun ya?"
Yüzünü buruşturarak sorduğu soru karşısında omuz silktim.
"Ne yapayım sevmiyorum."
Göz devirdi. Kıkırdadım ve derin bir iç çektim. Ardından tekrar Lisa'ya döndüm.
"Şu an canım ne çekti biliyor musun? Güzel bir ayçöreği."
Lisa yine göz devirdi. "Bir orduyu doyurabilecek kadar ayçöreği yemeyi nasıl başarabiliyorsun?"
Dişlerimi göstererek ukala bir şekilde sırıttım.
"Meslek sırrı bebeğim"
"Chanyeol abim gelince ondan istersin. Zaten eskiden beri o sana alıyordu. Hatta bir keresinde, annem onu ekmek almaya yollamıştı ama o ayçöreği alıp gelmişti."
Keyifle gülümsedim. Küçükken sigara tiryakileri gibi çörek krizim tutar, sık sık Chanyeol'ün camına vururdum. Ilkokul zamanı her gün okula bizi o bırakır, yolda da mutlaka çöreğimi beslenme çantama koyardı. Ortaokul zamanı bizi götürmeyi bıraktı, çöreklerim daha seyrek gelir oldu. Biz liseye giderken o üniversiteye başlamıştı ve ben çöreklerime hasret kalmıştım. Onun aldıkları gibi olmuyordu sanki benim tek başıma yediklerim. Şimdi lise bitmişti, koca bir kız olmuştum. Fakat yinede bazen içimden; gidip Chanyeol'ün camına vurup, çörek istemek geliyordu.
Başımı iki yana sallayarak düşüncelerimi uzaklaştırdım.
"Chanyeol abi bana çörek almayalı baya uzun zaman oldu."
Cümlemi bitirmemle Lisa'nın coşkulu sesini duymam bir oldu.
"İyi insan, lafının üstüne gelirmiş."
Telaşla başımı yan bahçe kapısına çevirdim. Chanyeol lacivert takım elbisesinin ceketini eline almış, beyaz gömleğiyle yarışan dişleriyle bize gülümsüyordu.
"Ne o, benim dedikodumu mu yapıyordunuz?" Bunu söylerken boynundaki ince kravatın yakasını gevşetiyordu. Ve bunu yaparken cidden karizmatik gözüküyordu.
"Evet abicim, Rosie senin ona artık ayçöreği almadığını söyleyip dert yanıyordu."
Panikle önümdeki çatalı Lisa'ya fırlattım. Gözlerimi büyütüp, tehtid edercesine gözlerine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romeo | JiRosé
Fanfic"Görünmez olduğunu biliyor muydun Juliet?" *Zeynep Sahra'nın "ayçöreği" serisinden uyarlamadır* 201220-230423