40.

443 19 10
                                    


Taksi durduğunda parayı verip inmiştim. Taksinin gidişini izledikten sonra ormanlık alana girip birazdaha ilerlemiştim. 5-6 dk sonra kulübe gözüme çarpınca nefes vermiştim. Kapıya yaklaşıp kol çantamın içinden anahtarı çıkarmıştım. Kapıyı açıp içeri girdiğimde evi gözlerimle taramıştım. Hemen yandaki merdivenlerden çıkıp yukarıdaki odalara göz atmıştım. Yatak odasına girip kendimi kol çantasıyla birlikte yatağa atmıştım. Ben jungkook oppanın bana söylediği cümleyi düşünürken telefon sesi gelmişti kulağıma. Çantamdan telefonu çıkarıp arayan kişiye bakmıştım. Derince oflarken ayağa kalkıp aramayı onaylamıştım.

(📞)

Felix: eun, nerdesin

Eun: napıcaksın Felix

Felix: konuşmak istiyorum

Eun: ne hakkında

Felix: biz

Eun: Felix biz ayrıldık farkındasın dimi, biz diye birşey yok

Felix: farkındayım, sadece olan biten hakkında konuşmak istedim

Eun: Felix, şuan gerçekten müsait değilim daha sonra konuşalım

Felix: tamam daha sonra mutlaka görüşelim, kendine iyi bak

Eun: hıhı

(📞)

Odadaki tuvalete girip işlerimi hallettikten sonra odadan çıkıp aşağı kata inmiştim. Mutfağa ilerleyip buzdolabını açmıştım. Buzdolabının boş olduğunu görünce oflayıp geri kapatmıştım. Üst kata çıkıp cüzdan, anahtar ve telefonumu almıştım. Kabanımıda giyip evden çıkmıştım.

Sonunda karşıma marketin çıkmasıyla beklemeden girip lazım olan şeyleri market arabasına dolduruyordum. Kasaya geçip ürünleri koyarken telefonum çalmıştı. Jungkook oppa olduğunu gördüğümde sırıtıp telefonu eski yerine koymuştum.

Malzemelerin hepsini dolaba yerleştirdiğime emin olduktan sonra içeriye geçip L koltuğa yerleşmiştim. Elime televizyon kumandasını aldığımda telefonum yine çalmıştı. Telefonu elime aldığımda kıkırdamıştım. Yüz ifademi ciddi yapıp ses tonuma dikkat ederek aramayı onaylamıştım.

(📞)

Jk: eun, nerdesin sen!?

Eun: sakin ol oppa

Jk: eun, nerdesin?!

Eun: bi arkadaşımın evinde

Jk: hangi arkadaş o

Eun: tanımıyorsun oppa

Jk: arkadaşının adı ne!?

Eun: ... dae-seong

Jk: konum at

Eun: gerek yok-

Jk: eun!

Eun: tek başımayım gelmene gerek yok

Jk: dae-seong?

Eun: öylesine söyledim. Tek başıma evden çıkabilmek için

Jk: ...

Jk: konumu bekliyorum

(📞)

Birşey dememi beklemeden telefonu suratıma kapatınca sinirden çığlık atmıştım. Mutfağa doğru adımlamıştım..

(Burdan itibaren yukarıdakilerden şarkıyla okursanız daha güzel olucaktır)

Kapının çalmasıyla mutfaktan çıkıp kapıyı açmaya gitmiştim. Gözüm yandaki aynaya takıldığında hızlıca dağınık topuzu bozup saçlarımı havalandırmıştım. Kapı tekrar çaldığında bu sefer beklemeden kapıyı açtığımda karşımda kaşları çatık jungkook görmüştüm. Beklemeden hızlıca içeri girdiğinde kaşlarım havalanmıştı. Kapıyı kapatıp içeri geçtiğinde baklemeden konuşmaya başlamıştı.

Jk: eun, senin bu dağ başında ne işin var!? Hemde korumalar olmadan, tek başına!?

Eun: sesini alçat!

Jk: cevap ver!

Eun: bu eve kafa dinlemeye gelmiştim eğer izin verirsen! Hem sen istediğin zaman gidebiliyorsun da ben niye gidince sorun oluyor!?

Jk: seni ne kadar merak ettim haberin varmı!!?

Eun: ya ben!? Ben seni merak etmedim mi sandın ya!!?

Gözlerimden akıp artık çenemden damlayan göz yaşlarını elimin tersiyle silip devam etmeye çalışsa da gözyaşlarım akmaya devam ediyordu. Sakin ses tonunda girmiştim bu sefer söze

Eun: niye ya? Noldu sana da bu şekilde davranmaya başladın anlam veremiyorum.

Jk: sen sevgilin'le mutlu şekilde gezip tozarken ben sana aşık olmuştum! Her gece 'acaba nasıldır şuan?' 'oda beni seviyormudur?' 'ona açılsam mı?' diye düşünmekten kahroldum ben!!!

Jk: ama sen nasıl.. nasıl Felix için kör olduysan beni göremedin bile!!

O karşımda bir bebek gibi ağlarken ben ne diyeceğimi bilemeyerek öylece kalmıştım. Ona karşı birşeyler hissediyor muyum? Evet. Peki bu beni içine hapsetmiş hislere aşk denir mi??

Eun: ben..

....






























BTS ile hayal et shiftingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin