Felix: uyanmışsın
Ben hayla ona bön bön bakarken burnumun ucuna öpücük kondurup ellerini belimden ayırıp beyaz bi masaya iteklemişti beni. Masayı görünce kaşlarım havalanmıştı, çünkü masayı ciddi manada doldurmuştu.
Eun: doğru söyle dışardan mı sipariş ettin
Felix: yoo ben kendim yaptım
Ona şaşkın şaşkın bakarken o masadan aldığı gimbap'ı ağzıma koymuştu. Gülümseyip ağzımdakini bitirince konuşmuştum
Eun: Mmm çok güzel
Hemen yanımdaki sandalyeye oturup önümdeki çubukları kavramıştım. Kimchi'ye uzanıp yerken Felix daha yeni oturmuştu masaya. Biraz dalgın gibiydi ama üzerine gitmek istemeyip önümdeki yemeğe dönmüştüm
∆
Bulaşıkları makinaya yerleştirip çalıştırdıktan sonra çöp kutusunu açtığımda karşımda gördüğüm şeyle kaşlarım havalanmıştı. Çöpte yırtılmış paketler vardı, gözüme çarpan kağıtla eğilip elime almıştım. Bu yemek fişiydi. Anlaşılan felix hepsini dışardan söylemişti. Ağzımdan kaçan küçük kıkırtıyı durdurup elimle ağzımı örtmüştüm. Elimdeki fişle mutfaktan çıkıp salonun kapısına yaslanıp ona bakmıştım. Televizyondan oyun oynuyordu.
Eun: canımm
Felix: hm..
Eun: ben yaptığın yemekleri çok sevdim bir dahakine tekrar yap olur mu
Anlık duraksasada oyunundan gözlerini ayırmayıp bakmaya ve oynamaya devam etmişti
Felix: olur aşkım, yaparım
Eun: tamam yaparsın ama birdahakine bunları sipariş ettiğin yere gidip ordada yiyebiliriz
Ben bunu derdemez direk bakışarı beni bulmuştu. Kapı pervazına yaslanmış ve kollarımı kavuşturmuştum. Bana tek kaşı havada bakarken elimdeki kağıdı sallamıştım. Ağzı ufak açılsada eliyle örtüp ensesini kaşımıştı.
Felix: ya, yemek konusunda pek kabiliyetli değilim
Eun: onu anladım zaten canım
Ona hava öpücüğü gönderip onun araksındaki koltuğa doğru ilerlemiştim. Ben kendimi koltuğa atarken o oyununa devam etmişti.
∆
Sıkkınlıkla oflayıp 2 saattir uğreştığım telefonu koltuğa atmıştım. Felix'e baktığımda hız kesmeden oyununu oynamaya devam ediyordu. Ben konuşmaya başladığımda bile..
Eun: aşkımm
Felix: hmm
Eun: ne hmm ya!
Felix: noldu sevgilim
Eun: canım sıkıldı..
Felix: -
Eun: dışarı falan mı çıksak
Felix: az kaldı şunu da bitireyim, çıkarız istersen sen hazırlan
Eun: ama benim burda eşyalarım yok ki
Felix: o zaman biraz bekle canım
Oyuna baktığı için görmesede başımı sallayıp mutfağa doğru adımlamıştım. Mutfağa girip eşyaların nerde olduğunu ve buzdolabında nelerin olduğuna bakmaya başlamıştım. Aklıma gelen fikirle kek malzemelerini çıkarıp kek yapmaya başlamıştım.
15dk sonra~
Keki ısınmış olan fırına koyup mutfaktan çıkmıştım. Gözüm felix'e kaydığında oyunun önünde telefonuyla uğraştığını gördüm. Aklıma gelen şeyle hızlıca üst kata çıkıp uyandığım odaya girmiştim. Telefonu alıp açtığımda toplam 101 arama olduğunu ve 30 da mesaj olduğunu görmüştüm, çoğuda jungkook oppadandı. Yutkunup jungkook oppayı aramıştım. Çalarçalmaz açması beni gülümsetirken onun endişeli ve yüksek sesi gülümsememi buruk hale getirmişti.
Jk: Eun! Nerdesin! Niye aramalara cevap vermedin!!
Eun: oppa bi sakin ol, cevap vericem hepsine
Telefonun arkasından derin nefes alışları duyduğumda gülümsemem büyümüştü
Jk: sakinim anlat hadi
Eun: ben dışarı çıktığımda evin aşağısında olan bi parka gitmiştim. Felix'i çağırdım oda beni kendi evine getirdi, ben iyiyim merak etme oppa
Jk: yanlız mısınız
Eun: yani evde yanlızız ama o aşağıda bende şuan odadayım
Jk: tamam konum at, geliyorum
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS ile hayal et shifting
Losowe18 yaşındaki genç kız shifting deneyerek hayranı olduğu grubun 8. üyesi olmaya çalışır ama işler yolunda gitmez