Minho,duş almış ve odaya girmişti.O hep benim saçlarımı kurutuyordu,bu seferde ben kurutmak istemiştim.
"Hyung,otursana saçını kurutacağım." dedim.Bana baktı bir süre.Sonra makineyide alıp bana verdi ve önüme oturdu,bacaklarımın arasına.Saçlarını kuruturken çizdiğimiz simgeler hala duruyordu.
"Silinmemiş." dedim.
"Dövme yaptırdım onları." şokla elim durdu.
'Ne?Neden!"dedim endişeyle.
"Üzerimde izlerinin olmasını istiyorum,ne çizdiysen sonsuz olsun.X,olsa bile."Biliyordu.
Ne çizdiğimi bile biliyordu,kin olduğumu biliyordu her şeyi biliyordu!
Titrek ve korkak bir nefes aldım.Dudaklarımı simgelere bastırdım.
Ama sadece iki tanesine.X'e dudaklarımı bastırmadım.Makineyi yan tarafa bırakıp kollarımı onun beline sarıp ensesi ve boynuna minik öpücükler bıraktım.
Aramızda anlamsız ve garip bir çekim vardı,belkide sadece yatmak için bir çekimdi bu.Her ne kadar kendimi ondan soyutlasamda en sonunda kendimi onun kolları arasında,dudaklarını boynumda buluyordum.Asla kaçamıyorduk birbirimizden.
Şimdiyse ellerim onun kollarında gezinirken oysa kendini tamamen bana bırakmıştı.Ellerini bacaklarımda gezindiriyor,arada biraz fazla yukarı çıkıyordu.Boynuna dudaklarımı bastırmaktan bir an çekinmiyordum.Elini altımdaki şortun biraz içine soktu.Bende bir elimi tişörtünün altına yolladım.
"Sam," diye mırıldandı sadece.Devamı yoktu.
"Bu gece,yanımda yat." dedi bana dönerken.İtiraz etmedim.O hafif üstüme hafif yatarken beni yatağa yatırmış ve kollarını bana dolayıp iyice dibine çekmişti.Göğsüne sığınmıştım.
...
Sabah yine mahkumları dışarı çıkarttık,girdik falanla filanla kendimi bahçeye atmıştım.
Bugün telefonla konuşma hakkımız vardı,bu yüzden neredeyse her polis dışarıdaydı.Jisung'u aradım.
Daha çalar çalmaz açtı.
"Hyunjin!" diye bağırdığında gülümsedim.
"Efendim?" dedim.
"Çocuklar,Hyunjin aradı!"kıkırdadım.Hoparlöre vermişti büyük ihtimalle.
"Bebeğim!" Felix'in titreyen sesiyle gözlerim doldu.
"Hı?" diyebildim sadece.
"Yeter gel,nolur başka bir yol buluruz biz Hyun.Özledik seni." dedi Seungmin kısık sesiyle.
"Geleceğim,döneceğim."dedim sol gözümden bir yaş akarken.Çoğu kişi öyleydi.
"Ağlıyor musun sen?" dedi Jisung
"Sende ağlıyorsun,hem bende sizi özledim." dedim gülümsemeye çalışarak.
"Ne zaman biter de dönersiniz?" dedi Felix.
"Zamanı geldiğinde,ama unutmayın döneceğim.İki yıl sonrada olsa döneceğim,döneceğiz."dedim.
"Hızlı ol,lütfen.Dikkatli ol." dedi Jisung.
"Tamam anne!" dedim ve kıkırdadım.
"O zaman kapatıyorum ve işimin başına gidiyorum öpüyorum!" dedim ve kapattım.Derin bir nefes alıp arkama döndüğümde onun gözleri yine aklımı başımdan aldı,sert ama meraklı bakışları.Ayaklarıma izin vermeden,benden izinsiz bir şekilde onun yanına yürüdüler.
"Kiminle konuşuyordun?"dedi ellerini cebine yerleştirirken.
"Bahsettiğim arkadaşlarımla." dedim elimi enseme götürürken.
"Bir kişi eksik nasıl konuşuyorsunuz ki?"Sona yaklaştığımızı hissediyordum.
Gerçeklerden kaçsanda bir gün elbet karşına çıkardı ve işte o zaman kıyamet kopardı.
O günün yaklaştığını hissediyordum.
Benim dünyamdaki kıyamet,çok yakındı.
---
He know arkadaşlar Lee Know🛐
Hahahahhahaha evet on yıldır bu bölümü yazmaya çalışıyorum kısa oldu srry
Of yarın okul vra bne blm atamama duumuna girer bu arada şanslısınız dershaneye gitmedim bu hafta gelecek hafta gidersem belkide bir hafta içinde sadece bir bölüm alabilecelsiniz yani belkşde haftalarca bölüm alamayacaksınız bilemiyorm
İstediğim son şey bile değil ama:(((
Sizi seviyorum ve öpüyorum<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
police man.[Hyunho]
FanfictionHyunjin,hapisanede ki arkadaşını çıkartmak için oradaki polis Minho'yu etkilemeye çalışır. düzyazı,,