Wild flower dinleyebilirsiniz.(rm)
Okurken vote ve yorumları unutmayın
İyi okumalar<3
---
"Sarı gül,biten aşkların simgesiydi."
Minho bir buket daha göndermişti bugün.Sarı güllerdi bu sefer.
Sarı güller,ayrılığı temsil ederlerdi.
Bu çiçekleri gördüğüm an canım acımıştı.
Bu çiçeği aldığımda asıl canımı acıtan çiçeklerin anlanları mıydı,yoksa çiçeği bana veren Minho muydu bilmiyordum.
Titrek bakışlarla karşımda duran adama bakıyordum.
"Bebeğim," bir adım yaklaştı bana.Elini yanağıma koydu.Dokunmaya bile korkuyor gibiydi.Elini tutup yanağımdan çektiğimde kaşlarını çattı.
"Git Minho." git ve minho'yu birleştirmek çok zordu benim için.
"Sam-" sözünü kestim.
"Git Minho!" dedim.Sesim yükselmişti.
"Beni dinle." bir adım daha yaklaştığında ondan uzaklaştım.
"Sarı gül,sevgililer yada eşler arasında ayrılığı temsil eder Minho,bizimkide bitti." dedim sertçe.
"Başlamamıştı aslında." dediğimde kaşlarını çattı.
"Ne demek başlamadı?Ben sana sarılıyordum,öpüyordum,seviyordum.Sevgilim diyorduk biz birbirimize!" dedi sinirle.Gözlerinin dolduğuna şahit oldum.
"Hah,seni sevdiğimi gerçekten inandın mı?" dedim ve bir adımda ona yaklaştım.
"Ben bir suçluyum Minho.Oraya sadece arkadaşımı almaya gelmiştim.Sende aracı oldun işte." yalandan gülümsedim.
"Ah,sen ve duyguların." dedim acımasızca.Acının yanında öfke de eklenmişti gözlerine.Belkide hayal kırıklığı?
"Ben seni sevdim." dediğinde gözlerim doldu.
"Ben sevmedim." dediğimde sinirle üzerime yürüdü.
"Yalan söyleme bana!" diye bağırdığında ittirdim onu.
"Yalan söylemiyorum zaten!" diye bağırdım bende.
"O zaman neden ağlıyorsun?" dedi.Ne diyecektim?
"Seni sevmiyorum Lee Minho.Hayatımda bir yerin yok tamam mı?" gitmeliydi.Gitmek zorundaydı.İstemiyordum ama gitmeliydi.
"Hem sarı güller gönderip hemde gelip bana olabileceğimizi söyleyemezsin!"diye bağırdım göz yaşları hunharca gözlerimi terk ederken.O ise ağlamamak için zor duruyordu.
"İmkansız kelimesinde ki 'imkan' terk etti kelimeyi."kurduğum cümle ile cebinden bir çakmak çıkardı ve hızlıca masaya ilerleyip sarı güllerin yapraklarına ateşledi ateşi.Sert adımlarla onu ittirdiğimde çoktan çiçekler yanmaya başlamışlardı.Ateş yükselirken ben çiçeklere odaklanmıştım.
O gökyüzüne bir çiçek yakacağım.
"sen..." sesim titriyordu artık.
"Canavarsın."Ben bunu Minho'ya demiştim.Âşık olduğum adama demiştim bunu.Hızla ona döndüğümde zorla tuttuğu göz yaşları akmaya başlamıştı.
"Hyunjin!" Jisunglar eve girdiklerinde bizi görmüşlerdi ve ateşi.
"Canavar?" demişti Minho ve bir adım atmıştı bana doğru.
"Sana her şeyi söyledim Sam," dedi.
"Benimle gelmen için her şeyi denedim." göz yaşlarım akıyordu.Yüzümü kapattım.
"Ama bu kadar yeter." korkuyla ona baktım.
"Minho ben-" sözümü kesti.
"Her seferinden en olmayacak lafları saydın bana.Sonrada yanlış anlaşıldı söyledin,ben bundan bıktım." sesi kısık,bıkkın ve acı dolu çıkıyordu.
"Vazgeçiyorum,yapamıyorum artık." ellerim yumruk olmuştu.
"Özür dilerim." dedim.
"Ben özür dilerim Hwang Hyunjin,sana âşık olduğum için."Ve gitti.
Jisungların arasından geçip çıktı eve.
Zaten bir dahada görmedim onu.
Aramadı,sormadı,çiçeklerinden göndermedi.
Ve ben,ondan sonra bir daha asla suç işlemedim.
Hatta gidip her şeyi hapishanedekilere anlattım,teslim oldum.Ama onlar bana bir şey yapmadılar.Sadece sarıldılar.
Ama o asla sarılmadı bir daha.
---
Selam naber sıkıldım.Wild flowere takmış durumdayım.
Bugün bi çocuk gelip şey dedi özür dilerim.Sebebide benden hoşlanmasıymış...
Ve bunu deprem anında dedi??
Evet bir aşkta burada bitti arkadaşlar.
Abi medyaya bi bok koyamıom
Sizi gülüşlerinizden öpüp bölüm hakkında fikirlerinizi bekliyorum.(bence bk gbi oldu blm)
Sizi seviyorum<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
police man.[Hyunho]
FanfictionHyunjin,hapisanede ki arkadaşını çıkartmak için oradaki polis Minho'yu etkilemeye çalışır. düzyazı,,