police man.[Hyunho]

öpücük,sonsuz yapacak

Okurken vote ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim

İyi okumalar<3

---

"Sam," konuşmamız üzerinden bir saat geçmişti ve ben odaya gireli daha 5 dakika falan olmuştu.
"Efendim?"dedim koltuğa ilerlerken.
"Akşamları mahkunları çıkarmıyoruz ya,benim Changbin'e yemeğini götürmem gerekiyordu." başımı salladım usulca.
"Sen götürsen?"

Bir saattir dışarda dolaşıp ona nasıl vereceğimi düşünürken,şuan elime fırsatı düşmüştü.Bu neydi böyle?
"Tamam." zaten not cebimdeydi.
"Teşekkür ederim."
"Rica ederim!" odadab çıktım ce yemekhaneye ilerledim.Kapıdan girdiğimde görevli abla bana gülümsedi.
"Ah,Sam'im!" diyip sarıldı bana.
"Ablam!" bende ona sarıldım.
"Gene mi acıktın yavrum?Siz bu Minho'yla odada ne yapıyorsunuz hem?Sen geldiğindendir çocuğun iştahı açıldı!" dedi ve kıkırdadı.Gülümsedim.
"Ne yapabilirizki hem?Ayrıca ben yemek yemeyeceğim,mahkuma götüreceğim." başıyla onayladı.
"Gel bebeğim." neden herkes bana bebeğim diyor?O kadar küçük değilim!

Göz devirip arkasından ilerledim.Bir tabak yemek verdikten sonra alıp ilerledim.Kapının önüne geldiğimde kapıya tıklattım ve kameralar fark etmeyecek şekilde notu alta sıkıştırıp minik bölmeden yemeği Changbin'e verdim.
"Yemek." dedim sesimden anlasın diye.
"Teşekkürler." arkamı dönüp ilerledim ve hızla odaya girdim.

Minho yatakta oturmuş boş boş bakıyordu.Son bir kaç gündür dalgın görüyordum onu.Galiba onunla oynadığımız oyundan sonra.

...

-2 gün önce,Perşembe-

Duştan çıkmış ve odaya girmiştim.Koltuğa oturup telefonumla ilgilenmeye başlamıştım.
"Bebeğim," ensemde hissettiğim dudaklar beni heyecanlandırsada kalbimi dizginlemeye çalışmıştım.

Aramızda bazen minik öpücükler oluyor,minik temaslar oluyordu.Bu temas ve öpücükler ilk başta bana gıcık versin diye yapıyordu,çünkü ona temas sevmediğimi söylemiştim.Sonrasınsa ise bu öpücük ve minik temaslar bizi dahada yakın hale getirmiş,garip şekilde temas etmeyip yada öpmediğinde rahatsız etmeye başlatmıştı beni.
"Efendim?" dedim kısık sesle.
"Hasta olacaksın,gel saçlarını kurutayım." gülümsedim.
"Olur!" dedim başımı omzuna yaslayıp ona bakarken.
"O zaman bana izin ver,fön makinesini alayım." başımı kaldırdım.Koltuktan kalkıp dolaba ilerledi ve bir fön makineai çıkarttı.
"Beomgyu'dan dızlamıştım bunu." kıkırdadım.
"Bende şaşırdım,sende böyle şeylerin ne işi var diye!" dedin kıkırdamalarım arasında.
"Gel bakalım minik bebeğim benim!" saçlarımı karıştırmıştı makineyi fişe takarken.Taktıktan sonra arkama oturmuş ve çalıştırmıştı.

Bir süre saçlarımı kuruttuktan sonra bir anda durdurdu.
"Bebeğim," dedi kollarını arkadan belime sararken.
"Efendim?" dedim kısık sesle.
"Ben küçükken annem bana bir oyun oynatmıştı,seninle o oynu oynayalım mı?" dedi.
"Olur,anlatsana." gülümsediğini hissetmiştim.
"Şimdi ben sana semboller ve anlamlarını söyleyeceğim ve birbirimizin ensesine üç tanesini çizeceğiz.Mesela ben senin başarılı olmanı istiyorum gelecekte,o anlama gelen sembolü çizeceğim." dediğinee gülümsedim.
"Kabul!" ayağa kalkıp bir defter getirdi.
"Anlamları burada.İlk ben çizeceğim.Ama," dedi ve burnumun ucuna dokundu.
"Ensemizde ne olduğunu ikimizde bilmeyeceğiz." dedi.Ofladım.
"Meraktan çatlarım!" dedim dudağımı büzerek.Kaşlarını çattı
"Of tamam çiz!"dedim ve arkamı döndüm.
"Tamam," bir dakika içinde çizmişti.
"Anlamlarına bakarak çiz."

Titrek nefesimle tuttum kalemi.İlk bir kalp çizdim,anlamı aşktı.Ok ve yay vardı,Eros'un oku ve yayı.Yani senin aşkın.X vardı,zarar vermek.O vardı,korumak.

Derin bir nefes aldım ve bir saniyeliğine o duyguları dinledim,ok ve yay çizdim.

Sonraysa duyguları attım bir kenara,X çizdim.

Bana döndü Minho.

Dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Donmuş bir şekilde duruyordum,kalp atış seslerimden dışarıyı duyamıyordum.
"Ve bir öpücük,onları sonsuz yapacak."

---

Bugün kaçıncı bölüm sayamadım zbxhshxgsh bi hyunho fici daha yayımladım bu arada

ARKADAŞLAR DUDAKLA ÖPTÜLER BİRBİRLERİNİ NE YAPIYORUM BEN HANİ KİN NEFRET DOLU OLACAKTI BU FİC NAPIYORUM BEN

ay dur aşk damarım zirvelerde şu sıralar herkesi öpüyorum öptürtüyorum💋

Ehe seviliyonuz öpüldünüz<3