Okurken vote ve yorum atmayı unutmayın
İyi okumalar<3
---
Sabah uyandığımda odada Minho yoktu,bugün hafta sonuydu.Buraya gelmemin üzerinden bir hafta geçmiş ve biz bir hafta içinde şu küçücük odada neler yapmıştık.Hayatımı geçirdiğim en güzel bir hafta diyebilirdim.
Ama her güzel anımda aklıma o gerçek geliyordu,buraya ne için geldiğim.
Derin bir nefes aldım ve yataktan kalktım.Polis formasını giydip telefonum ve anahtarıda alıp çıktım.
Polislerin genel olarak takıldığı odaya girdiğimde bakışlar bana dönmüştü bile.
"Oha bugün çok erken kalktın lan!" dedi Beomgyu.Gözümü ovuşturdum.
"Daha 2 saatin var uyanmana." dedi Jeongin.
"O iki saati ayakta geçireceğim." dedim uykulu sesimle.
"Günaydın Sam." tanımadığım biri günaydın demişti.Elimi salladım.
"Günaydın!" dedim ve gülümsedim.Oda gülümsedi.
"Ben Jimin," dedi elini uzatarak.Elini sıktım.
"H-" başımı iki yana salladım.Geri zekalı,adını söylüyordun az kalsın!
"Ay Sam,Hwang Sam!" dedim.Bu halime kıkırdadı.
"Baya uykuluymuşsun belli." dedi gülümseyerek.Elimi enseme attım.
"Biraz." dedim.
"Günaydın." tanıdık sesi duyunca enerjiyle arkama döndüm.
"Günaydın!" odadakiler kahkaha atıyorlardı.
"Ayılması için gereken kişi tam burada!" dedi Taehyun,Minho'yu göstererek.Minho yandan bir gülüş sundu.
"Neredeydin?" dedim kaşlarımı çatarak.
"Uyanma saatine daha iki saat vardı bebeğim,seni uyandırmak istemedim.Odada otururkende canım sıkıldı bahçeye çıktım biraz." diye açıkladığında kaşlarımı kaldırdım.
"Anladım." dedim ve bulduğum sandalyeye oturdum.
"Kahvaltı sana ayırmıştık bir dakika," dedi ve ayaklandı Niki.
"Küstün mü sen bana?" dedi Minho durduğu yerde kaşlarını çatarak.
"Neden küseyim mi?" dedim telefonumu çıkarırken.Bugün benim doğum günümdü.Şaşkınlıkla telefona bakıyordum.
"Ne oldu?" dedi Taehyun.
"Yok bir şey." dedim gülümseyerek.
"Bugün ayın kaçı?" diye sordu Jungwon.
"20'si." dedim.
"Senin doğum günün ne zaman bu arada?" dedi Jeongin.Tam gününde sordun.
"Yi-"
"Yirmi Mart 2000.Bugün doğum günü." Minho benden önce atlamıştı.Kaşlarımı çattım.
"Kimliğinde yazıyordu." dedi
"Kimliğimin sende ne işi var?"durdu.
"Aynı odada değil miyiz ya,gözüme çarpmıştır." dedi ilerlerken.
"Aynen bende Hürrem Sultan." dediğim üzerine herkes kahkaha atıp Minho bana bakarken ben göz devirip önüme dönmüş,Niki'nin benim için getirdiği yemeği yemeye başlamıştım.
"Teşekkürler." dedim Niki'ye bakarak.Gülümsedi.
"Ne demek!"diyip gülümsedi.
"Şunu dinleyin!"Yeonjun radyonun sesini açtı.
"Bütün Kore'de aranan ünlü suç grubunun bir üyesi Seo Changbin'in yakalandığını biliyorduk.Yanında o zaman bir arkadaşının daha olduğunuda bilirken ona ulaşılamıyordu.Bugünse aldığımız bilgiye göre polislerden kaçarken bir uçurumdan atlamış ve ölmüştü.Cansız bedeni ise tanınanayacak haldeydi."Radyodan dinleyeceğin çocuk ben olacağım.
"Geri zekalı herif." dedi ve göz devirdi Yeonjun.
"Diğer üçüne ne oldu acaba?" dedim bildiğim halde.
"Bulacağız ve acımayacağız." dedi Minho.Kaşlarımı kaldırdım.
"Eminim şu Changbin denen çocuğu kurtarmaya geleceklerdir."dedi Jungkook.
"Zannetmem." dedim.Bana baktılar.
"Neden?" dedi Minho.
"Şuan her yerde aranıyorlar,ayrıca hapishane güvenli bir yer değil mi?Polisler dolaşıyor.Buraya giremezler.Girerlerse bu onlarında onu olur.Hop,onlarda arkadaşlarının yanına!" dedim.
"Haklı aslında." dedi Jeongin.Başlarıyla onayladılar.
"Deneyebilirler,ayrıca onlar çok profesyoneller." dedi Minho.İltifatın için teşekkür ederim tatlım.Dudağımı büzdüm.
"Bilmem." dedim ve americanomdan bir yudum aldım.Zaman çok hızlı geçmişti,ben en fazla iki hafta kalırım demiştim ama bir hafta çoktan bitmişti.Derin bir nefes aldım.
"Çok tanımam onları." dedim.
"Şu ilk gün yemeğe çıkardığın çocuk varya," dedi Minho.
"O Changbin." şaşırmış gibi yaptım.
"Böyle işlerin içinde olabilecek birine benzemiyordu.En fazla bir iki kişi falan bıçaklamıştır diye düşünmüştüm." dedim rol yaparak.
"Herkese o kadar çabuk güvenme Sam Hwang." dedi Minho sert bakışlarını sunarak.Başımı salladım usulca.Artık harekete geçmeliydim,bir şeyler yapmalıydım.Bir adım bile atmamıştım daha.
Ayağa kalktım.
"Nereye?" dedi Minho.
"Odaya geçiyorum ben." dedim.Tam kapıya yöneldiğimde kollarını belime dolayıp enseme dudaklarını bastırdı.
"Küs müsün bana?" kendini duvara yaslarken kolları belime dolanık olduğu için onu üstüne denk gelmiştim gibi bir şey.
"Değilim." dedim sessizce.
"Öylesin." göz devirdim.
"Küsmemi mi istiyorsun?" dedim.Beni daha çok kendine bastırdı.
"Hayır." çok yakındık.Ellerimi omuzlarına yerleştirmiştim.Kalbim deli gibi atıyordu.
"Sakin ol bebeğim." dedi ve gülümsedi.
"Dibimdesin Minho." dedim gergince.
"Daha güzel ya işte." dedi ve elini yanağıma yerleştirip okşamaya başladı.
"Küs falan değilim ben."dedim inatla oflayarak.
"Neden suratın bu kadar asık o zaman?Bir sorunun var,gözlerinden anlayabiliyorum."Sorunum benim,hayatım,görevim,yapmam gerekenler ve yapmak istediklerimdi.Derin bir nefes aldım.
"Düşünmek istemiyorum." dedim başımı omzuna yaslayarak.Bir eli belimi okşarken diğer eli saçlarımı okşuyordu.
"Bence sen bir duşa gir bebeğim,rahatla biraz." diye fısılsadı kulağıma.Bende kollarımı onun beline doladım.
"Hı hı." uykum gelmişti.
"Öhm ama sevgiliyseniz söyleyin bizde bilelim." dedi Beomgyu.
"Ne alakası var?" dedim sinirle.Fazla çıkışmış olmalıyım ki herkes bu tepkime şaşırmıştı.
"Saçma salak konuşmayı kesin." dedim ve Minho'nun kollarından kurtulup odaya ilerledim.Sinirle odaya daldığımda ilk bir kağıt ve kalem aldım.Sonrada havlum ve şampuanımı alıp odadan çıktım.Changbin'e planı anlatan bir not yazacaktım.Ama nasıl verecektim,onu bilmiyordum.
---Ehe ikinci bölümü attım gün içinde.
Acaba niye sinirlendiniz Hyunjin Bey?Pardon Sam?
Hayır bebeğim falan evliyseniz bi işaret verinde bebiş sevelim aaaaaaaa
Harbi niye bebeğim diyorsa it.
(Yazarın ben olduğumu kim söyledi ben okurum yazar değil bchdjxjdjej)Eh bölüm hakkında fikir belirtin bebişler,ÖPTÜM SEVİLİYORSUNUZ<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
police man.[Hyunho]
FanfictionHyunjin,hapisanede ki arkadaşını çıkartmak için oradaki polis Minho'yu etkilemeye çalışır. düzyazı,,