2 | 16. Bölüm: "Yalanı Kovalayan Gerçek"

73.7K 5.8K 14.9K
                                    

Hoş geldiniz can parçalarım. Bi' şenlendi gibi buralar sizler gelince.

Bu bölüm yaşayacağınız aydınlanmaları okumak için sabırsızlanıyorum. Kurgu için çok önemli bir bölümle geldim çünkü. Size tavsiyem dikkatli okumanız. Çoğu olayın nedenini öğreneceksiniz.

Sınırımız yine 6 bin yorum olacak. Geçilmediği taktirde bölümün gelmesi uzayabilir, ben geçilmesini bekleyeceğim çünkü. Bu nedenle yorumlarla birlikte okursanız daha güzel olacaktır. Zaten yazmanızı da tavsiye ediyorum çünkü anlamayanlar yorumlara bakarak unuttuğu detayları yakalayabiliyor. İki açıdan da iyi oluyor böyle gitmek.

Ya bir de benim aklıma minik bir şey geldi. Böyle tamamen çerezlik, sahurlarımızı renklendirecek texting falan mı yazsam diye de düşünmüyor değilim. Bu tamamen şimdi aklıma geldi akjndcksdn Bazen farklılıklar istiyorum o yüzden bir size de danışayım dedim. Dediğim gibi olursa çerezlik olur. Bölümler falan çok kısa olur ama kısa aralıklarla gelir. Sizinle de paylaşayım dedim, ister misiniz böyle bir şeyler?

O halde bölümümüze geçelim artık.

Keyifli okumalar dilerim hepinize!

Yıldızımıza da basmayı unutmayın lütfen.

Tüm dikkatim şimdi, elimde tuttuğum o kitaptaydı. Yanlış okumamıştım, Lilith'in Kayıp İkizi yazıyordu üstünde. Bu zamana kadar, bu konu hakkında ne bir efsane ne de tarihten bir kesitle karşılaşmıştım. Lilith'in ikizi mi vardı?

Pekâlâ, bu kitap kesinlikle ilgimi fazlasıyla çekmişti.

Yapacağım her şeyi bir kenara bırakarak masaya doğru ilerledim. Sandalyeyi çekip oturduğumda kitabı da tam önüme, masanın üstüne koydum.

Tozlarını temizlediğim kırmızı kapağın ucundan tutarak kaldırdım. Eskiden beyaz olduğuna emin olduğum ama yılların yüküyle sararmış bir sayfa çıktı karşıma. Sayfanın tam ortasında italik bir el yazısıyla yazılmış birkaç satır vardı. Neyse ki içinde yazanlar da benim dilimdeydi.

Yazılan ve söylenen her duygu senin zihninin eseri. Bizi yaşatman için inancını yitirmemen gerekli. Soyumuz tükenmedi. Bu kitabı elinde tutuyorsan, sana bir mesaj var dendi. Çağrıyı dinle. Bizi duyan kişiler sınırlı. Biz ölmedik, hala dans ediyoruz. Sen de duyuyorsun o müziği.

Tesadüf dedi insanoğlu. Tesadüf değil, hiçbir zaman olmadı. Elinde tutuyorsan şimdi bu kitabı, yazılanlara kulak ver.

Girişi bitirdiğimde derin bir nefes aldım. Böyle bir giriş okumak germişti beni. İçimden bir his az sonra okuyacaklarımın hiç hoşuma gitmeyeceğini söylüyordu.

Kafamı kaldırıp etrafıma baktım. Camlar sayesinde dışarıdan gelen sesler bile buraya ulaşamıyordu ve bu sessizlik beni daha da geriyordu. Kurumuş dudaklarımı ıslatırken neden bu kadar gerildiğime de anlam yükleyemedim. Buradaki kütüphanede duran bir kitabın böylesine gerici olması hiç de normal gibi durmuyordu.

Zaten ne normaldi ki?

Diğer sayfaya geçmek üzere kâğıdı çevirdiğimde beni yazılarla dolu olan yeni bir sayfa karşıladı. En başından başlayarak okumaya koyuldum.

Tanrı, yarattığı ikiz ruhu huzuruna çağırdı.

Onlara yeryüzünü izletti. İnsanoğlunu anlattı. Bütün varlıklardan en üstün olduğunu emretti.

22 | GECENİN SANRISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin