6.BÖLÜM: " KAFASINA KAFASINA "

10.6K 581 369
                                    

Öpmüştüm, ben hırsızımı öpmüştüm! Üstelik bu benim içinde ilkti ve o kişi çantamı çalan kişiden başkası değildi.

Kahretsin!

Tadı niye bu kadar güzel gelmişti?

Bay hırsızın dudakları ne kadar da cazipti öyle? Kalbimi çaldın şakası yapmaktan ruhuma işleyecekti bu durum yakında. Dudakları hala dudaklarımın üzerindeydi. Öpüşmek bu kadar basit miydi? Şu an güzel miydi kötü müydü seçemiyordum. Bir de seyirciler vardı bu durumda. Ne yapmaları gerekiyordu alkış falan mı?

Gözlerim kapalıydı, kimseyi görmüyordum ama sesleri duyuyordum. Bir dudak sesiydi bu duyduğum. Diğerleri sankii ölüm sessizliğine bürünmüştü.

İlk başta sadece dudağımı Miraç 'ın dudağının üzerine koyup çekmeyi planlamıştım aslında ama planım onun da dudaklarını hareket ettirmesiyle sona ermişti. Kalbimin ritmini duydum, neden bu kadar hızlı atıyordu?

Doktordum, yani en azından doktor olacaktım ben bu kalp atışın sebebini bilmem gerekmez miydi?

Kahretsin!

Bu heyecandı.

Bu istekti.

Dudaklarını hareket ettirerek alt dudağımı iki dudağının arasına alarak emdiğinde ruhumun çekildiğini hissettim. Hayır aslında kötü hissetmiyordum, bu iyi bir ruh çekilişiydi. Sanki tutkuydu bunun adı.

Ne yani hırsızım beni öpsün mü istiyordum?

Yok artık daha neler!

Geriye çekilmeye çalıştığımda belimde hissettiğim elle gözlerimi kocaman açtım. Bay Hırsızın ve arkadaşlarından çığlık sesleri yükseldiğinde Miraç'ın gözleri kapalıydı. Sadece beni öpmeye odaklanmış görünüyordu. Cidden böyle her önüne geleni öper miydi bu çocuk? Bir an sinirlerimin bozulduğunu hissettim. Dudaklarıma dokunan dudaklar kaç dudağa dokunmuştu benden önce?

Şimdi de hırsızımı mı kıskanıyordum?

Bundan kötüsü gelmezdi herhalde başıma. Kahkahalarla gülmek istedim o an kendime. Ne çabuk sahiplenmiştim sahi onu?

" Yuh abi istersen bugün planı iptal edelim, siz de geçin şurada halledin işinizi.. " Egemen'den gelen sesle şükür duaları okumaya başladım. Bacaklarım tutmayacak gibiydi. Eğer belimden tutmuyor olsaydı galiba kendimi yerde bulabilirdim.

Dudakları dudaklarımdan usulca çekildiğinde gözlerini açarak gözlerime baktı. Alnını alnıma yasladığında gözlerinde bambaşka kırıntılar gördüğüme yemin edebilirdim. " Sevdiğin biri var mıydı? " dudaklarımın üzerine nefesini vererek sorduğu soruyla bedenim gerildi. Diğerlerinin bu soruyu duymadığına kesinlikle emindim. Yoksa yanlış anlayıp üzerime gelebilirlerdi.

" Bu da ne demek şimdi? " kalbim ağzımda atıyor desek yeriydi. Hafızası öpücükle yerine mi gelmişti yani? O zaman şimdi ne halt yiyecektim? Belki de o Gökşin kişinin önüne kendi atacaktı. Cidden ben artık bitmiş hissediyordum.

" Cevaplayabileceğin bir soru sordum, soruma soruyla cevap vermek hiç hoşlandığım bir durum değil. " nefesini hissettikçe midemde tepinen varlıkların varlığını hissediyordum.

" Sorun saçma. " dedim kendimi korumaya geçerek. Ayvayı yemiş miydim yememiş miydim diye düşünmekten ona bir açıklama yapamıyordum. " Sevdiğim sensin.." ses tonumda her şeyi belli eden bir cızırtı vardı. Sessiz konuştuğumuz için diğerlerinin duymuyor oluşu işime geliyordu ki onların duymasını istese dudaklarıma doğru eğilip benimle konuşmazdı. Demek ki o da birilerinin duymasını istemiyordu.

SİNSİRELLA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin