26

784 56 31
                                    

Jeonghan ve Seungcheol birlikte bir koltuğa oturmuş karşılarındaki televizyonu izliyorlardı. Birlikte geçen kızgınlıklarının ardından yapabilecekleri tek şey de buydu. Yorgun hissediyorlardı. Özellikle Jeonghan yerinden kalkacak gücü olmasına rağmen Seungcheol'u kullanıyordu. Kocası ne dese yapıyor rahat etmesi için kendisini paralıyordu. Jeonghan bu durumdan memnundu ve açıkçası biraz da intikam alıyor sayılırdı.

Duyguları hala karışıktı. Sürekli canı bir şeyler isteyip duruyordu. Hamile bir insan gibiydi ama bunun mümkün olmayacağını biliyordu. Her geçen gün daha farklı şeyler istiyordu Seungcheol'dan. Gülerken birden ağlamaya başlıyor ya da sinir küpüne dönüyordu. Bu davranışları sinirini bozuyordu ama elinde olmadan gerçekleşiyordu.

Yaklaşık iki haftadır evli olan ikili birlikte mutluydular fakat Jeonghan ister istemez üzülüyordu. Baskın bir alfa ile evliydi ve ailesine hala durumundan bahsetmemişti. Alacağı tepkiler gerilmesine neden olurken bunu düşünmemeye karar verdi. Başka çaresi yoktu. Onu Seungcheol kabul etmişken ailesinin karışmaya hakkı yoktu.

Omega olan kafasını kocasının omzuna koymuş uykulu gözleriyle televizyona bakmaya devam ederken alfa olan elini beline koymuş bir şekilde oturuyordu. İkisi de işlerine ara vermiş, birlikte vakit geçirmenin keyfini sürmeye devam ederken Jeonghan nefesini dışarı verdi.

"Cheolie" dedi mırıldanarak. "Ben bir şey yaptım" Seungcheol tüm dikkatini sevdiği adama vermiş bir şekilde bakışlarını ona çevirdi. Jeonghan geri çekilip kestirdiği saçlarına ellerini geçirdi. "Okuldan ayrıldım" dedi sadece. "Çocukları çok fazla aksatıyordum ve doğru kararın bu olacağını düşündüm. Hala emin olamıyorum" Seungcheol yanındaki bedenin yanağına elini götürdü ve baş parmağı ile yumuşak deriyi okşadı usulca. "Doğru karar olduğunu düşünüyorsan sorun yok bebeğim"

Kahve saçlı olan gülümseyip kocasının elini elleri arasına aldı. Seungcheol kocasının elinin üstüne bir öpücük kondurduktan sonra bakışlarını Jeonghan'ın kahverengi gözlerine çevirdi. "Benim de sana söylemem gereken bir şey var" omega olan merakla baktı. Anlamsız bir şekilde heyecanlanırken Seungcheol konuşmaya devam etti. "Buradaki işimi abime devrettim" dedi. "Onun Kanada'daki yerine ben geçtim"

Jeonghan birkaç saniye kocasının suratına baktı. Söylediği şeyi algıladığında gözlerini şaşkınca araladı ve yüzüne koca bir gülüş yerleştirdi. "Chan'a daha yakın olacağız" Seungcheol'un dudaklarından dökülen şeyden sonra kollarını kocasının boynuna sardı. Aşırı mutlu hissediyordu. Chan'a bu kadar çok alışması ve onun gidişi kendisinde bir hüzün oluşturmuştu. O küçük bedeni deli gibi özlemişti.

Geri çekilip Seungcheol'un dudaklarına bir öpücük kondurdu. "Ne zaman orada olacağız?" diye sordu. "Ne zaman istersen" alfa olan, kocasını kucağına doğru çekip oturmasını sağladıktan sonra çene çizgisini öptü. Jeonghan kollarını alfa olanın omuzlarına koyarken hala her şeyin gerçekliğini sorguluyordu. Hayatında hiç bu kadar sevilip şımartıldığını hatırlamıyordu. Bu durum ağlamak istemesine neden olurken aklına gelen şeyle durdu ve gözlerinin içine bakan kocasına döndü. "Ailene söylemedik" dedi.

"Söylemek zorunda değiliz" bir şey demedi kahve saçlı olan. "Torun istediklerinde ne yapacağız Seungcheol?" siyah saçlı olan bedene sorusuna cevap beklercesine baktı. "Bu durum ister istemez kafamda dolanıyor"

"Bu kadar düşünme sevgilim. Bir şey diyeceklerini sanmıyorum. Benim evlenmem onlara rahat on yıl yeteceği için uzun bir süre bu konudan bahsetmezler inan bana. Ayrıca düşünüp durma. Ben seninle bunun için evlenmedim" siyah saçlı olan, sevdiği adama güven veren bir gülümseme sunduğunda Jeonghan dudaklarını birbirine bastırdı. "Yine de emin olamıyorum" dedi. Feromonlarını eve yaymaya başladığında kafasını Seungcheol'un omzuna koydu. Beline sarılan kollarla gözlerini kapattı sadece. "Feromonlarını kontrol edemiyor musun hala?"

 cherry blossom -jeongcheolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin