Armin: Seviyorum, seviyor musun?
Armin: Ağlıyorum, gülüyor musun?
Armin: Özlüyorum, gidiyor musun?
Armin: Sevdikçe itiyor musun?
Elenor: Peki, öyle olsun.
Görüldü...
Yazıyor...
Armin: Olsun mu gerçekten?
Elenor: Günaydın Armin.
Armin: Peki, sınırımı aşmıyorum.
Armin: Günaydın Mania.
Elenor: Mania engel demek değil mi?
Armin: Mania, uçakların uçmasını engelleyen durum. Kendi hayatına gereksiz engeller koyduğun için sana böyle sesleniyorum.
Elenor: Ben hiçbir şeyi engellemiyorum.
Armin: Mükemmel bir hayat yaşayabilecekken kendini engelliyorsun.
Elenor: Anlamıyorsun, değil mi? Ben sence memnun muyum bu durumdan?
Armin: Anlıyorum ama sen beni anlamıyorsun, aslında anlıyorsun ancak korkuyorsun.
Armin: Annenin nasıl biri olduğunu az çok tahmin edebiliyorum, sen babanın hayatına karışırsan o da aranıza girip babana zarar vermesinden korkuyorsun.
Armin: Ama öyle bir şey olmayacaktır, emin ol.
Armin: Ne ben ne baban ne de Kenan Amca buna müsaade etmez.
Armin: Bak hâlâ babanla berabersin, kaç gündür annen seni aramadı bile. Bunu canını yakmak için söylemiyorum çünkü annenin canını yakmayacağını biliyorum, sadece gör istiyorum.
Armin: Annen sana ulaşmıyor bile.
Elenor: Biliyorum ama babamla bir habere çıktığım an başıma musallat olacak.
Armin: Baban buna müsaade etmeyecek.
Görüldü...
"Abla..." sessizce mırıldanan miniğe döndüğümde uyandığını ama ayılmaya çalıştığını fark etmiştim.
İçten bir gülümsemeyle onu izlemeye başlamış "Günaydın prenses." diyerek saçlarının arasını öpmüştüm.
Gece babamın evinde Mine ile uyumuştum, Mine beni çok sevmiş ve benimle uyumak için çok uğramıştı. Bense kıramamıştım.
Her tarafından kırılmış bir kızı bir daha kırmak istemedim, yaralarımız aynıyken onun isteğini göz ardı edememiştim.
"Bugün çok güzel rüyalar gördüm, biliyor musun? Hatta ikimizde kötü kalpli kraliçelerden kurtulmuştuk."
Ona hafifçe tebessüm ettiğimde saçlarının arasını sevmiştim. Ben yaklaşık bir saat önce uyanmıştım ama odadan dışarı çıkmamıştım.
"Umarım."
Kapının önünde fısıldaşmalsr duyduğumda kulağımı oraya vermiştim. "Uyuyorlardır, girmeyelim şimdi ayıp olur." İkizlerden birinin sesiydi ama hangisinin olduğunu anlayamamıştım.
"Ya uyanmışlardır, Mine'yi bilmiyor musun? Uyutmaz kızı."
"Oğlum olsun, şimdi Elenor küçük değil ki, odasına girsek rahatsız falan olur. Bizi ikinci günden sapık sanmasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Notaların Ruhu/ Yarı Texting
ChickLitEleanor: Sorunun nedir? Eleanor: Neden bana yazdın? Armin: Seni seviyorum. Eleanor: Eros'un okları önceki mesajlardan anladığım kadarıyla münasip bir yerine girmiş onu anladım. Eleanor: Ama bu durum ile ilgilenmiyorum. Armin: Ayyaş değilim, eğe...