0.4

350 11 1
                                    

İyi okumalarr

Taksinin ücretini ödediğimde teşekkür ederek arabadan büyük bir heyecanla inmiş babamın büyük dört katlı yalısına bakmıştım.

Hiç buraya adım atmamıştım.

Dört katlı beyaz yalının tüm ışıkları yanıyordu ve istemsizce tek yaşayan babamın bu kadar büyük evde ne yaptığını sorgulamıştım.

Denizin dibinde olduğum ve akşam olması nedeniyle rüzgar daha sert esmeye başlamış ürpermeye başlayan bedenimi oynatmayı akıl ederek yalının bahçesine açılan büyük kapının ziline basmıştım.

Kameralı cihazın ışığı yandığında kapıdan gelen bir ses duymuştum. "Kimsiniz? Neden geldiniz?" bu soruyla sertçe yutkunduğumda babamın çalışanlara bir kızı olduğunu bahsedip bahsetmediğini bilmediğim için ne cevap vereceğimi bilememiş ardından adamın tekrar konuşmasıyla bir cevap vermem gerektiğini kendime hatırlatmıştım.

"Hanımefendi kimsiniz? Sessiz kalmaya devam ederseniz eğer polisi arayacağım."

"Ali ne oluyor?" arkadan bir kadının sesini duyduğumda konuşacağım sırada adamın sesini duymuştum. "Anlamadım ki Serpil Hanım, bir kadın kapının önünde durmuş kim olduğunu da soruyorum. Cevap de vermiyor."

"Çekil bakayım kimmiş." dediğinde gözüme vurmaya devam eden ışık beni rahatsız etmeye başlamıştı.

"Elenor Hanım? Buyurun, lütfen siz Ali'nin kusuruna bakmayın onun daha bu işte ilk günü." diyerek büyük otomatik kapıyı açmış içeri girdiğimde büyük kapıyı kapatmıştım.

Demek ki babam beni söylemişti, babam benden utanmamış söylemişti.

Yalının bahçesindeki yıldız çiçekleri afallamama neden olduğunda en sevdiğim çiçek olan kırmızı gülleri de fark etmiştim.

Bunun haricinde oturma yerleri, çeşme, bir tane çınar ağacı, birkaç tane mandalina ağacı ve birkaç tane çam bulunuyordu.

Benim için açılan ve kapıda bekleyen insanları daha fazla bekletmek istemediğim için oraya doğru ilerlemiştim. Adımlarım beni her ne kadar geriye gitmem için uyarsa da inat etmiş ve ilerlemiştim.

Bugünü babamla geçirecektim.

Yalının kapısının önüne geçtiğimde bir adam ve bir kadın beni bekliyordu. İkisinin üzerinde de siyah pantolon ve beyaz gömlek vardı. Kadın kırklı yaşlarının sonlarında gibi görünüyordu, sarı saçlarını topuz yapmış ve ellerini önünde birleştirerek bana endişeyle bakıyordu.

"Hoş geldiniz Elenor Hanım, ben Serpil çalışanlardan sorumluyum. Siz lütfen Ali'nin kusuruna bakmayın, Ali bugün işe başladığı için sizi tanımıyordu."

Ali denen adama döndüğümde adam başını eğmiş "Özür dilerim efendim." demesiyle kaşlarımı çatmıştım.

Bu kadar büyütmelerine gerek yoktu.

"Bu kadar büyütmeyin lütfen, sorun değil."

Serpil Hanım"Tekrar özür dileriz, Ali henüz Kutlu Bey'in üzerinize ne kadar titrediğini bilmiyor." dediğinde bunu bana değil de yanındaki adama anlatırmış gibi söylüyordu ve bu adamı daha çok utandırıyordu.

"Gerçekten soru-"

"Serpil teyze neler oluyor?" bariton bir ses duyduğumuzda kadın arkasına dönmüş "Elenor hanımlar geldi Arın Bey." diyerek kapının önünden çekilmiş ve kadın bana yer vermişti.

Notaların Ruhu/ Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin