Prenses Annabel (gxg +18)

Çok bekledim seni

Bölüm şarkısı: Miley Cyrus - Flowers

👑

"Sen şaştın iyice Ann, içkinin etkisinde kalmışsın hala." Diyerek bugün ikinci defa gerçeğimi inkar etmeye çalıştım. Prenses mümkünmüş gibi daha da dibime girdi. İçkili nefesi dudaklarıma teğet geçti.

"Seninle ilk tanıştığımdan beridir bana bakışlarındaki farklılığı hep hissettim. Paul ile yatman bile tamamen kendin içindi, beni ondan soğutup senin kızın olmamı istedin." Dedikten sonra dudaklarını ıslattı diliyle. Bu hareketi beni tahrik etti. "Kafam gayet yerinde, hala her an beni öpecekmiş gibi bakan gözlerini dört tane görmüyorum."

"Yanılıyorsun," diyerek gülmeye çalıştım. "Sana karşı sadece dostane tavırlarım var onun dışında senin dediklerini içeren herhangi bir his yok içimde."

"Öyle mi dersin?" Diye sorarken yüzünde meydan okuyan ifade vardı. Oyuncu tavırlarıyla beni alt etmeyi düşünüyordu. Cevap olarak başımı salladım. Gülerek arkaya doğru adım atıp benden uzaklaştı. "Bakalım bunu yapınca yine aynı şeyi düşünecek misin?" Ben ne yapacağını merak ederken sutyeninin kopçasını çıkartıp yere attı. Dolgun göğüsleri çıplak bir şekilde karşımdaydı. Gözlerimin içine bakarken ne kadar ateşli gördüğünün farkında mıydı acaba?

Bir eli külotunun içine girerken kadınlığına dokunmaya başladı. Parmaklarını oynatıp içine doğru kaydırırken inlemesi odada duyuldu. Boşta kalan eliyle de göğsünün tekini avuçlayıp sıkarken alt dudağını dişledi.

Pekala, sanırım ayakta boşalacaktım.

Kısık sesiyle inleyişi parmaklarını içine her sokuşunda çığlığa dönüşürken yumruklarımı sıktım. Bana işkence ediyordu şu an. Parmaklarıyla birlikte kalçasını da oynatırken ağzım sulandı.

"Tanrım! Boşalmama az kaldı, hissediyorum." Boğuk sesi kendimi dizginlediğim ipleri koparan son damlayken dayanamadım ve önünde diz çöküp iç çamaşırını aşağıya doğru sıyırdım. Ayak bileğinden başlayıp kadınlığına giden kıvrımlı yolu öpüp yalarken vajinasına içine soktuğu ellerini çekip dudaklarımı oraya bastırdım.

"Hani bana karşı içinde herhangi bir his yoktu? Yoksa tükürdüğünü yaladın mı Hazel?" Prenses'in eğlenen sesiyle ben de güldüm.

"Tükürüp yaladığım tek şeyin güzel vajinan olmasını istiyorum." Bu dediğimi kanıtlamak ister gibi klitorisini dilimle döndürüp dişlerimle ezdim orayı. Seri hareketim titremesine neden olurken bir eli saçlarıma gitti ve kendisine doğru çekti. Tahrik olmaya devam ettim, parmaklarımı içine doğru kaydırıp dilimle aynı anda hareket ettirdim.

"Hazel sen nasıl birisin? Paul bana sayısız kez muamele çekti ama hiçbiri seninki kadar zevk vermiyor bana," derken sesi kısık ve şehvet dolu geliyordu. "Sıcak dilin vajinamın her yerinde gezinsin, yalvarırım." Dediğini yaparken etini daha çok emip içime çektim. Ağzıma dolan sıvıyı tekrardan kadınlığına tükürerek emmeye devam ettim. Kıvama geldiğinde doruğa ulaştığını hissettim ve ağzımı açarak zevk suyunun dolmasını bekledim. Bana yavaş yavaş gelirken kalçasından tutup hazzın verdiği şapşallıkla sendelemesini engelledim. Dizlerimin üzerinde durmayı bırakıp üstümdeki kıyafetlerden bir çırpıda kurtulurken bedenini kendime çekip kalçasını avuçladım. Dudaklarını iştahla öptüm, emdim, dişlerimle işkence ettirdim yılların vermiş olduğu tutuklu hislerle.

"Çok bekledim seni ben Ann, bu anın bir gün yaşanacağı umut ederek sabırla bekledim." Bana karşılık vermesi işleri daha da yokuşa sürüyordu. Hislerime karşılık bulmak paha biçilmezdi. Kendimle beraber yürütüp yatağa attım onu. Bedeninin üzerine çıkıp dolgun göğüslerini avuçlarken boynunu öptüm. Aşağıya doğru kayıp her gün hayalini kurduğum göğüslerine başımı daldırıp dişlerimle meme uçlarını çekiştirdim. Ann'in bedeni bana reaksiyon gösterirken çıldırıyordum resmen. Bedenini arkaya çevirip sırtından aşağıya buseler kondururken kalçasını iki yana ayırıp aralığını yalama başladım. Zevk aldığı nokta olana klitorisine de baskı uyguladım.

"Hazel!" Diyerek çığlık attı.

"Güzel Prenses'im, vücuduna tapıyorum. Benim için gel, bu defa sadece benim için aksın bacak arandaki lezziz sıvı." Ann dediklerimi harfiyen yerine getirirken memnuniyetle içtim suyunu kana kana.

İkimiz de yorgun düşerken çıplak bedenini sardım kollarımla. Omzuna öpüp saçlarını kokladım. İçkinin vermiş olduğu mayışık ruh haliyle Ann'in gözleri kapanırken üstünü örttüm.

"Bana dünyaları verdin bebeğim." Dedikten sonra arkasından bende uyudum.

👑

İpler koptu artık kimse Hazel'i bu saatten sonra durduramaz :)

Sizce Ann, Hazel gibi hislerinden emin mi?