6

645 106 53
                                    






"Ee, arkadaşımla sevgili çıkmama hiç şaşırmadın galiba? Bu konuda benimle uğraşırsın sanıyordum."

"Şaşırdığımı söyleyemem." demekle yetindi. Bu canımı sıkmıştı çünkü sessiz kalmasındansa benimle uğraşmasını tercih ederdim.

Cinayete kurban giden kadının oğluyla görüşmek için arabaya bineli henüz beş dakika olmuştu ve onunla yan yanayken beş dakika bile sessiz durmaya katlanamadığım için elbette kendimi tutamamıştım.

Kollarımı önümde bağlayarak "O zaman şaşıracağın bir şey söyleyeyim," dedim. "Sevgili falan değiliz."

Kısa bir süreliğine bakışlarını bana çevirdi ve "Evet, dün ilişki haberinizin dolaylı yoldan onaylanmasından hemen önce de aynısını söylemiştin." dedi.

Ona laf anlatmak cidden can sıkıcı derecede zordu. Bir noktada ne düşündüğünü umursamıyormuş gibi olsam da sürekli yanımda olacak olan birinin düşünceleri ne dersem diyeyim önemliydi işte.

"Taehyung ve ben lisede tanıştık. Bir sanat okuluna gidiyorduk ve bu şehirde birbirimizden başka yakın olduğumuz kimse yoktu. Yurt müdürüne yalvararak aynı odada kalmaya başladık. Taehyung çok gururludur, ufacık bir şey için bile kimseye 'lütfen' demez ama gerçekten benim için müdüre yalvarmıştı çünkü ben sadece ağlayıp kendimi acındırmaya çalışan taraftım. Sonuç olarak müdür ağlamayı kesmem için ikimizin aynı odada kalmasına izin vermişti. Lisenin-"

"Ne anlatıyorsun şu an? Sevgilinle tanışma hikayeni dinlemekten pek keyif aldığımı söyleyemem."

"Dur bir dinle, zaten yolumuz uzun." Diyerek onu susturdum ve konuşmama devam ettim. "Lisenin son yılında Taehyung bir şirketten teklif aldı ve stajyerliğe başladı. İkimiz de aynı üniversitede güzel sanatlar fakültesini kazandık. Stajyer olduğu için çoğu zaman okula gelmezdi ve bu da tabii daha az görüşmemize, başka insanlarla ilişkiler kurmamıza sebep olmuştu.
Okulda yeni arkadaşlar edinmeye çalışırken bir yandan da Taehyung bir grupla çıkış yaparsa onlarla benden daha yakın olacağını düşünerek üzülüyordum. Mesleğinin aramızdaki dostluğu yıpratacağını fark ettiğimde bundan nefret etmiştim çünkü Taehyung tüm hayatım boyunca sahip olduğum en değerli insandı." Geçmişi hatırlarken biraz hüzünlenmiştim ama bunu Jungkook'a fark ettirmemek için nefesleniyor gibi yaparak başımı geriye yasladım.

"Taehyung benim kaygılarımı fark ettiğinde birbirimize bir söz verdik. Hayatımız boyunca hep en yakın arkadaşlar olarak kalacaktık ve her konuda birbirimizi destekleyecektik. Bir süre sonra Taehyung çıkış yaptı ve ah, çıkış sahnesini dün gibi hatırlıyorum! Gerçekten mükemmeldi tamam mı? Daha önce sesini duymuşsundur, duydun değil mi?"

Jungkook başını iki yana salladı.

"Nasıl duymazsın ya?!" diyerek sitem ettim ve anında telefonumu çıkarıp arabanın sistemine bağlayarak Taehyung'un bir şarkısını açtım.

Arkadaşımın sesi arka fonda akarken ben anlatmaya devam ettim. "Ben Taehyung'un en büyük hayranı ve en yakın arkadaşıyım. O benim aramda kan bağı olmayan kardeşim."

Jungkook'un direksiyondaki parmakları şarkının ritmine uygun olarak inip kalkıyordu. Buna gülümsemeden edemedim.

"Şu an aramızda böyle bir ilişki var gibi lanse edilmesi en çok beni üzüyor. Yine de şirket tarafından ikimizin de kariyerini biraz toparlamak için şu an bunun gerekli olduğuna karar verildi."

"Tamam, gerçekten ikna oldum artık susup şu şarkıyı kapatır mısın?"

"Şarkıyı beğendiğini inkar edemezsin~" dedim gayet sevimli bir tonda. Jungkook ise omuz silkti ve "Sesi iyi, şarkı kötü."

Detective Jeon | JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin