15

672 92 40
                                    





"Jimin alarmın çalıp duruyor bir işin mi vardı?"

Kulaklarıma bir yandan alarm sesi bir yandan Jungkook'un sesi dolarken birbirine yapışmış göz kapaklarımı zorlukla araladım. Etraf karanlıktı ve odayı yalnızca hemen dibimdeki Jungkook'un elinde duran telefonumun ekranı aydınlatıyordu.

"Kapatsana." dedim umursamayarak. Alarmın çokta önemli bir şey için çalmadığını biliyordum nasıl olsa. Haftanın üç günü sabah güneş doğmadan uyanıp antrenmana gitmek gibi bir kuralım vardı ve bugün mecburen aksatmak zorundaydım. Kalçamın ağrısıyla hiçte gidip bacak çalışacak değildim.

Jungkook alarmı kapatıp telefonu bana uzattı "Seokjin hyungun mesaj atmış."

"Gözümü açamıyorum, okur musun?"

Elimi tutup baş parmağımı telefonun ekranına bastırarak kilidi açtı.

"Taehyung beni aradı konuşmak için buraya geliyormuş ne oldu?"

"Bana çiçek almış bu ne demek?"

"Sakın eve gelme Jimin, sakın."

Jungkook'un okuduğu cümlelerle saniyeler öncesine kadar açmakta zorlandığım gözlerim ardına kadar açıldı ve uzandığım koltukta hemen oturur pozisyona geçtim.

"Bu gece tek sevişen biz değil miydik yoksa?"

Düşünceli ve şaşkın bir şekilde konuşmamla Jungkook neler olduğunu anlayamayarak telefonu bana uzatmıştı. Alıp mesajları bir de kendim okudum.

"O kadar da hızlı değillerdir ya..."

Tabii ben dün gece Jungkook'a kendimi öyle bir kaptırmıştım ki bu konuyu tamamen unutmuştum. Aralarında bir şeyler yaşandığına dair şüphem yoktu. Yine de Seokjin hyunga ne zaman görürse cevaplayabilmesi için bir mesaj yazdım.

Mesajımı görür görmez beni ara!!!

Jungkook oturduğu yerde kayarak bana yaklaştığında belime düşen örtüyü biraz daha yukarı doğru çektim. Utandığımdan değil ama normal bir şekilde otururken örtünün altında tamamen çıplak olduğumu bilmek tuhaftı.

"Menajerin ve Taehyung arasında ne var?"

"Seokjin hyung bir süredir Taehyung'dan hoşlanıyordu ama Taehyung'un kendisi gibilerden hoşlanmayacağı konusunda endişeli olduğu için ona hiç itiraf edemedi. Dün akşam da Taehyung bana hyungdan hoşlanmaya başladığını söyledi. O da benzer şekilde Seokjin'in erkeklerden hoşlanıp hoşlanmadığına emin olamıyordu. Ben de ufak bir tüyo verdim. Ah, umarım birbirlerine itiraf etmişlerdir."

Jungkook uzun konuşmamın ortalarında bana doğru dönmüş, karanlığa rağmen ayırt edebildiğim parlak gözleriyle beni izleyerek dinlemişti.

"İyi yapmışsın." diyerek beni onayladı. Aslında içim pekte rahat değildi. Taehyung'un ilişki konusunda biraz heves kurbanı olduğunu biliyordum. Çok ciddi ilişkiler ona göre değildi ve çabuk sıkılırdı. Seokjin hyungla aralarında bir ilişki başlarsa ve Taehyung yüzünden biterse onun kıçını fena tekmelerdim.

"Madem uyandık yıkanalım mı? Yapış yapış hissediyorum..."

Terlemiş olmak bir yana karnımın üzerinde kendi sıvım ve bacaklarımın arasına deliğimden süzülmüş Jungkook'un sıvısı vardı. Bu his gerçekten rahatsız edici hissettiriyordu.
Jungkook'un benim kadar kirli olmadığına emindim.

"Gel bakalım." diyerek beni dizlerimin altından ve sırtımdan kavrayıp yan bir şekilde kucağına aldı.

"Bu ideal erkek arkadaş tavırları ne böyle?"

Detective Jeon | JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin