Çığlık atarak koşarken arkamdan gelen havlama sesleri gittikçe yaklaşıyor gibiydi. Arkama bakamadığım için ne kadar hızlı koştuğunu göremiyordum. Ayaklarımdaki güç çekilirken çığlık atmaya bile mecalim kalmadı. Sokağın sonundan sola döndüğümde karşıma çıkan duvarla birlikte ayaklarımdaki güç tamamen çekildi.
"Şapşal kız."
Biri belimi kavrayıp yüz üstü çakılmamı engellediğinde yutkundum.
Köpeğin havlaması durmazken tutabildiğim ilk şeyi yakalayıp tırnaklarımı batırdım. Beni tutan kişi kıpırdandıktan sonra köpeğin havlaması durdu.
Kulağımda bir nefes hissederken gözlerimi yavaşça araladım.
"Köpek gitti. Elimi tırnaklamayı bırakmak ister misin?"
Beni yere indirdiğinde burnumu içime çektim.
"Bana tutun. Titriyorsun."
Belimden tutarak bana destek olduğunda yutkundum.
"Ne oldu da peşine düştü?"
Dudaklarımı birbirine bastırırken elimde tuttuğum ayıcığın kolunu sıktım.
"Bu parçalanmış ayıcık için mi yaptın?"
Dudaklarım gerilirken vücudum hala rahatlayamamıştı.
Ayıcığımı elimden çektiğinde şaşkınlıkla suratına baktım. Sokakta bir ses yankılandığında kafamı çevirdim. Elini uzatıp yanaklarımı sıkıca tuttu ve kafamı çevirdi.
"Buraya girmemen gerektiğini bilmiyor muydun?"
"B-Be-Ben-"
Gözlerimi sokakta gezdirdirirken dudaklarım aralandı.
Korkunç bir yerdi.
Kafasını olumsuz anlamda sallarken sessizce mırıldandı.
"Burada olmaman gerekiyordu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkak!
RomanceDizimde otururken karnını okşadım. Boynunu öptükten sonra kulağına yaklaştım. "Birazdan çıkacağız." Göğsümü tutarken kafasını salladı. "Lütfen! Lütfen çıkalım." "Tamam. Sakinleş bebeğim." Yanağını okşarken gözlerini yüzüme çevirdi. Dolmuş gözler...
