•
Hayatımda her şeyi unutturacak tek kişi bana kollarını dolamış dururken bu anı bozmak istemedim. Ancak uzun süre vaktimiz de yoktu ve ben allak bullak olmuş bedenimle birlikte ona doğru döndüm.
Hafızamı silecek olsam dahi ben kalbimi ısıtan bu adamı geride bırakamazdım ki.
Sadece her şey çok karmaşık ve ağırdı.
-"Çok kötü şeyler oldu."dedim titrek ağlamaklı ses tonuyla.
Elimi omzundan sırtına doğru koyup yüzümü göğsüne yasladım. İç geçirerek beni sardı sarmaladı.
-"Farkındayım. Yine de kendini böyle yıpratmana çok kızıyorum." Sırtımı okşarken iç çekip başımı iki yana salladım.
-"Daha fazla konuşmayalım."dedim fısıldayarak.
Zaten çok zor toparlamıştım. Zamansız bir yerde dağılmak istemiyorum.
-"Şimdilik."dedi gözlerimin içine bakarak.
Onu onayladığımda alnıma dudaklarını bastırdı ve çekildi.
İçeri geçmeye karar verdiğimizde ilk önce banyoya gittim ve yüzümü kontrol ederek çıktım. Yan yana salona girince haliyle bize çevrilen bakışları fark ettim.
Kandemir kolu koluma değecek kadar yakınımda dururken şu son günleri unutacak kadar güçlü hissettim.
Ciğerlerime berrak hava nüfuz ediyordu. Kaç gündür ben nefessiz yaşıyormuşum.
Herkes birer birer bahçeye geçiyordu. Onların geçmesini beklediğimiz esnada İpek hanımın sorgulayıcı gözleri üstümüze değmiş çekilmişti.
Açıkçası biraz çekindim.
Bahçede Afra eliyle işaret edince onlara doğru ilerlemeye başladım. Kandemir ona seslenen bir adamla konuşmak için duraksadığında onu izlemeyi bıraktım.
-"Konuştunuz mu?" Direkt soru soran Afra'ya kirpiklerimin altından baktım.
-"Pek değil."diye yanıtladım. Konunun Kandemir'le uzaktan yakından ilgisi yoktu.
-"Kayınvalidem beni çağırıyor. Koşup geliyorum bekleyin."
Atakan Afra'ya gülerken içkisini yudumladı. Çok geçmeden Barış abimle birlikte Rasim ve Melin yanımıza geldiler. Gece sonlansın bende bu şizofren düşüncelerimden kurtulayım istiyordum. Sanki herkes bizim ailemizde olanları biliyor da bizi izliyor gibi geliyordu.
Kandemir çapraz şekilde arkamda geniş bedeniyle durdu ve izleyici bakışlara göz dağı verircesine omuzlarını dikleştirdi. Önüme dönüp bir elimi kokteyl masasına dayadım.
-"Bir saate çıkalım mı?"diye sordu duyacağım yükseklikte.
İlk önce annem ve dedemin bunu hoş karşılamayacağını düşündüm. Ardından bunu umursamamaya karar verdim. Şimdiye kadar bize ahlak dersi vereni de görmüştük.