•Atıştırmalık çerezlerle çayları ayrı ayrı tepsilere koymuş içeri getirirken Barış abi bizi gördü ve orta sehpanın üstünü açtı.
-"İçeri de mi oturuyorsunuz?"diye sordu.
Afra kocasını yanıtlarken benim gözüm Kandemir'e kaydı. Üçlü koltukta Rasim'le oturuyordu. Bir ayağını dizine atmış rahat bir pozisyonda kuzeniyle konuşuyordu. Bana gözü değmeyince bir an eksik hissettim.
-"Komedi filmi seçtim. Sevmezseniz değişiriz."dedi Atakan televizyonu açarken.
Rasim, Kandemir'e doğru kayarak Melin'e yanında yer açtı. Üçlü koltuğa onlar otururken diğer geniş koltuğa geçtim. Tekli berjerde Aycan vardı.
Barış abimle Atakan'ın arasına oturup Kandemir'in ifadesiz yüzünü inceledim. Normal mi değil mi onu bile çözemiyorum.
-"Barıştık mı?" Atakan yanına oturmamı olumlu algılayıp yanağımı parmağıyla sıkıştırdı.
-"Çayımı uzat."dedim ona. Geriye yaslanıp frikik vermemek için kucağıma minder koydum ve öyle bacak bacak üstüne attım.
-"Emrin olur prensesim."
Film başlayalı çok olmamıştı Kandemir'in telefonu masada titremeye başladı. Uzandı ve sessize alıp geri koydu.
Bu hareketine şaşırıp ona uzun uzun baktım. O ise ufak bir bakışla bana kısaca bakmış önüne dönmüştü.
Ne bu şimdi?
Karşımda sarmaş dolaş bir çift. Yanımda aşk yumağı ayrı bir çift. Biz ise birbirini tanımıyormuş gibi uzaktan uzağa oturan iki insanız.
Dalgınlıkla elimdeki bardağı izlediğimi çok sonradan fark ettim. Düşüncelerimden sıyrılıp başımı kaldırdığımda Kandemir'i beni izlerken yakaladım.
-"Atakan ya kalk başka yere otur."diye mırıldanıp dirseğimle onu dürttüm.
-"Bana ne rahat burası."
-"Kalksana. Bende kıskanıyorum bunları."diyerek sağ tarafımda olan Barış abimi omzumla dürttüm.
Sessiz sessiz konuşarak şikayet ediyordum. Aslında Kandemir'in bu haline karşı başkası olsa daha mesafeli olurdu ancak ben başkası değilim.
Atakan oflayarak yanımdan kalkınca sırıttım. Koltuğun soluna kaydıktan sonra Kandemir'in kalkıp yanıma gelmesini bekledim. Pek fazla istekli gelmemişti. Ancak oturduktan sonra koluna sarıldığımda olduğu yerde kıpırdanması isteksizliğini daha fazla belli etti.
Yine de bırakmadım ve koluna doğru başımı yasladım. Biraz rahatlaması lazımdı. Aslında şu an onu böyle gergin hale sokan neydi bilmiyorum.
Film boyunca gülmek bir yana konuşmamıştık bile. Sıkılmıştım. Bu durağan neşesiz haller bana aykırıydı. Ben çok umursuz yaşayan bir kızdım. Onca aile baskısına rağmen özgürce kahkaha atarak yaşardım. Şimdi ise bir adam yüzüme bakmıyor diye omuzlarımda ağır bir yük vardı.
Sevgi bu kadar zor muydu sahi?
-"İyi geceler."dedim herkese. Film henüz yeni bitmişti uykumun geldiğini söyleyerek kaçıyordum.
-"Sigara içip geliyorum."dedi Kandemir bana kısık tonda.
Onu başımla onaylayarak koridora girdim. Sadece elbiseyi çıkartıp ışığı açmadan yatağın içine girdim.
Ne diye bana soğuk davranıyordu ki? Ondan tek istediğim sevildiğimi hissetmek. Bu kadar zor olabilir mi?
Sıkıntılı bir iç çekişle yorganı yüzüme çekmiştim ki kapı açıldı kapandı. Bir kaç hışırtı sonrası banyonun kapısı açılmıştı. Karanlık aydınlanmadan yatakta ağırlığını hissettim.