U - 31

15.2K 1.1K 129
                                    




Gözüm kapıda kalmıştı. Daha dans bitmeden babası ile kapının yanında durduğunu görünce önüme dönebilmiştim.

Dans bittiğinde kendi masamıza asla oturmayacaktım. O yüzden Bige'yi bulup onunla birlikte terasa çıktık. Bige kuzenlerim arasında yakışıklı bir erkek bakarken Atakan küçük bir grup halinde yanımıza gelmişti.

Sohbete ne kadar dahil olmaya çalışsam bile huzursuz hissediyordum.

Bir şekilde sesini duymam gerekiyordu.

Oflayıp elimi göğsümde gezdirdim. Bige dahil herkes sigara içtiği için onlardan uzaklaştım. Büyük terasın kapısında konuşarak içeri girmekte olan adamlara gözüm kaydı. İş adamlarının olduğu dört beş kişilik grubun en önünde elinde şarap kadehiyle Oğuz bey vardı. Bana başıyla selam verip terasın diğer tarafına ilerlediler. En arkadan telefonla konuşarak yürüyen adamı görünce göz göze geldiğimiz an boynumdan yukarıya doğru sıcaklık süzüldü.

Bana doğru yürüyeceği hissine kapıldığım an babası ona seslenince göz temasımız kesilmişti.

Hayal kırıklığıyla gözlerimi başka yöne çevirdim.

-"Oo benim havalar başladı."

Oyun havası müziğini duyan Atakan soluğu pistte alırken Bige de onunla oynamaya gitmişti. Ciddi anlamda oynak. Orası burası bir türlü durmuyor.

Pek de yakın olmadığım kuzenlerime öylesine tebessüm edip soğuk trabzanlara yaslandım. Yağmurun çiselediğini fark ettiğimde belli belirsiz bir gülümseme ile gökyüzüne doğru baktım.

Terasta olanların bir kısmı ıslanmamak için tamamen içeri geçmeye başlamışlardı. Terasın iki büyük kapısından girenleri izlerken binanın iç duvarına doğru yaklaştım ve yağmurdan korundum.

Kandemir gözümden kaçmıştı. Diğer kapının yanında duruyordu ve bulunduğum yer bir kolon kenarı olduğu için onu göremiyordum. 

-"Üşüdün mü?"

Korkudan yerimde sıçradım.

-"Deli misin sen?! Bir daha bana yaklaşma." Neredeyse dibime girmişti ve bu beni çok fazla sinirlendirdi.

-"Bu öfkeli haline sahip olmak için ne yaptım?"

-"Zorla benimle konuşmaya çalışıyorsun. İstemediğimi söylüyorum!"Saçımı savurarak arkamı dönmüştüm ki tuttuğu kolumu elinden çektim.

-"Eski erkek arkadaşından korku-"

-"Eski falan değil! Düzgün konuş."dedim direkt sesimi yükseltip.

Karşımda alayla güldü.
-"Pek öyle görünmüyor. Eski değilse nerede hani?"

-"Ecelin olarak buradayım gel tanışalım."

Karşımdaki adam ışık hızıyla kendini yerde bulurken küçük bir çığlıkla ellerimi ağzıma kapattım.

Ben Kandemir'i durduramadan uzaktan da olsa sürekli gördüğüm koruması yerdeki adamı elinden almıştı. Taha denen adam burnundan akan kanla yerden kalktı.

Konuşamayacak kadar şoktaydı ve koruma tarafından sürüklenerek binanın dış merdivenine götürüldü.

Gözlerim irileşmiş kalbim atak geçirir gibi hızlı hızlı atarken Kandemir ceketinin kollarını düzeltiyordu. Bir yanım düğünde böyle bir olay yaşandığı için telaşlı, diğer yanım Kandemir kıskandı diye çığlık içinde.

-"Nerede yavşak bir orospu evladı varsa özenli bir biçimde onları çekiyorsun." Bedeninden öfke akarken oldukça sakin konuştuğu için bir tık ürkütücü oldu.

UYUMSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin