'Arabadan inmeden saatime bakmak için kolumu kaldırdım. Gece yarısını çoktan geçmişti.
Sigara paketinden bir dal yakıp telefonumu arabada bırakarak indim. Bahçede yürürken evden çıkıp gidenlerin arasından selam verenlere karşılık vermiştim. Gürültü gelmediğine göre beklediğim gibi gitmişlerdi.
Bu sıralar kafam pek gürültü kaldırmıyordu.
-"Kuzen. Geç kaldın ya."
Elini uzatan kuzenimle tokalaştım.
-"İş güç."dedim kısaca.-"Düğüne artık görüşürüz hadi eyvallah."diyerek arabasına bindi.
Bahçeye geçmeden evin içine girdim ve mutfağa ilerledim. Hizmetlilerden birine rastladığım için daha fazla ilerlemeden bir viski istemiştim.
Büyük bir yudum alıp yürürken burada ne işim olduğunu sorguluyordum. Uzak bir yerlere siktir olup gitmek gibi planlarım varken aklım farklı söylüyordu.
-"Birader. Hoş geldin."
Rasim karşıma çıktı durdum. Bahçenin geri kalanında gözlerimi gezdirdim.
-"Aradığın kişiye ulaşılamıyor."
-"Boş konuşma."dedim direkt.
Bardağı bitirip kenara bıraktım ve gözüme kestirdiğim içki masasına yürüdüm.
-"Kandemir."
Oflayarak geri baktım.
-"Altındaki arabayı alma şartıyla hayatının fırsatını sana verebilirim." Gevşek ağzıyla bozuk sinirlerimi daha da bozuyordu.
-"Rasim kafam bozuk oğlum uğraşma benimle." Uzaklaşacağım esnada koluma yapıştı.
-"Ya abi fırsat diyorum ya. Yoksa daha çok ararsın."
Kafama diktiğim içkinin sertliğiyle kısa bir an duraksadım.
-"Ne lan ne?"
Gözleriyle etrafı kolaçan ederken göz devirdim. Kolumdan çekip beni kapıdan içeri salona soktu.
-"Geldiğini görmediler daha çabuk yürü."
Kim diye sormayacaktım saçma konular onun kadar ilgimi çekmiyor.
Merdivenlerin önüne geldiğimizde sinirden yüzümü sıvazladım ve nefesimi üfledim.
-"Üstte sağdaki odada Arven uyuyor. Afra hariç kızlar biraz fazla kaçırdılar sızdılar. Bir şansın daha olmaz. Yakından görmek istiyorsan son kez fırsatını kullan."
Çenemi sıktım. Aynı anda göğsümde biriken hava dışarı çıkmıştı.
-"Atakan sen gelmeden onu götürecekti."
Baktığım yerde dalıp giderken omzumu tutup sıkmasıyla kendime geldim.
Artık pek düşünemez olmuştum. Kendim için de iyi düşünmüyordum. İkimiz için de.
Başımı salladım. Ensemden başıma doğru sıkışan hücrelerimi hissediyorum. Uyuşuyor gibi bir ağrı yayılmıştı.
-"Saçmalama."dedim göğsüm hızla inip kalkarken.
Elimden geçen servet değerinde paralar,hisseler,tüm mal varlığım her şey. Her şey öyle değersizmiş ki. Çünkü heyecan nedir ben onu Arven'de öğrendim. Onunla da soldu gitti.
-"İnat etme. Bana oyun oynama. Görmek istediğini biliyorum. Oturup bununla dalga geçmeyeceğim. İstiyorsan çık tercih senin abi."
Beni bütün çaresizliğimle bırakıp gittiğinde uzun bir süre orada hareketsiz kaldım. Bir kadın gelip koluma dokunduğunda ise kim olduğunu bilmeden onu ittirip merdivenlere yöneldim.