•Yaklaşık 2 saat kadar sırf annemlere eziyet olsun diye hanım hanım oturmuştum. Daha çok Beril hanımla ve Aycan'la sohbet ettiğim için fazla sıkılmamıştım.
Erkekler çoktan arandığı için gergin bir bekleyiş içindeydim. Yaren karşımda şekilden şekile girerken şöyle gerilip ağzına bir tane vurmamak için zor duruyordum.
Aslında güzel bir kızdı. Renkli gözlü kumral hoş bir görüntüye sahipti. Sadece gerizekalıydı. Önemli olan akıl olunca geriye söylenecek söz yoktu.
Şu an Kandemir için heyecanlıydı.
İçime bir kuşku düştü.
Acaba Kandemir ondan hoşlanır mıydı? Yani salak kızlara zaafı olabilirdi neden olmasın?
Sertçe yutkunduğum esnada telefonum çaldı. Kalçamın yanına koymuştum. Babam arıyordu.
-"Efendim?"
-"Dışarıya gel."dedi ve kapattı.
Üstümde bakışlar olduğu için bozuntuya vermeden gülümseyip ayağa kalktım.
-"Babamla bir konuyu konuşup geliyorum."dedim.
Elimde telefonumla evden dışarıya çıktım. Hava kararmak üzereyken gün batımı bahçeye vuruyordu.
Babam süs havuzunun yanında gergin bir bekleyişteydi. Gidip önünde durdum ve kollarımı göğsümde birleştirdim.
-"Bir şey mi oldu?"diye sordum.
-"Bu gece burada canımı sıkacak herhangi bir cümleni hareketini duymayacağım görmeyeceğim. Sonradan gelip sırf kıskançlık için kuzenine zarar vermeyeceksin. Biz bu birlikteliği uzun zamandır konuşuyoruz ve sen buna burnunu sokmayacaksın Arven! Benim kızım olarak böyle ucuz bir davranış sergileyemezsin! Kandemir'le herhangi bir iletişime girmeyeceksin."
Dudağımı ısıra ısıra koparma seviyesine gelmiştim. Sabahtan beri üstümde olan o ağırlık boğazıma dizilmişti ve konuşmakta zorlanmıştım.
-"Benden bu kadar rahatsız oluyorsan gitmeme izin ver."dedim boğuk bir tonda.
Bakışlarına aynı sert karşılığı verirken tek farkım içimdeki ağlama isteğiydi.
-"Bunu söylemek istemediğimi biliyorsun!"
-"Beni sözlerinle ne yerine koyduğunu anlamayacak kadar salak mıyım ben?"diye istemsizce sesimi yükselttim.
-"Saçmalamayı kes. Ne yapman gerektiğini söyledim. Niye bu kadar inat ediyorsun?! Sana sadece o adamdan uzak dur diyorum! Kandemir ve Yaren birlikte olacak. Sana yakışanı yap ve kıskançlığı bırak."
Bahçeden görünen araba ile babam hırsla yanımdan ayrıldı. Evden içeri girdiği zaman kolu kanadı kırılmış bir kadın olarak babamı izledim.
Ben uzun zaman önce sevgi görme ihtimalimi zaten bırakmıştım. Ama böyle de olmamalıydı. Bu kadar hor görülecek hiçbir şey yapmamıştım.
Kandemir'den uzak durunca gözüne girecek miydim? İyi bir kız çocuğu mu olacaktım?
Eğer sorsaydı kalbimin attığını babama anlatacak kadar cesaretim vardı. Yüreğim kuş gibi çırpınıyor baba elimden bir şey gelmiyor derdim. Söylerdim.
Ama o kuzenim mutlu olsun istiyordu. Kızına bağırıyordu.
-"Korkuttun.." Sıçrayıp kalbimi tuttum.
Dalgınlığımdan ötürü bir anda önüme geçen Kandemir aklımı kaybettirecektti.
Ruhum yüzüme yansıyordu bilmiyorum ancak gözlerimin doluluğunu görmesine gerek yoktu.