-"Siz cidden delisiniz! Türk erkeklerindeki bu gerginliği hiç anlayamıyorum."Bige içimden geçenleri dışına vururken elimdeki pamuğu Atakan'ın kaşına bastırmakla meşguldüm.
-"Uzatmayın ya."dedi Rasim.
Hepsi ufak tefek yaralarla sıyrılmışken sürünün başı diye tabir ettiğim Kandemir'in eli bile yorulmamıştı.
İçkisiyle asansörlerin önünde yürüyerek telefonla konuşuyordu.
Odalarının olduğu kattaki oturma bölümünde çalışanlardan aldığımız pansuman malzemelerini kullanıyorduk.
-"Ne demek uzatmayın Rasim? Gerek var mıydı?!" Melin elinin altındaki Rasim'in dudağına elini bastırınca güldüm.
-"Ayrıca benim potansiyel sevgili adayım da olabilirdi! Dövmek nedir ya?"dedim ayağımı yere vurarak.
Önünde olduğum Atakan oturduğu yerden belimi çimdikleyince inleyip sustum. Aynı anda yanımıza yaklaşmış olan Kandemir'in ters yüzüyle karşılaştım.
-"Sen niye dövüyorsun adamı? Dövmek için mi bekliyordun?! Hem o adam kim senin haberin var mı?"diye adeta cırladım utanmadan. Kandemir çenesini kitlemiş kısık bakışlarıyla beni delip geçiyordu.
Niye dövdün söyle işte!
Asla beni kıskandığını düşünmüyorum.
-"Olsa ne olacak merak ediyorum! Çok korktum anlatsana!" Sesinin tonuna kedi gibi uysallık göstererek sindim.
Mimiklerimi hareket ettirirken oflayıp ellerimi belime koydum.
-"Burada kimsenin bulaşmak istemeyeceği birisi!"dedim hafiften tırsarak. Çünkü çok kötü bakıyor.İçtiği bardağı indirip yüzünü sanki birine tükürmüş gibi hale soktu.
-"Siktirsin gitsin. Daha önce karşısına adam çıkmamış demek ki."Kan seviyem yükselirken yüzüm ateş içindeydi. Aralık kalan dudaklarımla çaktırmadan kızlara baktım. Benimle aynı haldeydiler ve belli etmiyorlardı.
-"Adam değil de...Türk erkeği diyelim biz ona." Bige fısıltıyla yanımda konuşurken ona dönüp bakamadım.
Kandemir'e kitlenmiştim.
O ise Barış abimin yanına oturmuş viski şişesini önüne çekmişti.
-"Yavşak adamları kendinize musallat ediyorsunuz. Sonra niye dövdün!"diye azar yedim Barış abimden.
-"Tamam ya geçti gitti boşverin." Sedat'ın kızarmış ve tahriş olmuş alnına Melin yara bandı yapıştırıp oturdu.
Şu an sıklıklıkla tercih etmiyor olsam dahi sert bir içki iyi giderdi.
-"Ben normalde kendimi yormam bilirsiniz. Ama önce onlar atıldı. E teknik olarak hepimize yapılmış bir yamuk. Kandemir abi atlayınca bende aynı anda hamle yapmıştım geç kaldım."
Abi ne Atakan ya?
Ayrıca en son kenardan birini tutayım derken yediği yumruk darbesi sonucu kaçmıştı.
-"Yürü ordan puşt." Barış abim ayağa kalktığı zaman gülerek Atakan'ın ensesine vurdu.
-"Size bulaşmasından endişeleniyorum. Keşke duymamazlıktan gelseydiniz."diye mırıldandım sıkıntı içinde.
Dudağımı kemirirken Afra başını sallamıştı.
-"Gidip özür dileyelim istersen."
Ay bu adam benden ne istiyor?