U - 34 FİNAL

16.3K 933 99
                                    




Birbirimize en yakın olduğumuz anda Kandemir kendini şaşırtıcı bir şekilde frenleyerek geri çekmişti. Daha fazla dayanamadığını alnında ve boynunda haylice belirginleşen damarlarından anlayabiliyordum fakat öyle gideceğini düşünmemiştim.

Banyodaydı.

Kendimi toparlayıp yataktan kalktıktan sonra bütün çıplaklığımla banyoya girdim. Gözleri kapalı halde suyun altında duran bedenine usul usul yaklaştım ve karnına sarıldım.

-"Arven.."Sesinde yer alan uyarıcı tonu umursamadan göğsüne biraz daha sokuldum.

Birbirine harmanlanmış iki çıplak beden olarak bir bütün halinde duruyorduk. Birbirine ait iki ayrı beden.

-"Yapma bebeğim. İçeri git." Islanan saçlarımı öperek elini sırtımda gezdirdi.

-"Gitmek istemiyorum ama."diye mızmızlandım.

Hızlı soluklarını omzuma vururken başını çevirdi ve boyun girintimi uzunca öptü. Kollarımı karnından çekerek boynuna uzattığımda otomatik olarak beni kucaklamıştı.

Sırtımı banyonun mermerine yaslayarak tek elini kalçamın altına sabitledi. Diğer eliyle yüzüme gelen saçlarımı ittirirken benim düşündüğüm nokta sert karnına yapışmış olan kadınlığımdı. Umarım ki ıslaklığımı hissetmezdi.

-"İnan bana seni geri çevirmenin ne kadar zor olduğunu tahmin dahi edemezsin. Sana tamamen kavuşmamanın acısıyla yüzleşmektense uzak durmayı tercih edeceğim bebeğim."

Banyonun dışına taşınmak yüzümü asmama neden oldu. Huysuzlanarak burnumu kırıştırdım.

-"Peki."dedim küserek.

Boynumu öperek ayaklarımı yere bastırdı ve üstüme bornoz geçirdi.

Anlaşılan o ki ateş söndü.


Her gidişimde özleyerek döndüğüm ülkeye bu sefer pek de özlem duymadan ayak basmıştım. Havaalanından çıkarken yaşadığımız olayı düşününce gülmeden edemedim.

Yaşadığım en hoş kaçırılma.

-"Hadi atla."

Arabanın kapısını açıp oturmamı sağladıktan sonra kapıyı kapatmıştı.

Biraz heyecan dolu olduğumu itiraf etmeliyim. Heyecanlanmam için Kandemir'in varlığı yetiyordu ancak şimdi ona ait bir yüzüğü parmağımda görmek bambaşka bir şey.

Beni fark etsin diye ettiğim çaba, onsuz kaldığımda yaşadığım tarifsiz acı sonrası bu duruma geleceğimizi rüyamda dahi göremezdim. Ama biliyordum işte. Birbirimiz için yaratılmıştık.

-"Sen nereye gideceksin?"diye sordum sessizliği bozmak için.

Dikkatle baktığı yoldan gözlerini kısa bir an çekip bana bakmıştı. Kucağımda duran elimi okşayarak parmaklarını avucumda gezdirdi.

-"Eve geçerim. Önce annemleri görürüm sonra iş çok."

Hım.

-"Anladım."

Ee?

Hani evleniyorduk biz?

-"Öyle." Konuşsana be adam!

Sabırsızca salladığım bacağım eşliğinde kızların mesajlarına geri dönüyordum.

-"Uyuyacağım şimdi."diye mırıldandım. Gözlerim kapanıyordu. Trafikte sıkışıp kaldığımız içinse iyice mayışmıştım.

UYUMSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin