Kırık Kalpler Mahzeni
33. Bölüm:
Başımdaki inanılmaz ağrıyla uyandım. Kolumu kıpırdatacak halim yoktu. Elimi başıma götürmeye çalıştığımda kolumdaki sızıyla inledim.
"Ekin."
Gözlerimi hafifçe araladığımda gözüm önce yavaş yavaş damlayan seruma, ardından da başımda dikilen Murat'a baktım. Endişeli gözlerle bakıyordu.
"Murat." dedim zar zor çıkan sesimle.
Derin bir nefes verdi. "Şükür uyandın çok korkuttun." Serum takılı olmayan elimi tuttu. "İyi misin? Nasılsın? Doktoru çağırayım mı?"
"İyiyim. Hangi hastanedeyiz?"
"Okulun oradaki devlet hastanesi. Birden önümde yığılıp kaldın, çok korktum." dedi istemsizce elimi sıkarak.
Derin bir nefes verdim. Kendi doktorumun olduğu hastanede olmadığımıza şükrettim. Her şey açığa çıkabilirdi.
O sırada diğer tarafımda atakta duran Defne'yi fark ettim. Samimi bir şekilde bakıp gülümsemeye çalıştı. "Geçmiş olsun. Çok korktuk gerçekten. Doktor tansiyonunun düştüğünü söyledi. Önemli bir şey yokmuş."
"Teşekkür ederim." dedim içtenlikle. Kızın da gerçekten korkmuş gibi bir hali vardı.
Aklıma gelen şeyle hızlıca Murat'a döndüm. Ani hareketimle kolum sızlasa da umursamadım. "Kimseye bir şey söylemedin değil mi?"
"Merak ederler diye telefonundan anneni aradım. Birazdan burada olur."
"Başka?" dedim dik dik bakarak. Kimi sorduğumu gayet iyi biliyordu.
"Seçkin'i de aradım ama telefonu sessizdeydi galiba açmadı."
Derin bir nefes vererek arkama yaslandım. "Şükür! Murat, Seçkin'e söyleme lütfen. Bu tarz şeylerde ne kadar panik olduğunu biliyorsun. Yarın söylerim ben ona."
"Aslında, açmayınca ona mesaj attım. Tam da sen uyanmadan önce mesajı görmüş, buraya geliyor."
"Murat! Ne yaptın sen? Neden!? Seçkin'i bilmiyor musun?" dedim ne yapacağımı bilmeyerek.
Murat da üzgünce baktı. "Biliyorum ama ondan saklayamazdım. Hem o kadar korktum ki ilk onu aramak aklıma geldi."
Acildeki perde bir anda açıldı ve annemi gördüm. Yaşlı gözlerle beni görür görmez yanıma geldi. O sırada Murat da yanımdan kalkıp anneme yol vermişti.
"Kızım! Kızım iyi misin? Ne oldu? Neden bayıldın? İyi misin? Tansiyonun mu düştü yine?"
Annem endişeyle cümlelerini ardı ardına sıralarken diğer tarafta endişeli gözlerle bize bakan babamı ve Simay'ı da görünce işin iyice büyüdüğünü anladım. "Abla? İyisin değil mi?"
"Kızım?" dedi babam da. Muhtemelen annem çok panik yaptığından babamı da aramıştı.
"Ben iyiyim. Annem, abartma lütfen. Tansiyonum düşmüş sadece." dedim anlaması için imayla konuşarak. Ancak annem o kadar panikti ki arkadaşlarımın varlığını fark etmemişti bile.
"Ne demek abartma? İlaçlarını içmedin değil mi? Bu sabah kontrol etmeyi unuttum, hata bende. Haldun Beyi aradık yolda, hastanedeymiş, bekliyor. Oraya gideceğiz. Serumun da bitmiş zaten." dedi annem serumun ucunu kapatırken. "Hemşire var mı? Çıkartalım."
Arkasını döndüğü esnada ona şaşkınlıkla bakan arkadaşlarımı gördü. "Murat?" Liseden arkadaşım olduğu için Murat'ı çok iyi tanıyor ve seviyordu annem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kalpler Mahzeni ||Texting||
Historia Corta053****: Yanındaki kız, Defne. 053****: Beni biliyor mu? 053****: Ona beni anlatıp, kendisinin senin için imkansız olduğunu söyledin mi? 053****: Bence söylemelisin. 053****: Hâlâ bana deli gibi aşık olduğunu bilmeli, canının yanmaması için. 053***...