×9×

905 50 43
                                    

Bölüm medyası: Seçkin Deniz

×××

Elimdeki telefonu çevirip duruyordum. Aklımı yine istila etmişti. En son onu engellediğim için bana mesaj atamazdı ama ne olursa olsun onunla konuşmak isteyen tarafımı bastıramıyordum. Zülal'in elinde tepsiyle mutfaktan çıktığını görünce telefonu sertçe masaya bırakıp sandalyeden kalktım. Zülal'in elindeki tepsiyi aldım. "Kaç numara?"

Zülal, elinden tepsiyi aldığım için şaşkınlıkla bana baktı. "Ben götürürdüm."

"Kafam dağılsın. Ben götüreyim."

"Peki, 15 numaralı masa."

Başımı sallayarak 15 numaralı masaya doğru ilerledim. Tepsidekilerin servisini yaptıktan sonra "afiyet olsun" diyerek masadan ayrıldım ve tekrar kasaya geldim. 

"Seçkin abi, iyi misin sen? Çok dalgın görünüyorsun."

Gülümseyerek Zülal'in omzunu sıktım. "İyiyim, bir şeyim yok. Senin ders çalışmaların nasıl gidiyor?"

"İdare ediyorum. Konu eksiklerimi kapatmaya çalışıyorum."

"Bir şeye ihtiyacın olursa hemen bana haber vereceksin. Biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum. Sağ ol." dedi ve hesabı isteyen bir masanın yanına gitti.

Bir süre kasada oyalandım. Ama hala aklım telefona gidince kendime yenilerek telefonumu aldım ve Ekin'in ulaşım engelini kaldırdım. Günlerdir bakıştığım numarayı çoktan ezberlemiştim bile ama hayatımdaki sıfatını bulamadığım için kaydetmemiştim.

Elim benden bağımsız uygulamaya gitti. Mesajlarımızı açtım. Uygulamadan da engelini kaldırmak istiyordum. Ona bir yol açmak isteyen tarafım ağır basıyordu. Bana bir şeyleri açıklasın, çabalasın istiyordum. Onun önüne koyduğum her engeli aşsın ve bana gelmek için mücadele versin istiyordum.

Onun bana ulaşmasına izin vermek kendime, aileme ve arkadaşlarıma ihanet etmek demekti. Yine de yaptım.

×××

053****: Saatlerdir engelimi kaldırmanı bekliyorum.

053***: Sana ulaşmak için yeni yollar aramadım bile.

053****: Çünkü o yolları bana kendi ellerinle verecektin, biliyordum.

053****: Yanılmadım.

Seçkin: Ne zaman bu kadar taş kalpli oldun?

Seçkin: Yanlış anlama, şaşırmıyorum.

Seçkin: Bu bir sitem.

Seçkin: Herkesin gün gelir değişeceğine inanırdım ama sen değişmezdin.

Seçkin: Hele böylesine biri olacağına asla inanmazdım.

053****: Biliyor musun, ben de inanmazdım kendimin böylesine iğrenç biri olacağını.

053****: Ama hayat bu işte.

053****: Neyi olmam dersen oluyorsun

053****: Neyi planlamazsan o geliyor başına

053****: Gün geliyor, gitmem derken gidiyorsun

Seçkin: Doğru söylüyorsun

Seçkin: Mesela ben günün birinde senden nefret edeceğimi düşünmezdim

Seçkin: Ama şimdi karşımda bulduğum kişiden nefret ediyorum

053***: Ben de karşında olduğum kişiden nefret ediyorum

053****: Kime nasıl gözükürsem gözükeyim tek önemsediğim senin gözünde nasıl biri olduğumdu.

053****: Artık senin gözünde de iğrenç biri olduğuma göre başkalarına nasıl gözüktüğüm önemli değil.

(Görüldü)

053****: Beni ilk gördüğünde ne hissettin?

Seçkin: Hayal kırıklığı

Seçkin: Baştan aşağı hayal kırıklığısın sen zaten artık benim için

053****: Neden hayal kırıklığı?

Seçkin: Zayıflamışsın

Seçkin: Yemeyi severdin ve kilo almayı da dert etmezdin

053****: Seninle yemek yemeyi severdim ben Seçkin

053****: Kilo almayı dert etmezdim çünkü ne olursa olsun senin gözünde en güzel kız bendim.

053****: Tek güzel kız.

Seçkin: Saçlarını çok seviyordun

Seçkin: Makas değdirmezdin.

053****: Saçlarımı seviyordum, evet.

053****: Ama en çok sen seviyordun

053****: Ben senin, saçlarımda gezinen ellerini, dokunuşlarını severdim.

053****: Saçlarımdan bunalıp topladığımda her defasında tokamı çıkarmak için bana kurduğun küçük oyunları severdim

053****: Bana çaktırmadığını zannedip arkamdan yavaşça gelip tokamı çıkarmaya çalışmanı severdim.

053***: Benden aldığın her tokayı saklayıp karşılığında yeni toka alıp bana hediye etmeni severdim

053****: Senin saçlarıma olan ilgini severdim.

Seçkin: Doğallıktan yanaydın her zaman

Seçkin: Saçlarına ya da yüzüne boya sürmeyi sevmezdin

053****: Saçlarıma ve cildime boya sürüp yıpratmaktan korkuyordum

053****: Boyamak aklımın ucuna gelse bile bana okuduğun 'boyanın saçlara zararları' ve 'makyajın yüzü yaşlandırması' adlı makaleler aklıma geliyordu

053****: Vazgeçiyordum.

053****: 2 sene boyunca bana bana o tür makaleleri okuyacak kimse yoktu hayatımda

Seçkin: Gözlerin içi her zaman gülerdi

Seçkin: Şimdi boş ve ruhsuz bakıyorsun

053****: Artık baktığım yerde sen yoksun çünkü

Seçkin: 2 yıldır seni kaybettiğimi düşünürdüm ama aslında öyle değilmiş

Seçkin: Burada kaybeden sensin

Seçkin: Sen, seni böylesine seven ve kendinden önce seni düşünen bir adamı kaybettin

Seçkin: Beni kaybettin.

Seçkin: Peki, şimdi ben sorayım öyleyse

Seçkin: Beni kaybettiğini ilk anladığında ne hissettin?

Seçkin: Ya da şöyle düzelteyim sorumu

Seçkin: Kazandıkların, beni kaybettiğine değdi mi?

(053***, Görüldü)

×××

Bölüm nasıldı?

Yıldızı parlatmayı unutmayın!💛

Seviliyorsunuz!💜

Kırık Kalpler Mahzeni ||Texting||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin